günahkar sesimizden yükselir Tanrýya esrik dualarýmýz
kabulünü beklemek anlamsýzdýr
görebilmekse imkansýz…
yaný baþýmdan geçen bir gülüþ sýzlatýyor aþk dolu yüreðimi
sokuluyor çýrýlçýplak bir gelecek koynuma
içinde ýssýz ve soðuk yolculuklar barýndýran...
pervasýzca vuruyor yüzüme yaðmur
giyiniyorsun kanadý kýrýk martýlarýn ürkekliðini
o an sigaramýn dumaný okþuyor çýplak tenini
beyaz ve lekesiz...
gözlerine astýðýmda gözlerimi, söküyorum yüreðimden kederi
karanlýða gömülüyor hüzün bir an
bile bile yýkýk bir ülke kuruyorum kalýntýlarýndan;
sahipsiz çocuklarýn gamzelerinden arþa uzandýðý...
geceler boyu karanlýða tutsak bir özlem biriktiriyor Ýstanbul
damarlarýnda gezinirken zehirliyor güvercinleri aþk
sahildeki bank þahit zincirlerine esaretin
bir de ýþýðý vuran mehtap...
…gözlerimde bir iki damla yaþ
boðuluyorum Tanrým...
sürgün bir seviþmeden daha uyandýðýmda
daha da yorgun bir þiir emziriyor göðsünde hayat
bir gülüþün
bir de ellerin silinmiyor aklýmdan…
Harun PEHLÝVANOÐLU
On þubat iki bin on