sana içtim tüm sevmelerimi
acýtmak istedim canýný
acýdýðým yerden
tüm küfürleri sana ettim
öðrenmiþim mi
sonra yarana üfledim
evlat gibiydin
tüm þehirler seninle yürüdü
o Ýstanbul kendini aþtý
tanýyamaz oldum
kaç mart kaç temmuz süpürdüysem
yine kapýmýn önünden geçtiler
kilitledim þu dünyada ne varsa
kapattým kapýlarýmý
en aðýr cümlelerimi sana ettim
baþka da bildiðim küfür yok zaten
belki tuz basarým sandým yarama
kaçmak istediðim uçurumlardan
her kurtuluþumda sana yürüdüm
bir kez daha
son kez daha
tüm þarkýlarda sana küstüm
içimde yaþattým seni
bitirmiþliklerine aldýrmadan
sanki hiç sen’im olmamýþ gibi
biliyorsun
seni en iyi tanýyan bendim
evlat gibiydin
unuttun nasýl yaþadýðýný
acýlarýn sonrasý bulduðun büyük mutluluðu
hatýrla
ben de boþ durmamýþtým
mutsuzluklarýmý tabutlara verdim
kaç omuz kaldýramadý
gözlerimle gömdüm hepsini
bulutlara baðladým kuþlar gibi
sildim dedim
bile bile silemeyeceðimi
kabul ettim kýrýklarýmý
iki nefesti hayat
vanilyalý
fýndýklý
öyle içtim seni duman duman
gördüðüm hiç bir aðaca tutunmadým
hepsinin dallarýný kopardým
sana tutundum, seninle düþtüm
benim suçum yoktu inan
gözyaþlarým edepsiz
yalnýzlýk bir yol üstü çiçeði
evet artýk bitti
yeniden baþlamak
her vedaya hýçkýrarak aðlamak
ikimize de geçmiþ olsun
düþtün
harf harf gönlümden
sonra dilimden sayfalarýmdan
kaðýtlarýmdan kalemimden
delirdim sana yazdým
sevindim sana yazdým
okuma beni
ben bunu da sana yazdým.