Kemane aðlatýyordu notalarý, beþiðinde þarkýnýn
Ben daha çok aðlýyordum; þakýrken bülbüller
Kollarý arasýnda sýmsýký; yýllar sonra bulunan
“Aþk” adý altýndaki çatýnýn;
Renkleri özlerinde büyütürken güller…
Her bir hücrem sýrýlsýklam doyuyordu
Aþk’a,
Ne zamanki kanasa kabuðumun altýndaki ben
Yaralarýma em’di O zaten…
Sýzýyordu çatlaklarýmdan dem dem,
Bana insanlýðýmý hatýrlatýyordu ananevi, biraz musiki
Demli bir bardak çayda þeker gibiydi
Tatlandýrýyordu hayata dair her þeyi;
Bin bir çocuðu içinde barýndýran tertemiz gülümseyiþi
Þenlendiriyordu huzur yoksunu geçirilen bir saati…
Madalyonun iki tarafý da oydu,
Ne yana yatsam omuzlarýna deðiyordu saçlarým,
Ömrüm yettiðince müebbettim ömrüne…
Karda kaysam yine yollarýna düþecekti
Sevdam;
Dolacaktým anatomisinin her bir zerresine
Ýzinsizce…
Köþe baþýnda en çok gittiðimiz yer
Muhallebici,
O en çok kaymaklý kadayýf sever
Bense onu halde izlemeyi…
En büyük mutluluktu onun yavrusunu
Büyütmek içimde;
Onu da büyütürken santim santim sevgimle…
Fasýl yoktu düþlerken birbirimizi,
Fetihlerden ikincisiydi bizimkisi;
Fendini sývýyordu onsuzluðun afakýnýn,
Kem gözlerden bileceðim neredeyse
Ani gelen basiretsiz bu ayrýlýðýn…
Feshediyordum bugüne bugün
Kanununu aþk’ýn;
Onsuz geçen tüm kalýplarý hükümsüzdür
Zamanýn…
Fire veriyorduk manevi dünyamýzdan
Riya çok yaygýn,
Aldatýlmak sýradan…
Fistanlarýmýza çiçekler yerine karalar iþleniyordu,
Fos çýkýyordu bildiðimiz tüm dolu destanlar…
Bir bir taþýnýyordu konu komþu sandýðýmýz
Yerleþik hayat karþýtý aþk’lar...
Göçebe güneþler doðmamalýydý içimize
Bizler iki dünyalýk sevgilere gebeyken
Yürekte...