- 1014 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kadının gizli bahçesi
Günün Öyküsü- 5 ( Kadının gizli bahçesi )
Kadının Gizli Bahçesi
Her kadının erkeklerden sakladıkları gizli bir bahçesi vardır. Bazı erkekler buna arka bahçede derler. Her erkek her kadının gizli bahçesini göremez. Bir erkeğin bu bahçeyi görebilmesi için, kadının o erkeğe bahçe giriş kapısının anahtarını vermesi gerekmektedir. Bu anahtar ki asla gözle görülmez, elle tutulmaz. Sadece adı vardır. Bu sihirli kelimenin sözlük karşılığı AŞK’tır. Karşılıksız çıkarsız sevgidir. Gerektiği yerde fedakarlıktır. Bazen de acemice hatalar yaptıran, tatlı zevkli hoş bir aptallıktır. Yarım bardak birayla sarhoş olmak gibi bir şey. O sihirli anahtarı eline geçiren bir erkek, eğer büyük bir hata yapmaz ise, ömür boyu sevdiği kadının gizli bahçesinde ki nimetlerinden yararlanır. Bu y6azıyı yazdıktan sonra, senin sevgiyle yoğrulmuş gizli bir bahçen var mı diye soracak olursanız? Geçmiş zaman ekini kullanarak cevap verebilir, bir zamanlar benimde aşkla sevgiyle beslediğim bir bahçem vardı, ama zaman o koca bahçeyi besleyen sevgi yüklü nehirleri yavaş, yavaş kuruturken farkında bile olmadık. Ve bir gün gördük ki çölleşen bir avuç kıraç topraktan başka bir şey kalmamış elimizde
Eğer geleceği görecek kadar zamanım olursa, beni sonsuza kadar yaşatacak , sevgi ve mutluluk nehirleri ile beslenen yeni bir gizli bahçem olmasını dilerdim. Kim bilir niye olmasın ki.
Bir köprü. Köprünün bir başında yüreği sevgi ve mutlulukla dolu bir kadın. Köprünün diğer başında yüzünde, geçmişten kalan acı tecrübeler ve geleceğe dair umut taşıyan bir adam. Köprünün ortasında tam ortasında kadının ve erkeğin istekle, arzuyla ‘’Kadının anahtarını erkeğin eline vermek istediği gizli bahçesi’’. Köprünün altıda ise bu bahçeyi daima diri ve canlı tutacak sevgi nehri akmaktadır.
Başkalarının, mutluluğun resmini yapıp yapmadığını bilemem. Ama ben kelimelerle mutluluğun resmini ancak bu kadar çizebildim. Bir gün bu bahçenin kapısını açacak anahtarı bulmak dileği ile hayalimdeki köprünün başında ölünceye kadar bekleyeceğimi biliyorum.
Mayıs 2011/ Haznedar
Tuğrul Ahmet Pekel