Antalya gibi yaktý...
þelalelerin üzerinde ite-kaka ilerleyen
kýrýk bir teknedir þansým
özlem uyanýr burnuðumun direðinden
ismin gönlümde bir salýncak
ben ittirdim o sallandý
uçtu gitti
aklý barik olmamýþ
bir iklim gibi
/Ölümdün sen
Hep sýcak/
Ankara gibi esti...
bazen delice
bazen usulca
teselli yetiþemediðinde zamana
anlayamýyorum yabancý mevsimleri
rastgele nefes alýyor
üþüyorum yazýn ortasýnda
kapalý mekanlardan bunalýp
mutluluk çýkarýyorum karanlýklardan
/denizdin sen
gözlerinden de bebek/
Bursa gibi daðdý...
nerede yaþarsam yaþayayým
birkaç militan sözcük
kulaðýmda aþkla ürperir
memleketim sona kalan ikram
koynunda uyuduðum yýlan geliyor
doðmuþluðunu yýrtýp
Uludað eteklerine çýkabilseydik
sükun gelebilirdi af
þimdi ortalýk buz
her adýmda ayaðým kayýyor
/intikamdýn sen
yamaçlardan esen/
Ýstanbul gibi sattý...
düþlerimi
ben bile ellemeye kýyamazken
onlarý
Tahtakale pazarýna çýkarýlmýþ
Üsküdar açýklarýna fýrlatýlmýþ buluyorum
geçer dediðim tüm yaralarým kanýyor
bir ýslýk çalarak boðaza
yaþama hakkýmý
içimdeki çocuða býrakýyorum
/öldüm gitti
var mý itirazýn/