- 742 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BİR PAZAR SABAHI
Her sabah gibi pazar sabahıda erkenden uyanmıştı Zehra ,daha güneş bile doğmamıştı,mis gibi demlenmiş çay kokusu geldi burnuna şimdi mutfağa gidip çay koysam ocağa eşim uyanır çeşmenin sesinden.Uyanması bir şey değilde, başlar kusur bulmaya “bu elektirik neden yanıyor,şu ocağın altını çok açma,kız kredi kartını ödedi mi, Akşama kadar bu koltukta oturmaktan yorulmadın mı?”Artık alışmıştı bunlara ama;sabah sabah katlanmak istemedi .Çay demlemekten vazgeçti.Kitabını aldı okumaya başladı.Saat dokuza doğru eşi uyandı.Mutfağa gidip çayı koydu hemen.
-Sen ne zaman uyandın?
-sabah ezanı okunuyordu uyandığımda.
–Hadi kahvaltı yapalım hemen ben çok açıktım. O sırada metenin sesi duyuldu
-Anne kahvaltı hazır mı?
-Hazır oğlum çabuk kalk elini yüzünü yıka
–Benim peyniri yemeyin diye bağırdı Lale
-Lale bağırıp durma oradan çabuk kahvaltıya gel,ben senin peynirin bekçisi değilim.Hem ben senin peynir benim peynir laflarını yasakladım ne çabuk unuttun.Sofrada ne varsa herkes onu yiyecek.
–“yiyemem”dedi Lale,hışımla yataktan kalkıp,mutfağa geldi. Peynir tabağını masadan alıp buz dolabına koydu.
–“Yemeyin ya yemeyin.” Hay Allah dedi Bayram bey bu eve beş çeşit peynir alıyorum.Herkes başka çeşit peynir yiyor.Millet çökelek alamıyor,biraz tasarruf etseniz ölürmü sünüz?
-Vallahi haklısın hayatım bunları biz çok şımarttık
–Sen sanki az savuruyorsun? Dedi bayram bey
-Ben neyi savuruyorum?.Dedi zehra sinirlenerek,
-Dün misafir günün vardı,bu kadar çok ikram hazırlamak zorunda mıydın? yense iyi, ne yapacaksın şimdi bunları?
-Merak etme hepside yenir ıspanaklı börek bu, yenmez mi?
-Tabi canım ben yerim hepsini.(!)
-Niye sen yiyor muşsun? Bizim eve gelen giden eksik olmuyor,merak etme sen onların hiçbiri kalmaz.Ortalığı germek için fırsat kolluyorsun,ama sana o fırsatı vermiyeceğim.Dedi zehra.
-Lale çabuk masayı topla ben geç kalıyorum.
-Nereye gidiyorsun?Pazar günü
-Sen nasıl olsa evde durmuyorsun,benimde altın günüm var bugün.
-Gez gez sen,
-Sen her gün geziyorsun,ben ayda iki kere geziyorum,
-Gez sana gezme diyen mi var?
-Daha az önce imalı bir şekilde “gez gez sen”demedin mi?
-E eeee dedim.İyice sinirlenen zehra
-Bana bak senden boşanacağım.Boşandığım gün hemen evlendirme programına gideceğim.Görürsün o zaman sen gününü.
-Git git sende senin gittiğin evlendirme programına gelip,orda seni anlatmazsam,
-Senden bu beklenir zaten.
YORUMLAR
Olayları canlandırma yeteneği iyi. Dil iyi kullanılıyor. Ancak hamlık var. Kendinden, kültüründen, çevrenden yola çıkarak insanı, evrensele uzananı işlemek gerek.
Okuyana; anlatımdaki hoşluk verilmeli, bilgi verilmeli, okuyanı da içine alabilmeli yani kendinden yola çıkıp insanı işlemeli. Biraz da yaratıcılık/imge ve de biraz da heyecan, sürpriz (öykü ve kuizlerde olduğu gibi) katılabildiğinde edebi eser ortaya çıkacaktır.
Kutlarım.
Saygılar.
anlatım çok güzel.mutlaka devamı olmalı derim.
yoksa bu güzel yazı anlamsız kalacak.
sağlıkla esenlikle kalınız.
sareyaprak
sareyaprak
Bu sitede çok güzel yazan insanlar var,en iyisi ben okuyucu olarak kalayım dedim.
Davidoff
Hiç kimsenin Dünya'ya gelirken elinde kalemi ve defteri yoktu. Siz iyi bir okuyucusunuz, iyi bir okuyucudan güzel bir kalem çıkar. Bunu hiç unutmayın.
SEVGİLERİMLE.
ah bu kadınlar...
ne olur azıcık eşlerinin suyuna gitseler:))
bu hikayedeki hanımefendi yine eşinden önce kalkıyormuş...şükür, hala böyleleri varmıydı??
bu zamanda artık çayı kocalar hazırlıyor..hanımı hala uyuyor..
eski zamanların erkeklerinin yaptığını şimdi kadınlar yapıyor eşlerine..
iyide bizim suçumuz ne?? onların cezasını biz niye çekiyoruz...
o zamanın anneleri kızlarına iyi öğüt vermiş anlaşılan..
'''bak kızım,ilerde siz aynısını bu erkeklerin çocuklarına..torunlarına yapacaksınız,tamammı''' diye söz aldılar zahar:))
sareyaprak
ıssızgemi
ama herşeyi tadında bırakmalı değilmi??
çamları bardak edip te o bardakla eşlerinizin başlarını parelemeyin:))
bıktık hergün çamaşır,hergün bulaşık,hergün ütü yapmaktan:))
sareyaprak
ıssızgemi
yemek dersen,doldur düdüklü tencereye malzemeyi..koy ocağa...o pişince düdükle haber veriyor:))
size bir ütü kalıyor(diyeceğim ama...haftada bir ütü yaptığınızdan adamcağızın pantolonu ceketi yonca tarlası gibi...takım ebise oluyor ütü istemeyen kot pantolonuna,keten pantola dönüşüm yapıyor:))..
çalışan kadınların işide zor evet...bizim işyerinde akşama kadar bilgisayar başında eğleniyorlar...nadiren bi iş çıkacak..ahlarla vahlarla yapıyorlar onuda..
ama bazı işler dediğiniz gibi yoğun yani..(hastane gibi..postane gibi..banka gibi)..
neysem;
bi azar yemeden kaçayım ben...