- 1025 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
BİR TELEFON MACERASI
Artık pes! Ben mi yoksa o mu arızalı? dedi kalbi sıkışarak.. Tekrar aynı numarayı çevirdi.
- Bakın deminden beri beni uğraştırıyorsunuz! Kulaklarınızı iyice açın ve beni dikkatlice dinleyin lütfen!
- İyi ama kulaklarımı ahizeden çekince sizi duyamıyorum ben!
- Ya sabır! Kulaklarınızı ahizeye iyice yanaştırın o zaman! Sizin ahizenin delikleri havayı dışarı süzdürüyor galiba.. Sözcüklerim sizin alıcılara girmeden nasıl oluyorsa arada kaybolup gidiyor! Son kez söylüyorum bana göz polikliniğini bağlar mısınız? Göğüs değil altını çiziyorum tekrar “Göz” anladınız mı?
Kısa bir bekleme süresi sonrası karşısındaki kişi cevap verdi.
- Buyurun Göğüs Cerrahi! Nasıl yardımcı olabilirim?
- Mümkünse kurumunuzun santralindeki görevliyi değiştirerek!
- Nasıl yani!
- Aynı şeyleri söylemekten usandım artık! Pardon yanlış oldu yine! Özür dilerim.
İçinden “Bu sefer yaktım çıranı!” diye söyleniyordu. Gözlerinden ateş fışkırıyordu sanki..
- Bakın sizi oraya yanlış bağlamacı olarak mı oturttular! Yalan söylüyorsam gözüm çıksın! Vallahi öldürdünüz beni.. Aman aman sözümü geri aldım. Bu sefer de cennet kapısına yönlendirirsiniz beni! Her şeye rağmen hala ayaktayım ve son kez söylüyorum. Göğsüm sıkıştı, nefes alamıyorum. Ama halen dört gözle beni göz polikliniğine bağlamanızı istiyorum. Bunun için size yalvarmam mı gerekiyor? Önünüzde diz çöksem diyeceğim ama göremeyeceğiniz için o da etkili olmayacak!
Santral memuru kendi sırra kadem basarak telefonu sessizliğe yönlendirmişti yine..
- Buyurun ben Göz Kliniği Ana Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaaddin GÖZCÜ
- Ay… Efendim çok özür dilerim. Doğrudan size bağladılar. Ben randevu almak için polikliniğe aktarmalarını söylemiştim. Çok affedersiniz! Rahatsız ettim.
Kapıdan giren Necdet, telefonun başında saçını başını yolan eşini görünce telaşlandı.
- Ayşegül! Hayırdır ne bu halin? Önemli bir şey yoktur umarım!
Hayatım şimdi sana bir şey söyleyeceğim ve ne anladığını soracağım. Hazır mısın?
Eşi kafasını iki yana salladı ve dudak bükerek tamam dedi.
- Göz Kliniği!
- Af buyur! Ben Necdet canım. Sen iyi misin?
- Tamam boşver! Ne sorduğumu da unut tamam mı?
Necdet gömleğinin düğmelerini açarken gözünün ucuyla da Ayşegül’e bakıyordu. Belli ki bir şeye kızgındı. Ama ne olduğunu sormaya da cesaret edemiyordu. Yumuşak bir geçiş yaptı.
- Hayatım, günün nasıl geçti?
- Gayet kolay! Kaldırımdan eteklerini tutarak indi. Önce sağa sonra sola baktı ardından da hızlı adımlarla karşıya geçti. Ya senin ki? Hava yolunu mu yoksa deniz yolunu mu seçmiş geçerken.. Sormadım dersen gücenirim ha!
- Tamam! Seninle uğraşamayacağım! Ne halin varsa gör!
- Lütfen bana görme eylemini anımsatan hiçbir cümle kurma olur mu? Bana her şey onu hatırlatıyor?
- Kimi?
- Boşver canım! Karnın aç mı?
- Değil! Gözleme yedim.
- Hayır! Olamaz! Sana en son ne söylemiştim? Gözümün önünden kaybol!
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
çok ilginç bir öykü beğendim çok sürükleyici....teşekkürler....saygılarımla..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Sessiz ve emin adımlarla yürüyorsunuz Aysel hanım.
Sizi takdir ediyorum.
Kısa ama hoş bir yazı okudum kaleminizden.
(Bu arada Aynur'a da katılıyorum...)
Selamlar...
Aysel AKSÜMER
öykünüz çok hoştu
.gülümsetti beni.
yaşamda sıkça karşılaştığımız durumu çok güzel ifade etmişsiniz....
sevgiyle kalın..
Aysel AKSÜMER
yine çok güzel bir yazı okudum, ama sanırım diğer yazıları kaçırdım
yeni yılın tatlı telaşı
hayatın gerçeklerini yansıtmışsınz..tebrikler, sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Çok güzeldi. Tebrikler.
Bazen insanın takıldığı durumlarda, her şey üstüne üstüne gelir.
Tam da böyle bir durumu kıvrak kaleminizle güzel ifade etmişsiniz.
Beğeni ile okudum.
Saygılarımla.
Aysel AKSÜMER
Saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Yine başarılı bir öyküydü başımıza gelebilecek cinsten. Gerçi artık netten randevu da var baz<ı hastanelerde ama. Geçen de ben yaşadım bir banka görevlisiyle. Derdimi bir türlü anlatamıyorum. Kalk dedim git şu adama bir yumruk at ve dön. GTabii ki hepsi o anlık. Yoksa yapamam ööyle bir şey zaten. Teşekkürler canım paylaşım için. Sevgilerimle
Aysel AKSÜMER
Siteye az girdiğim için özellikle haftasonları yazılarınızı kaçırıyorum malesef. Ama bu kez yakaladım ve güne gelmeden önce okudum:) Herşey yerli yerinde özellikle Türkçeyi kullanışın çok başarılı.bAZI YAZILARDA OKUDUĞUM "YAPCAN, OLCAK, GİDİYON vb." kelimeler canımı sıkıyor gördükçe. Gerçi herkesin kendi tercihi. Şive kullanımına evet ama facebook tarzı yazılara hayır bence...
Tebrik ediyorum seni.
10 puan.