KİTAPLAR GÜNDEMDE
KİTAPLAR GÜNDEMDE
İnsan ve toplum yaşamının ayrılmaz bir parçası ,kaynağı ve aynası durumunda olan kitaplar yüzünden yazarların ve yazarlar yüzünden kitapların tarih boyunca başına gelmedik kalmadı, kalmıyor ve kalmayacak…
Ülkemizde ve başka ülkelerde kitaplar geçmişe ve geleceğe ışık tutarken ay tutulması, güneş tutulması , deprem ve doğal afetler gibi zaman zaman tutulmalar, çökmeler, tutuklanmalar, hapsedilmeler, yakılmalar, yırtılmalar ve kırılmalar olmaya devam etmekte hep.
Olanlar insana, topluma, tarihe, kültüre, sanata ve yaratıcılığa oluyor. Düşüncenin önündeki her türlü engel insan beynini, şuurunu, yaratıcılığını hapsederken toplumun geleceği de karanlıklara boğuluyor.
Dile kemik takmak isteyenler “ Dilin kemiği yoktur” halk sözünü ve eşsiz devlet adamı G.Mustafa Kemal’in “ Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir “ vurgusunu , devlet yönetiminde “ Öncelikle dil “ diyen Konfüçyüs’ü ve “Erdemin başı dil” diyen Kaşgarlı Mahmut’u görmezden gelirler. Dilin bilgi ve bilinç olduğunu ve toplumların yaşamında bu kaynağın önemini ve önceliğini unuturlar.
Basında yer alan haberlere göre biyografi alanında kalem oynatan ABD’li Marc Wortman, bir makalesinde, “ Yazarlar kitapları kalın olmazsa saygı ve beğeni göremeyeceğini zannediyorlar “ demiş. “ Son dönemde yayınlanan 11 kitabı okumak isteyen bir kişinin toplam 5239 sayfayı bitirmek için 250 saate ihtiyacı olduğunu “hesaplamış.İşte bu noktada yazarlar, yayınevleri sorumluları, edebiyatçılar bu konuda görüşlerini açıklamaya başladılar. Bir konunun tartışılması için sanki ABD ‘ den ses gelmesi gerekiyormuş gibi.Bu düşünceleri ve görüşleri ülkemizden yada başka bir ülkeden birisi söylese kimsenin kılı kıpırdamaz ve haber bile yapılmaz. Çeşitli yönleriyle tahlil edilmesi gereken ilginç bir durum.
Kalıp işi kitaba damgasını vurmuş oldu. Anadolu’ da söylenen halk sözü bu konuya biraz ışık tutmakta ,” Öküzün büyük olsun da kağnıyı çekmezse çekmesin”. Kitabın büyük olsunda okunmazsa okunmasın ! Kitabın içeriği, konusu, amacı ,okuyucuyu sarması ve okuyucuyu sararak peşinden sürüklemesi, insanların bireysel ve ortak beklentilerine karşılık vermesi, dili ve akıcılığı ve daha başka öncelikleri ele alınması gerekirken, sayfa sayısı, kalınlığı, kalıbı ve şekli öne çıkınca haklı olarak kitaplar tartışılmakta.
Sayfalar dolusu, cilt cilt kitap yazmak, yazarın genel kültürüne, yaratıcılığına, geniş bakış açısına sahip olmasına, görmeyi ve bakmayı bilmesine, duygu ve düşünce dünyasının genişliği ve renkliliğine, dile hakimiyetine ve daha derin ve geniş değerler bütününe bağlıdır. Yazarı korkutmak, ürkütmek, sınırlamak, yönlendirmek, cezalandırmak özgün yaratıcılığını baltalar. “ Baltalar elinde, uzun ipler belinde “ insanlardan yazar korkmasa da ürker. Ürken, korkan kuşlar gibi yazarlar da yer değiştirirler. Yazarına, düşünen ve yaratan değerlerine kıyanlar yapayalnız kalırlar. Ülkeler ve toplumlar düşünce adamları, yazarları, şairleri ve sanatçıları ile övünç duyarlar.
Gelecek kuşaklara engeller yerine övünç ve kıvanç kaynakları bırakmalıyız. Büyük bilgin İbn-i Sina’nın dediği gibi , “İlim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.” Yüksek göklere çıkmak için gerekli merdiven ve kanat kitapların sayfalarından yapılmıştır. Dünyada kitap alanında büyük bir yarış vardır. Dijital teknik gelişmeler ile kitaplar arasındaki yarış ülkeler de tartışılmaktadır. Her alan kendi yolunda ilerler, iz bırakır, etki yaratır, kalıcı olur yada unutulur. Dünya var olduğu andan itibaren kitap var olmuştur. Kutsal kitaplar ve kitaplar insanlık için dünya kültür miraslarıdır.
Düşüncenin önündeki engeller, kitapların ve demokrasinin de önünde en büyük engeli oluştururlar.
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.