Yalçýn duvarlar tarafýndan kandýrýlýyorum hep
uykusuz gecelerde
onun geceye düþen þavkýndan devþirildiðine inanýp
_ bu yüzden
güne eriyen aya çok küskünüm çok.
Dün gece öylesine karýþýk düþler gördüm ki
halbuki gözlerim açýktý
_ ve yine adýný aðzýmda bir kor gibi tutuyordum
birden parlayan bir kývýlcým belirdi gözbebeklerinde
ve hangi yüzün bana bakýyordu hiç bilemeden.
Geri çaðýrýyordu gecenin sessizliði gözkapaklarýmý
rüyalar dökerek sabaha kadar sonsuz ve isyankar
öylesine belirgindi ki
gölgen gibi tavana çökmüþ uykusuzluðum.
_ Yýldýzlar çýldýrmýþtý yine
bildik hiçbir sözlükte bulunmayan kelimelerle
kozmik bir geleceðe
iþte öylesine uzak bir yerden seslenerek
uzaklara yürüdük
binlerce kez bir gölgeden baþka bir gölgeye sürterek çürüyüp
içime çekip ayýn kokusunu gecenin ýrmaklarýnda çolpan.
_ Direniyorum yakalandýðým uykuya
herkes yeni uyanýrken
pek / çok
özledim.