Kaç yaþýndaydý ki bu aðaç
Kaç halkasý vardý
Gövdesindeki kýr çiçeklerinin otaðýnda?
Kaç misafir aðýrlamýþtý yaðmur çamur demeden
Su toplayan ayaklarýnýn kavuklarýnda?
Yaþanmýþlýk mýydý onu dallandýran
Her an basacakmýþ gibi baðrýna;
Yoksa yaþamak mýydý köklerini saðlamlaþtýran?
Ne o merak eder gibiydi,
Ne de ben cevap bulabilmiþtim
Hazinemdeki altýn sorulara;
Cep delik cepken delikti yine
Varlýktan yana…
Hüzne tanýk kemane ruhlu
Bülbül,
Gül’sün artýk diyor
Þu garibanýnda yandan çarklý kaderi;
Divaneye dönmüþ sanki
Yataðýnda dere
Ç/aðlýyor alasý mühürlü kefaline,
Çakýl taþlarýnda saðýr edici aðýtlar var
Batýyor an be an yerin dibine
Yalnýzlýk esaretindeki sazlýklar…
Güneþ terlemiþ sanki
Süzülüyor sarýsý damla damla
Saçlarýndan,
El sallýyor masumane
Kaçýrýrken gözlerini
Kahve yüklü daðlarýn arkasýndan…
Kýyamam, dökme sarýný yeþile
Ara renk yok ki bende…
Geçit töreni var bulutlarda,
Önce beyazlar saçýyor nurunu,
Griyi çalanlarýn ayak sesleri
Sarsýyor gölgesini kara bulutlarýn
Ta ciðerinden,
Þifayý kapmýþçasýna döküveriyor incilerini
Hazan yüklü maviler…
Sen çok yaþa!
Ýyi yaþa; dercesine kanat çýrpýyor
Güvercinler;
Ve gövdesinden besleniyor yaþlý aðaç
Rahmet düþtükçe kývrak yapraklarýndan
Ýnsanoðluna ibreten dik, eðilmeden;
Ölmek için büyüyor;
Yaþamak için küçülürken…
Kaç basamaðý vardý ki hayat denen binanýn,
Sýðar mýydý bir aðacýn küf kokulu halkalarýna
Yaþam, yaþamak pahasýna ?