ebediyyen diye baþlýyor söze kayboluþun
böðrümdeki acýyla içimdeki yokluða yürüyorum
bir kýymýk bu, belki iki, hayýr hayýr üç veya üçbinden fazla gibi
ve belli ki benimle yaþayacaklar, yok ki kimseleri
insan kýymýklarý evlat edinir mi!
hayat yoruyorsa yoruyordur, yormuyorsa devam etmeliyiz oyuna
ben çiçekleri suluyorum, iþe gidiyorum, tütün içiyorum
romantik þarkýlar dinleyemeyecek kadar aþksýz ve tatsýzým
kahvemin içine süt tozu koymamýn kime ne zararý var
ülke gündemi yeterince kývamsýz bu aralar
hem kimin umurunda artýk akrebin kaprisi
yelkovanýn acelesi
ibresini yemiþim de þiþmiþim sanki
benim zamaným hepsinden hýzlý iþliyor
doluyorum ve doluyor hayatýmýn biçilmiþ biçimsizliði
gözleri doluyor, geçmiþi doluyor, doluyor da doluyor
her þey taþýyor, dostlarým azalýyor
eylül bitiyor, yüzüm düþüyor, midem ekþiyor
iblis sevicileri sevinçlerimin içini arþýnlýyor
kafamda bir resim çizmiþim silinmiyor
zoraki atýlan düðümler çözülmüyor
direndikçe direniyorsam güçsüzlüðümden
içim dýþýma çýkmýþ ne halim varsa unutuyorum
aþk saçmasý bu
sakat býrakýyor kalbi ama öldürmüyor
kadýnlar sihirbazdýr belki bir yelpaze
erkekler ülkelerde ve ilkelerde yaþarlar
çocuklar çiçeksiz sabahlarda
benim anlatamadýklarýmsa ortasýnda kalbimin
en acýyan organýmda ikamet ediyor
þimdi eylül sonu, yaðmursuz ve gök gürültüsüz bir kentteyim
þimdi telefon çalmýyorsa bunda kabahat benim
þimdi yalnýz kaldýmsa boþa yaþamýþým demek ki
ilhamým kaçmýþ bulamýyorum
sana yýldýzsýz gecelerden yazýyorum
dolunaysýz odamda daðýlmýþ saçlarým
ve akýbeti belirsiz kýyafetler kafiyesiz saçýlmýþ
farz et ben usta bir gök bilimciyim ne çýkar
orantýsýz öfkem hep ikindilerde nükseder
keþmekeþ bir düzen kurdum sanki saatli bomba
hayatým kesme þeker kývamýnda sürmezken
keyfe keder derecede aþýk olsam..
ne çýkar
çýkmasa ne
benim alevim yalnýz kendi kalbini linç eder..
fulya/eylül2013