- 1977 Okunma
- 10 Yorum
- 2 Beğeni
KÜSKÜN MURAT
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Dün akşam sahil kenarında bir çay bahçesinde, lacivert bir mavide güneşin batışını izliyordum.
Güneş sanki bulutlarla oynaşıyor, değişik renkleriyle slayt geçişlerle kızıla vuruyordu kendini
Birkaç gemi salına, salına geçiyordu kendi dümen suyunda… koca deniz nasılda kendini kayalara vuruyordu sert ve zarif dalgalarıyla, her darbede ayrı bir mavi, ayrı bir suret çiziyordu. Bir süre gözlerimle bir parça İstanbul akşamı koparıyordum kendimce…
Her şey kendi renginde can buluyordu, kâğıt helvacılar, simitçiler, çiçek satan kız, balıkçılar
Kendi yüzlerinin çizgilerini oluşturuyorlardı ve nedense bütün simitçiler tanıdık gelirdi bana…
Düşüncelerimin ezberinde dolaşırken, çay bırakan garsonun ellerini görünce kerpiç duvarlar ardından bir yüz gördüm yıllar öncesine ait gülümsemesiyle tam da ayağa kalkıp sarılacakken bilinçaltımın bir sunusu olduğunu fark ettim…
Neredeyse on sene önceydi, bir ana kucağı kadar sıcak kadırga da, meydanın köşesinde koca bir çınarın altında şimdiki gibi çayımı yudumlarken asude bir el dokunur omzuma ve bir yüz belirir, yüzünde savaş çizgileri gibi derin çizgiler, gözleri koca bir çukurun içinde, yalnız gibi bakıyordu
Ve bütün bu olumsuzlukları silercesine bir çocuk kalbinden hayat bulmuş gibi sıcacık bir gülüş ile
-Nasılsın der
Neredeyse unutmaya yüz tuttuğum, çocukluk ağabeylerimden murat abi, eski bir İstanbul beyefendisi, yakışıklığı ile Ayhan ışıklara taş çıkartırdı Bildiğim kadarıyla önceleri çok zengindi Perşembe pazarında 4-5 dükkanı vardı o zamanlar…
Kadırganın en güzel kızıyla büyük bir aşktan sonra evlenmişti…
ne olmuştu da bu haldeydi, üstü başı pejmürde, dinledikçe gözlerim büyüdü büyüdükçe dinledim…
oysa şimdi durum çok kötüydü, üç oğlu bir kızı varmış en küçüğü 19 yaşında eşi evi üç senedir terk etmiş. Fakat görmek istemiyorlarmış babalarını, son bir yıldır sokaklarda yatıp kalkıyormuş
Alkol bağımlısı olmuş ve her şeyini yavaş yavaş kaybetmiş…
Aslında bende Murat abi yi çok iyi tanımazdım hayat detayını yeni öğrenmiştim….
Ve bilinen bir gerçektir düştün mü değil bir tane dostun, bırak dostu selam verenin kalmaz…
O zamanlar işletme zorluğu çektiğim bir cafem vardı, ertesi gün abi bana yardımcı olur musun
Diyince hayata tutunuş serüveni başlamıştı…
Çok büyük bir mücadele vererek alkol bağımlılığıyla savaşa koyuldu, artık içmiyordu işinde harikalar yaratıyordu, kendini öylesine sevdirmişti ki kimse beni tanımaz hale gelmişti, herkes küskün murat ı sorar olmuş ve kendine yaşıtlarından yeni, elit çevreler edinmişti her gün eşinin ve çocuklarının tekrar döneceğinin, yeniden aile olabileceklerinin hayalini anlatıyordu…
Aradan dört ay geçmesine rağmen küskün murat on yaş gençleşmiş, alkolden uzak bir hayat ile yarınlara daha güçlü hayaller kurarak giriyordu Tekrar saygınlığını kazanmış, yüzüne eski yakışıklılığından kalma puzle parçaları yavaş yavaş kendini tamamlıyordu…
ki, bir gün aniden bayılarak yere yığılana kadar…
Doktora gittiğimizde 15-20 gündür devam ettiğini ve vücutu karıncalandığını da söyledi…
Aradan bir hafta geçmeden sağ koluna felç geldi, hastaneye yatırdık beyninde tümör oluşmuş acilen ameliyat edildi mübarek ramazan ayının son günleriydi 4 gün sonra bayramdı…
Ameliyat çok başarılı geçtiği söylendi ayıldığında uzun uzun konuştu artık her şeye kaldığı yerden başlayacaktı,
oğlum bunu da yendik derken sabah oldu… Yeniden tahliller kontroller vs. derken
Ameliyat eden doktor benimle görüşmek istedi… En yakını sen misin diye sordu durumu özetledim
Tümörün yayıldığını ve 24 saat içinde öleceğini anlattı uzunca ve ben kısaca anladım…
Duvarlar olanca soğukluğu ve ağırlığı ile birlikte üzerime çullandı, sesler kesildi, odadaki oksijeni bir nefeste çekip tükettim sanki, iki omuzum arasında mezar taşı taşır giibi başımı alıp yürüdüm, nedendir bilmiyorum ağlayamadım da
Sanki içimde gözyaşları buzdan iğneler halinde göz bebeklerime saplanıyor dışarıya çıkmıyordu…
İsyan ile tefekkür arasında gidip geldim bir süre… Taburcu yüzler görüyordum mutlu…
Küskün murat, gözümün önünden gitmiyordu hayalleri, umutları, ve yeniden hayata tutunuşu…
Sanki herkesin yakasına yapışıp küskün murat ölecek diye haykırasım geliyordu… ölmemeliydi
Onca çaba, onca hayal yarım kalmamalıydı…
Ne kadar bahçede kaldığımı hatırlamıyorum toparlandığımı hisseder etmez hayalleri kaldığımız yerden
Devam ettirmek için murat ab inin yanına gittim, ters bir şeyler olduğunu anladı tabi
Fakat kendi işlerimle alakalı olduğunu söyleyerek geçiştirdim durumu
Bana teselli vererek,
- Kafana takma sen,murat abin buradan bir çıksın her şeyi halledecek
O an bakışlarımla kendimi aşağıya attım, nasıl bir imtihandı bu
Kendimi içinde ruhu olan bir cesetle konuşuyor gibi hissetmemem için bir neden niye yoktu…
Kalbimi lime lime eden el neden görünmüyordu,
İçimin sesi bütün dış sesleri bastırmış olmalı ki kimseyi duymuyordum
En son murat abi eliyle dürterek iyi misin dedi ve devam etti
Eşini aramamı buraya gelmesini istiyordu…
Çok iyi bir fikir olduğunu düşünerek aradım, murat abi konuştu ilk
Eşi gelmek istemiyor, ret ettikçe, murat abi ısrar ediyordu
Ve gittikçe yüzü düşüyordu
Telefonu bana uzattı yavaş yavaş dışarıya çıkarak yengeye durumu anlattım
Hayata ait tüm düşüncelerim bir kez daha ters yüz olmuştu
Kadın, ne hali varsa görsün diyerek telefonu suratıma kapadı…
24 saat içinde ölecek diyorum
ne hali varsa görsün diyor…
telefonu kapamamış gibi devam ettim konuşmaya odaya girerek
-tamam yenge çok sağol diyerek adresi verdim hayali bir sese, zaten yalan bir sese
Teşekkür ederek iyi günler diledim
- Gelecek değilmi dedi
- Evet abi dedim …
o nasıl bir bakıştı, naralar koptu sanki gözlerinde, nasıl bir sevinçti neredeyse kalkıp horon tepecekti…
- Ben çok hatalar yaptım oğlum dedi, onları çok sevdim,
Alkole her şeyi teslim edecek kadar aciz biriyim ben, fakat Aysel beni bilir
Düzeldim artık affedecektir, yeniden aile olacağız, yarın olsun sen gör
Hayallerini sayıklarken,
Kısa bir süre sonra uyudu, o nu uyanana kadar izledim
Gece bir ara uyanarak su istedi suyu içtikten sonra
- Ahh şu an bir nefes sigara çeksem hayatta başka bir şey istemem dedi
- Çok mu istedin abi dedim
- Evet, dedi çekine çekine sigaraya ne kadar karşı olduğumu bildiği için sanırım
Gittim bir dal sigara ve çakmak ile geldim yaktım ve dudağına iliştirdim
Çocuklarını bağrına basan bir anne gibi o dumanı bir içine çekişi vardı, o kare asla gözümün önünden gitmez, uzun ve doya doya,, sonrada sözünde durmak için uzun ve tek nefesten sonra bana uzattı çek abi dedim bir iki nefes daha,
- Yok, bu son nefesimdi bir daha bunu da içmeyeceğim dedi
Ve içmedi de…
O gece sabaha çıkamadık ölüm meleği uyurken teslim almıştı emanetini, hiç hissettirmemişti
Sanırım mübarek kadir gecesinin yüzü suyu hürmetineydi… hayallerinden arda kalan gülücükler yüzüne konmuş mutlu bir cesetti…
Ertesi gün cenazesine gelmişti eşi ve oğulları ilk kez orda gördüm fakat tanışmadım
Timsah gözyaşları üstüme sıçramasın diye…
Ve küskün murat’ın ellerine benzeyen garsona çay ücretini ödeyerek
Akşamın perdesini çektim sahilde…
Abdulkadir BOSTAN
YORUMLAR
"Ve bilinen bir gerçektir düştün mü değil bir tane dostun, bırak dostu selam verenin kalmaz…" Ünlü hekimler gibi hayata dair çok ama çok doğru bir teşhiste bulunmuşsunuz sevgili şair...Boğazım düğümlenerek okudum, bazen öyle kalakalıyor insan hasta yatağında dilediğini gelmediğini görünce, ne gaddar diyor insan ne gaddar...Hasta yatağında adını sayıkladığını bile bile gelmeyenlere yazıklar olsun yazıklaaaaar...Murat abiye üzüldüm, Allah rahmet eylesin...
Lakin komik duruma düşmeyeyim...Yazdığınız bu yazı gerçek yaşamdan alınmış bir kesitten daha gerçek gibi de ondan...Gerçek değil mi? Yanılmıyorum sevgili şair...
Allah vefasızları başımızdan eksik etsin...Canları sağ olsun ama, yüreğimiz meşgul olmasın onlarla... :(
Abdulkadir BOSTAN
Anlatımınız çok başarılı, öykü duygusal, hüzün kokan bir paylaşım çıkmış ortaya.
Tebrikler, saygılar.
Abdulkadir BOSTAN
Bu saatte de insan aglatilmaz ki cok aci bilseydim böyle bir yaziydi gercekten okumazdim bu saatte.
Olabilir insanin esi katil bile olabilir alkolik de olabilir nedenleri nedir acaba.
Ne olursa olsun insan kendisi bile ayrilsa cocuklarinin babalari ile bir baglantisi icinde olmasini saglamali merhamet sahibi bir kadinsa tabiiki.
Sonradan gelmissin mezarina aglamissin hic kiymeti yok.
Kötü günlerde el uzatma zamanidir ama kac insan zor zamanda el uzatabilecek kadar ki bu dünyada artik.
Siz yinede ömrünün son zamanlarinda yüzünü güldürmüssünüz az da olsa.
Mekani cennet olsun nur icinde yatsin.
Cok etkileyici icten bir anlatimdi yüreginize saglik ve tebrikler
Saygi ve selamlar
Abdulkadir BOSTAN
Abdulkadir BOSTAN
hayat nokta nokta kıskacını dönderirken
akrep sokması kadar zehrini kusar
yaşananlar elbet acıtır
kader keder kısmet denizinde sarı yapraklarını
toprağına yeşillendirecektir
hüzün dolu bir gerçek yaşam okudum
iyiki sizler gibi dostları varmış demek ,vefasına vefa bıraktırır
Allah rahmet etsin
selam saygılar
ruhunuz üşümesin