- 589 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE KADINLARIMIZ
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE KADINLARIMIZ
Dr. Sadık Özen
Çok önemsediğim bir gündür “Dünya Kadınlar Günü”. Yıllardır, büyük bir istekle, bu günün önemini vurgulamaya çalışan bir makale yazarım. Ancak son yıllarda büyük bir isteksizlik duymaya başladım bu konuda. Bunda, ülkemizde kadınlarımızın maruz kaldıkları, beni rahatsız durumların etken olduğunu sanıyorum.
Neredeyse her gün kadınlara karşı işlenmiş bir cinayet haberi yer alıyor televizyon ekranlarında ve gazetelerde. Bunun yanı sıra; sokak ortalarında dövülen, işkence edilen, horlanan, izleyenlerin seyirci kaldıkları birçok çirkin olay yaşanıyor. Kadınlara karşı işlenen tecavüz ve suç olayları gittikçe artıyor.
Ben bu durumu, toplumumuzun gittikçe yozlaşmasına ve toplumsal değerlerimizin her gün biraz daha yitirilmesine bağlıyorum. Etik yapımız değişiyor, geleneklerimiz içinde yer alan ve kadınlara saygınlık içeren kurallara bağlılık azalıyor. Bir taraftan çağdaşlaşma özentileriyle aile bağları zayıflar ve hatta koparken, öte yandan kadınlar ekonomik bağımsızlık kazanmaya ve ayaklarının üstünde durmaya çalışıyorlar. Bu ise maddi alanda gelişmeler yaratırken manevi alanda çöküntülere neden oluyor.
Geleneksel aile yapımız büyük değişikliğe uğruyor. Gerekli dikkat gösterilmeden yapılan evlilikler kısa sürede boşanma ile sonlanıyor. Güvenli ve sürekliliği olan evliliklerin sayısı parmakla gösterilecek kadar azaldı. Bunlarda, büyük ölçüde “Batı Özentisi” ve AB’den aldığımız, bünyemize ve kültürümüze uygun düşmeyen “Uyum Yasaları” nın payları olduğunu düşünüyorum.
Bazı feminist yazarların toplumumuza ters düşen özendirmeleriyle; evlilik dışı yaşamlar oldukça çoğalmaya başladı. Toplum olarak, sorumluluklardan gittikçe uzaklaşılan bir ortama doğru sürüklenmekteyiz. Bunda cinselliği öne çıkaran giyim ve davranışlarıyla medyatik kadınların büyük rolleri var. Toplumsal değerlerimizle bağdaşmayan aşırı rahatlık, teşhirciliğe kadar varan çok açık giyimler ve kışkırtıcı denilebilecek oturuş biçimleri ile her türlü sorumluluk duygusundan uzak davranışların payı büyük.
Bu arada, ahlaki kuralların tümüyle ortadan kaldırıldığı, gösterime başlanmasından birkaç dizi sonra, diziyi uzatma çabalarıyla abuk sabuk hale getirilen ve Türk etiği ile asla bağdaşmayan, rezalet diye adlandırılabilecek, yabancı özentisi televizyon dizilerinin yarattıkları olumsuzluklar da dikkatten kaçırılmamalıdır.
Kadın haklarının korunabilmesi için, devletçe bir takım yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Hiç şüphesiz bunlar olumlu adımlardır. Kadınlarımıza pozitif ayırımcılık yapılarak, kadınlık ve vatandaşlık hakları güvence altına alınmalı ve korunmaları sağlanmalıdır. Ancak bunun sadece çıkarılacak yasalarla gerçekleştirilmesi mümkün olamaz. İçinde din ve ahlak konularının da yer aldığı etkin bir eğitime gereksinim vardır. Tabii Laiklik İlkesine bağlı kalınmak kaydıyla ve çocukluk yaşlarından başlayarak.
Bana göre; olumsuzluklarla en etkin mücadele kadınlarımızın bizzat kendileri tarafından yapılmalıdır. Kadın Derneklerimiz, kadın bedeninin ticari mal gibi sergilenmesine ve bu yolla kazanç sağlanmasına yol açan her türlü program ve etkinliklere karşı doğrudan kendileri savaşım vermelidir.
Buraya kadar hep olumsuz şeylerden söz ettik. Şimdi bir de madalyonun arka yüzünü çevirerek, oradaki güzellikleri görmeye çalışalım.
Kadınlarımızın, toplumda yerleri ve değerleri büyük olan; Tıp, Hukuk, Mimarlık, Muhasebe, Güzel sanatlar, Basın-Yayın, İletişim, Alım-Satım, Tanıtım dallarında sayıları, etkinlikleri ve başarıları gittikçe çoğalıyor. Bu artışın; siyaset alanında, genel ve yerel yönetimlerde de yoğunlaşması gerekir. Zira bu alanların, ülke sorunlarının giderilmesinde görev alacak ilkeli kadınlarımıza büyük gereksinimleri vardır.
Fenerbahçeli Kadınların, futbol sahalarının erkeklere kapatılması nedeniyle gösterdikleri dayanışma örneği tarihe damgasını vurabilecek değerde büyük bir etkinlik olmuştur. Bu kararlılık diğer ülke sorunları için de gösterilmelidir.
Ülkemizin bütün sorunlarında; özellikle Cumhuriyetimizin temel ilkeleri, Atatürk İlke ve Devrimlerinin korunmasında kadınlarımızın büyük görevler üstlenmekte olduklarını görüyor ve bundan mutluluk duyuyorum.
Namussuzlar kadar cesaret sahibi olduklarını kanıtlayan ilkeli kadınlarımızın varlıkları beni onurlandırıyor. Önlerinde saygı ile eğiliyor, Dünya Kadınlar Günlerini gönülden kutluyorum.
Saygılarımla…
8 Mart 2012
www.fikirplatformu.net www.antalyabugun.com www.edebiyatdefteri.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.