yalnýzlýðýn kuytusuna çekilirken uzak kýyýlarda güneþ
ansýzýn kaybolur serçelerin ürkek gülüþleri yüzümüzden…
yýldýzlar kýrýlgan bir kadýnýn sesinde buðulanýr
saðanak bir yaðmura tutulur Ýstanbul
yýkýk kentlere sürgün kalýr martýlar
karanlýk çöktüðünde ýslak caddelere
anlamsýzlaþýr tüm koþuþturmacalar
hüzün yaðmurlarý yaðar gülüþü kýrýk yetim çocuklarýn gamzelerine
derin bir nefes alýp ruhumuza katarýz boðazýn maviliðini
bilinir ki uzun yaþamýyor hiçbir gül bahçesi
ve hapsolurken kör karanlýðýn dipsiz kuyularýna
bin kýyama bedel veririz her geceyi
boynumuza geçirilen yaðlý bir urgandýr aldýðýmýz hüzün soluðu
gözlerimizden okunur kan kaybýndan yiten düþlerimiz
yakamoza tutunur alnýmýza mühürlenen ýssýzlýk
benliðimizi saran içli bir buhrandýr yaþamak bize
ah! ne acýdýr Tanrým..!
karanlýðýn koynunda kimsesiz kalmak
yaðmur sonrasý gökyüzüne kazýnýr yüreðimizden yansýmalar / sonsuz bir mavi
düþ uçlarýndan býrakýrken hayat
olduðu yere çakýlýr tüm yanýlsamalar...
ve Tanrým sen!
arýndýr artýk aþkýn saf yaðmuruyla bu þehri kirli ve sisli siluetinden
ölü bir kentin yýkanmýþlýðýyla sevdik biz kendimizi
biliyoruz, bizler için bir yer var hala
çoðu zaman ölüm de olsa
daima aþkla
düþürmeyiz dudaklarýmýzdan umudu serilirken gökyüzüne aþk
tek yýldýzlar olsun hasrete tanýk
bir de sessiz karanlýk
maviyse sanýk…
Harun PEHLÝVANOÐLU
1810
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.