vakitsiz bir kanunuevvel akþamýydý
kýrýk parçalar halinde sesin yaðýyordu þehrime
sigarama ortak olan efkârlý rüzgârla birlikte içtik
kaldýrýmlara þarký söyleten harflerini
adýný aklýmýn ücrâ köþesine yerleþtirdikten sonra
o kumral ihanetin saçlarýna temas etmedi bir daha
hayaline dokunmaya kýyamayan parmak uçlarým
parmak uçlarým ki en çok sensizlikten yoksullaþtý
göðe leke çalan menhus aðýzlardan sakladým seni
henüz yedisine yeni vurmuþ masalýn derinliðinde
himaye ettim azdan uzayarak payýmýza düþenleri
peltek dilim necva oluyor þiirin çekiþtirilen kulaðýna
din’le diyorum aþkýn arasýnda bir köprü var efendim
dinle þimdi
bu hikayede hiçbir serçe aðlamayacak bizim için
biz hiçbir serçenin gözlerini mezar etmeyeceðiz
ve h’iç olacaðýz kalbimize yuva yapan karýncalara
tam da tasfiye edilmiþken gönlümün cömert yaný
müfsit bayanlar ve baylar tekasüf oldu baþýmda
ve sen
-vakitsiz bir kanunuvvel sabahýnda/yüzünü þehrime ayna yapýyorsun…-
Cömert Yýlmaz