bak sevgilim
‘’birazcýk’’ derdin ya
biraz biraz ölüyor þehir
kefenlenmemiþ bedenlerin ýssýz yüreklerinde
…
gözbebeklerimde
zift bir karanlýðýn baðrýna gömülür her veda
yankýsý,
ruhumuzu kývrandýran bir keman iniltisi...
aynada baktýðým yüz benim deðil
ki amansýz
ve zamansýz bir kovalamacaydý aþk
soðuk kaldýrýmlara yüreðimizi tükürdüðümüz
gözlerine hüzün oturduðunda yýkýlýrdý þehirler kederinden
yýðýnlarýn içinde yetim bir çocukluk aðlar,
avlayamazdý güneþi sapanýyla
olduðu yere çöker zaman,
akmazdý...
sarýlarak umuda
gömülerek hüzne
çaðýrýþým içinde
aþk gibi
ölüm gibi;
...dudaklarýnda vururdum bu kenti alnýnýn ortasýndan
faili meçhul cinayetlere kurban verilirdi sokaklar
benliðimi kývrandýran puslu haritasýnda yüzünün
illegal bir ön seviþmeydi aþk
defalarca yüreðimizin ýrzýna geçildiði
her defasýnda bir daha istedik
sonra bir daha!
bir daha!
çünkü kaçýnýlmazdý aþk
ve insan zevke düþkün
acýya tutkundu
dudaklarýmýzdan deðil, yüreðimizden sömürüldük
kim fýsýldamýþtý yüreðimize sonsuzdur diye, kim!
çekilsin kýnýndan kýlýçlar!
vurulsun güller dalýndan!
akmalý kaným olduðunca!
karanlýðýn ýssýz koynuna!
‘hiç’ bir yalnýzlýðýn þafaðýnda öldük
‘piç’ bir kimsesizliðin þafaðýnda yanýyoruz…
Tanrým!...
Harun PEHLÝVANOÐLU