_ her yer dingin
iþte rüzgârda çýktý
kendi kendine pervaza çarpan açýk pencere
camda gizlenmiþti yüzün
kendi sesimde boðuluyordum
Ay göverirken gecede, çiçeklerle bezeli bahçemde uyuþuk kökler yaðmuru beklerken.
_ gitmiþtin
yabani zambaklarýn sardýðý o çorak arklarý sürmedim
zambaklarý çok severdin
derken yeniden güneþ uzandýðýnda son yapraðýna kadar koparacaðým
Aþýp tepeyi aktýðýnda sular sevebileceðim kimse olmayacak, güneþten korktuðumdan deðil; kuru taþ su sesi vermediðinden.
_ ne diriydim nede ölü
el yordamýyla inerken ýþýksýz merdiveni
sanki bir pencereydin hayatýma açýlan gecede
boþ ve ýssýz gene gece
korktuðum bütün düþlerde
Derken konuþtu gök gürültüsü sessiz gecede, yaðmursuz kuru kýsýr gök gürlemesi var.
_ rahat býrak aþaðýda
vakit tamam kapatýyorum ýslak toprakta gövdemi
alevli oklar gibi daðýlmýþ gün ýþýklarýnda
öbek öbek çimen döþeli tarlalardan
týrnaklarýmla kazýp çýkaracaðým seni
Yaðmur varsa bende varým yükselen sularda, bomboþ kalan odamda zambaklar dile gelip þimdi ölüyoruz dediler ve ölümü dýþarý ittim.