- 632 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Artık çıkabilirsin sil baştan yaşanacak yeni tarihine...
Artık çıkabilirsin sil baştan yaşanacak yeni tarihine...
İlahi güç mü alıkoymuştu seni mutluluktan ?...Aşkı sınırsız ve sonsuz yaşamaktan ...Peki sen her aşk dilendiğinde,O değil miydi sana bulanmış bedenleri yoluna çıkaran ?...O değil miydi ruhunu sevgiyle doyurtan ?...Neden hala isyan ediyordun O ilahi güce ?...Hep "bu değil aradığım...bu da değil...."derken,bakıyor muydun gerçeğin aynasına ?...Herkes "AŞK...bir parça sevgi...huzur..."diye dünyayı çevirirken,senin mızıkçı bir çocuk gibi yaradanla hesaplaşman...Yeni yine,yenidenler beklerken O’ndan,senin bölünmüşlüklerinle kırıntılı aşklar sunman sevenlerine,ne kadar uyuyordu arzuna ?...
Peki O kudret,tam tersini verseydi sana...Seni bir parçasıyla seven,yalnızca gizemli ateşli bir duyguyu hissettiği an kadar seven bir insan çıkarsaydı tek karşına...Kırıntıları bölüşürken,yeni bir aşk kapısı buldurmasaydı sana....Hep onun çemberinde dönüp,kör olsaydın hayata...Onun tecrübe saydığı,ordulaşan aşklarıyla aynı safta kalsaydın ömrün boyunca...O zaman diner miydi acın ?...Bulmak adına kayboluşa karıştığını anlatırken,kendi kayboluşunu ona anlatamadığında...
............Hep böyle insanlar vardı hayatında...Ama sen kendini hep bölmüştün yüzlerce kalbi yaşama adına...Peki beklediğin seni bulduğunda,hangi seni sunacaktın ona ?...Kaybolan aşkın büyüsü sandığın SEN’i yok etmiştin iki hayat arasında...Yakmıştın öz bahçeni...ezilmişti tüm çiçeklerin...Şimdi nereye koyacaktın onu, parçalanmış ruhunun savaş kalıntılarıyla dolu salonunda...Neyle besleyecektin sevgini ?...Onun için,doğduğunda sana dolu verilen aşk çeşmesini,gelmesine sabırsızlanıp damla damla tüketmiştin ararken onun bedenini...Çok hayat vardı seninle yaşayan...Çok yürek vardı senin kalbinle atan..
Seni nasıl yaşardı,bütün yaşanmışlık cebinde birikmişken...Ne bekleyebilirdi senden ?...Nasıl anlatabilirdi yıllarca nasıl sen olduğunu ?...Her yaşanmışlığında farklı bedenlerde bulduğun duygularını,onun bir tek sende bulduğunu...Hem ne değişecekti o zaman ?...Sende değişen yeni yaralar,yeni yaşanmışlıklar,geçmişinden kesilmiş bir paragrafın tekrar yaşanma hali olacaktı sadece...Ama onda YENİ yoktu....Olmayacaktı...Ya sen hayatın zirvesinde onunla boyut kazanacaktın,ya da geçmişte onu dolduran sen;yaşanmışlık eklenmiş o unutulmaz haliyle,sürükleye sürükleye soyacaktın geleceğin yeni ihtimallerini de...
.............Tek bir gün yaşayan...Doğayla o tek gün sınırsızca kucaklaşıp,tüm çiçeklerin kokusuyla ölümüne uçan rengarenk ölü kelebeğin olmak için,yaşama oruç tutan bir enkaz kalacak ondan geriye...Artık çıkabilirsin sil baştan yaşanacak yeni tarihine... Tüm renklerini senin siyahında kaybetmiş,hayata renk körü bakan ölü kelebeğin enkazından mesul tutulmayacak hiç bir nesne.. ...
//SÜRGÜN ŞAİR GÜLŞEN//
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.