kendinden yitik bir maviyle beslenir hüzün...
akrebin aþkla zehirlediði gece yarýsý
ýssýz bir esinti
efkâr dolu hasret tutuþturur yüzüme
hazin bir tabloya resmedilirim
ertesi sevdalar yetiþtirdiðim denizimde
yorgun ve eski bir tekne gibi
ayaz rüzgarlara kapýlýp
masmavi derinliklere karýþýrken
bir çocuk düþürürüm iskele tarafýmdan
hüzün uçlarýna býrakýrken yüreðimi
ölmek düþer payýma
ki helenistik bir hikayedir bu
büyütemediðim çocukluðuma
aðýr geliyor düþtüðüm yollara bedenim
ödediðim bedeller ruhuma
aðlayýp seviþirken ufuk çizgisiyle gözlerim
geceler hep saðýr
aklým hep hüzne firarî
inceden bir sýzý kalbimi okþarken
derin iç çekiþler yapýþýr yakama
umutlarýn tükendiði o munis an
bir martý ölür maviliðin ortasýnda
maziye gömülmüþ keþmekeþ anýlarým
sararmýþ yapraklarla uçuþurken
duvarýmda kýrýk bir çivi olup
düþürürüm hayat tablomu yere
kýrýlgan anýlar batarken yüreðime
dokunduðum güller solar
aldýðým hüzün soluðu ömrümü sýkar
kýsýr döngüler doðuruyorum hayatla ölüm arasýnda
terk ederken yasak düþleri meleklere
düþ uçlarýndan atlayýp
mavi bir dipsizliðe çakýlmak düþer payýma...
Harun PEHLÝVANOÐLU