sür git gece
sorgusu yalan düzenin sonunda kir
lir kuþu seslenir uzaktan
demir eritir bir ince söze el pençe
vaktiyle çiðnenmiþ insaf
açlýðýn azý diþinde bir öðün ey insan
ki yokluk
af makamýna varýnca yarýn
beklenir belki uzun yolculuk
aðlama böyle ikindi vakti bir yaný zülfikâr
bölünmüþse baðrýnda çoktan
alýnmýþ baþ yetim yýllar
ti
li
li dilimizde
çalan telefon sesleri
taklit etmekte yok üstüne bu çocuðun
gördüðüm duyduðum
yalnýzca oyun deðil ki
biz öyle ter öyle temiz bakarken
bir vadinin gözüne
olasý þeytan içinizde
hani sildiniz
di
usulca kalkar yürürsün sonra
uykusunda bir vatanýn
soðuyunca trafik iþaretleri
kalabalýk
...’lar
seninle asla konuþmazlar
elindeki karanfil
incinmiþ detay göze
ansýzýn çekilen sürmedir suskular
kanadýný gerer göðe ya Mevlâm
bir kaç el uzakta ateþ
selam sana
þapkasýný açan güneþ
göçmeyen kuþlar nezdinde
kanatýr kimi zaman /deme
bu coþku soðuk
bu yýldýz böceði kaç kere kül
gülçehre kapanýr zulüm gecenin birinde
darlýðýný der bazen
boyar kaç adamýn rengine geniþ
her biri baþka dilde uyanýrken þehirler
henüz söylenmemiþ
sana söz
bedenler inþaa et bu kez yeni
çiçeksiz olmasýn sakýn kanatsýz hiç
köprüden geçmeden düþmek olmasýn sulara
çamursuz fani
kadife düðmesini her açtýðýnda dünya
gözden ýrak veya aleni
mesela hiç seviþmeden gülüþler yeþil
gelmesin ölüm haneden içeri
sonra sen kadýn sen çocuk /su
sýrtýna akýttýn yaþlarý olanca yük doðrusu
dizlerini öperek düþtük
yere yüz üstü binlerce aðýt sýð
tanýdým sýcak
topraðýn adamsý kokusu
gökçe buluta soyundu daðlar
bir katre kana boðulan dostluk
geldi mi
kýzýl aðaçlarýn gündüz uykusu
anlamýþtý, dur
aðlamýþtýk
toplayýp gittin saçýný
akrep baþýna aþina
tutmasý muamma öfkesi maðrur
yoksa ben yoksa sen ve onlar
yüzleþince aynalar sis
gerçek siz tatlý rüyalar /yok
pahasýna satýlmýþ gece biz
kovulmuþtu yýldýzlar baþýmdan çok
kaç kere dirildi el üstünde el
yanaðýna iliþen kýz gülüþleri
güzel
suyu çekilen umut, yazýnda har
kuyusuna hapisti can havli
bir hayli Yusuf bir hayli dar
penceremde þimdi kendi
kararýnca durur upuzun boþluk
/