Talim Terbiye
Bu memleket uzun yıllar despot bir devlet anlayışıyla; sıkı yönetimler ve olağan üstü hal idari tarzıyla idare edildi, 1975-2001 yılları arasında, öncesinden de kayda değer bir yönetim tarzından bahsedilemez ya, her neyse.
Bu tahrip gücü yüksek süreçten sonra AK Parti iktidarıyla normal bir idari tarza kavuşturmaya çalışıldı çalışılıyor. Ağır aksak da olsa kısmi bir rahatlama yok değil ama eğitim öğretime kayda değer bil kalite bir türlü getirilemiyor.Devlet kurumları genel olarak standartları düşük bir yönetim tarzıyla idare edildiği gibi eğitim öğretim de kağıt üzerinde yürüyor.
Bu tarz devletin işleyişi açısında idare edilse de pratikte karşılığı olduğu olacağını sanmıyorum.
Demem o ki böyle bir çarpık yönetim tarzından yara almış genel işleyiş devlet millet kaynaşması eğitim öğretim kalitesi vs. öyle bir masaya yatırılmalıydı ki olağanüstü iyileştirici tedbirlerle ihmal edilen sürecin farını doldurarak her yönüyle düze çıkarma çabaları olmalıydı fakat bu tarz bir yönetimi bölge olarak şehir olarak göremedik.
Peki ne yapalım eğitimin içinden birisi olarak bu konuda olabilirliği yüksek verim elde edilebilecek çalışmalar olduğuna inanıyorum.
Şöyle ki,
1-Eğitim öğretimin motor gücü öğretmendir. Dolayısıyla öğretmen kalitesini artırma çabalarımızın olması lazım.
a)Branş kursları açılmalı,
b)Sınıf yönetimi semineri tüm öğretmenlere verilmeli,
c)Sınıf öğretmenliği esas ve usulleri,
d)Okul içi etkinliklerde öğretmenin rolü
.....................................
2-Öğrenci takip komisyonu kurulmalıdır.
a)Yaz tatilinin değerlendirilmesi,
b)Öğrencilerimizin kısa süreli il ve il dışında istihdam çalışmaları,
c)Son sınıf öğrencilerinin başarı eylem planı ve takibi,
..................................
3-Eğitim öğretimi gündeme taşıma çalışmaları,
a)Zaman zaman ilgili gün ve haftalarda Bilbordlara dikkat çekici tanıtımları yapılması.
b)Velilerin dikkatini okula çekme çalışmaları,
c)İlimize Temuz başı orta öğretime ön kayıtla öğrencilerin alınması ve uygun bir süre içinde orta öğretimin tanıtılması
d)İlk bir ayda okula adapte olamayan öğrencilerin veli işbirliğiyle okuldan aldırıp uygun bir yönlendirme ile hayata kazandırılması.
.................................
4-Etüt ve ödev katkı çalışmalarının yapılması,
a)Yeterli düzeyde semt etüt merkezlerinin yapılması,
b)Alo öğretmen hattı kurarak eğitim ve öğretimle ilgili sorunlarının giderilmesi,
c)Alo koç öğretmenim bu günümü nasıl değerlendirebilirim hizmetinin verilmesi,
...................................
5-Eğitim öğretimin daha düzenli yapılabilmesi için çalışmaların yapılması.
a)180 iş günü eğitim öğretim yapılmalı.(Her iki dönemin başı sonu birer hafta devamsızlığıyla 20 gün okuldan mahrum kalıp aslında tüm öğrencilerin sınıfta kaldığı bir ilin şehrinden bir fayda gelmez.)
b)Özel ara sınavların yapılıp başarı değerlendirmelerinin yapılması,
c)Öğrenciyi başarıya ulaştıracak kadar farklı teknik ve uygulamaların uygulanması,
d)Her türlü çabaya rağmen yıl sonu itibariyle 8-10 zayıflı bir öğrencinin örgün eğitinin dışına çıkarılarak açık liseye kaydırılması ve 9 sınıf derslerinden muaf tutulması,
..................................
6-Eğitim aktörlerine gereken ilgi ve saygının gösterilmesi.
a) Okul idaresi herhangi bir tarzla öğretmenin motivasyonunu düşürmemeli,
b)Üst yönetim okul müdürüne katkı vermeli saygı göstermeli bütün okul müdürlerini yılda bir kez eşleriyle birlikte bir haftalığına da olsa dinlendirme kampına alıp dinlendirici ve bilgilendirici bir programa tabi tutmalı.
c)Her yıl en az üç değerlendirme çalışmaları yapılmalı ve bu değerlendirmelerde görev paylaşımı yapılarak tüm öğretmen ve idareciler görev almalı ve bu çalışma en az 6-8 saat olmalı (Klasik öğretmenler kurullarıyla eğitim öğretine kalite kazandırmak çok zor.)
....................................
7-Okullar güvenlik ve temizlik açısından sorunsuz hale getirilmeli.
a)Emniyet yeteri düzeyde polisini seminerden geçirerek her okula en az üç polis görevlendirmeli öğretmen ve öğrenci kendini güvende his etmeli,
b)Hizmet alımı yöntemiyle her okula yeteri derecede elemen görevlendirilerek okulların hijyenik düzeyde yaşanabilir hale getirilmesi,
d)Okulun düzenini bozan ilgisiz kimselerin ağır cezalarla cezalandırılabilmesi için özel bir yasanın çıkarılması.
...............................
Her ne kadar bir eğitimci olarak yeddi maddelik bir iyileştirme çalışmalarını kaleme alsam da aslında Bakanlık bunu kendine dert edinse uzman kimselerin katkısıyla daha güzel çalışmaları yapabilir.Bunu 2006-2011+ yılları arasında uygulanması tasarlanan fakat okullarda kağıt üzerine yürüyen Şiddetle mücadele eylem planının içeriğinden anlayabiliriz.
Kimse alınmasın eğitim öğretimizde kısmi bir iyileşme olsa da dünya ölçülerine göre bir hayli gerilerdeyiz PISA sonuçları ortada OECD ülkeleri arasında sondan ikinciyiz bölgemiz iliz de ülkemize göre son sırada yer alıyor.Bu bir hakikattir.Bunu bildiğim için derdimi sizinle paylaştım.
Bu şehrimizin refah ve huzuru yakalanmasının tek yolu eğitimden geçer o zaman tüm imkanlarımızı buraya seferber etmeliyiz.
Gönüllü öğretmenlerden başlamak üzere gerekirse üniversite mezunlarından da yararlanarak verimli bir çalışma başlatabiliriz.Hatta üniversite öğrencileri bile bu programımıza katkı sağlayabilir.
En kısa zamanda bu gaflet uykusundan uyanıp Ülkemiz ve şehrimizin başarısı için bir şeyler yapmak umuduyla hoşça kalın.
Söz konusu Talim Terbiye ise gerisi teferruat diyor, hepinize başarı huzur ve mutluluklar diliyorum.
Eyüphan KAYA
Eğitimci Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.