getirdiler: yerden yeni fýþkýrmýþ bir servi gibi dikildi önünde daraðacýnýn. yüzünde ne piþmanlýk izi vardý ne de belirtisi o en insancýl ve en bildik acýnýn.
baktý bir an - uyurgezer örneði rüyada - ölüm yüzlü cellada, sonra da birdenbire fark etti beþik kundaðý gibi sarkan boðumlu ipi. cellat da ona baktý: karþýsýnda pýrýl pýrýl bir yüz vardý - aydan kopmuþ ay parçasý - yok, ay deðildi önünde duran, yeni söken bir þafaktý. cellat gene gene baktý, cellat döne döne baktý. yaktý yüreðinin o en derin ve en ince yerini bilmediði bir duygunun yalazý. boðazý çölleþiverdi birden. kurudu tükürüðü, kavruldu aðzý: önünde gözlerinden cesaret akan, saçlarýnda þimþekler çakan biri vardý: o, tepeden týrnaða umut, tepeden týrnaða inanç, tepeden týrnaða yaþamdý.
celladý bir kuþku aldý, celladý bir korku sardý: ’nasýl kýyardý ona, onu nasýl asardý?’ karardý gözleri celladýn, o herkesi korkutan yüzü fýrtýnalý deniz gibi dalgalandý: önce aðardý, sonra sarardý. ve ne olduysa o anda oldu aniden, beklenmeden, birden, son vermek için bu çirkin oyuna itti cellat idamlýðý bir yana ve geçirdi urganý kendi boynuna.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ahmet Emin Atasoy Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.