_ iki iç sýkýntýsý
hüzünlere alýþkýn bakýþlarýnda yalnýzlýðým dinlenir
deniz
ve karmaþýk düþlerinle
Kam sana haber saldým, ensenin karartýsýnda esaretleri azat eyleyip, güneþte kurutmak için içini boþalttýðýn umutlarýmý; bir ipe dizdim çuvaldýzla, çakýrdiken büküne astým. Görmedin mi Böke.
sendede mi kol geziyor unutmak inceden
bak akþama yaralý bir kuzgun gibi düþme sende önüme
gün batýmýný bari esirge
_ iki iç sýkýntýsý
yine bakar aðlarým kimsesizliðime
tek kiþi kalsam da dönmem diyen yolumdan
düþ gezgini gibi
Biçare ellerimle çizip yaþamýn sýnýrýný, gün henüz pencereme asýlýyorken; ellerim arkada kavuþmuþ, hala gidip geliyorum odayý sakin adýmlarla. Yoruldum artýk ey kam, "içimin kuyusundan sus taþýmaktan".
elbet durulur bulanýk düþlerimde geçmiþin
kalbimin taze çýrpýnýþlarýný hissedip tekrar göðün açýk kafesinde
her þeyi ufalayýp mesafeleri kýsaltarak
_ iki iç sýkýntýsý
uçmayý dilediðimiz özgürlüktür esaretten
pagan tüccarlarýna haber salýn
bilirim þimdi
Özgürlük kitabýný okuyup hep bir aðýzdan, kestiðiniz aðaçlarý tekrar gürül gürül orman yaparak; bile isteye yok etmeden kendimizi. Günleri bana da saydýrma tekrardan, taþlý kumunu sermiþ sahillerde sarhoþtur halinden göðsüne deðen saçlarýn.
hýzla geçen bulutlar gökyüzünden "çiziktiriyorken ayýn kenarýný"
sevda türküleri bulaþmýþtýr tuzlu tenine
hatýrlarsýn umarým bu umarsýzlýklarýný bakýp aðlarken mavice yalnýzlýðýna bir hüseyni türküde.
_ iki iç sýkýntýsý
yine de her þeyi ufalayýp aramýzda mesafeleri kýsaltmak isterim
bile isteye yok etmeden kendimizi
biraz sakince...