- 1480 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
"Gölgelerin gücü adına" diye başlardı o heyula...
Hayat dediğimiz bazan ulaşamadığımız ve bazanda tam tutmuşken kaybettiğimiz düşsel bir yarıştır. Kaybetmekten hangimiz hoşlanır? Kaybettiğimiz an kazanmanın yollarına vurup kendimizi, binbir uğraş ile binbir proje üretip yeniden yeniden yenilemeye uğraşırız ihtiras ve hırslarımızı değilmi?
Günler geçer, haftalar, aylar ve yıllar devrilir ömrümüzden. Bitmez tükenmez olur tüm bu köhnemiş söylenceler. Bozuk bir plak gibi sarıp sarıp en baştan alıp dünleri,körükleriz bu öfke ve tükenmez olan ilkel zehirli kinleri.
Ülkeler bilirim ben kan içmiştir hırs ve iktidar yüzünden asırlar boyu bu yer yüzünde adice. Kansız milletler bilirim vicdanlarını delip kir ile, vurmuşlardır tertemiz bir çocuğu kalbinden ve dünyayı ateşe vermişlerdir yurtsuz bir mezarlık toprak uğruna. Oysa,o mezar dahi kabul etmeyecektir onları vakti saate eriştiği gün, atacak zalimce yurdundan iddetle.
Sürüleck insanlar ateşler üstünde kurulmuş olan lal şehirlere. Çöl sıcağında koşturmuş köpekler gibi ateş soluyacak dudakları bu gün kan içen bu müstekbirler o gün zalimce. O gün zehirli mızraplarla vurulacak gözler ve ateşli kelepçelere takılacak tüm bu çift görüntülü iki yüzlüler.
Son model arabalarda geçen bir ömür ve çöp arabasında tükenmiş bir fakir. Adaletmidir...?Nasıl ceza verip sormasın O adil olan Muktedir.
İnsanlar asırlar boyu köleleştirilip satılmışıtr çirkin emeller uğruna bu otorite güç yüzünden. Mal gibi satılmıştır kadınlar,mal gibi koşulmuştur erkekler ve atılmıştır çocuklar zulüm kokan dünya pazarlarından zalimce. Ne çirkin bir eylemdir bu. Ne çirkin bir yaşamdır bu..Sanırmıyız ki bitmiştir bu zulüm peki? Elbetteki hayır.
Yaşamak nedir bilmeyen insanlar yaşamaktadır hala dünyanın en ulaşılmaz ucra mekanlarında. En uç noktalarında aç çocuklar ağlamaktadır sancıyla ve beni duyan yokmu diye haykırmaktadır tüm dünyaya,ısrarla.
Afrika olsun yüreğin Asya ve Avrupa. Filistini asla unutma ! Çeçenya ol çoğu zaman bazanda Bosna"yı hatırla...
Benim yaşam biçimim yıllardır bütün siyasi otorite millet ve dünyanın dilinde, nedenki? Suçum ne bilmiyorum ki? Kimi öldürdüm ben? Hangi genci vurdum haince alnının tam ortasından? Hangi haneyi basıp bir aileyi yok ettim kaleşnikof masumluğumla. Veya hangi erkeği alıp evinden kaçrdım dağa, kim çıkıp bunu söylerki bana? Namus mu kirlettim tertemiz olan saflığımla? Ve adam olmayan bir adama lafmı atarak kirlettim onurunu yoksa?
Bir cikletin ve bir lokmanın dahi belirili bir çiğnenme tahammülü vardır insanın ağzında. Zamanı gelince ya yutarsın büyüyen o lokmayı, veya çıkartıp atarsın çürümeye yüz tutmuş olan o acı cikleti. Neyi savunmaktasınız siz kendinizce diye sorsam peki?
Cevabınız ne olurdu ki?
Düzeni benmi dağıtmaktayım bu asil duruşum ve görünüşümle ne dersiniz? Kaşlarım mı çok eğreti duruyor yüzümde ve burnum mu çok uzun yoksa pinokyo gibi bilmem ki? Siz yalansız düz bir dünyamısınız peki?
Ayaklarım mı çarpık çaplin gibi ve çokmu eğri büğrüyüm çöl devesi gibi. Şirinleri yok etmeye odaklanmış gargamermiyim yoksa gözünüzde bilmem ki?
Dünyayı kurtaracak olan he-man lermisiniz sizler ey siyasiler. İspanya arenası mı bellediniz örtümü ve bir hırs meydanı olarak mı görüyorsunuz benim özgürlüğümü?
Başım çokmu al görünür sizin zihniyetinizde ne dersiniz? Ve bundanmıdır bana olan öfkeniz ve bu kadar derin bir kan kırmızı kin komaktasınız.
Stalin dahi dokunmadı benim örtüme, özgürdüm onun ülkesinde. Kominst dahi bıraktı beni benim halime,ilişmedi görüntüme. Kilise de kutsal sayıldım inancımdan dolayı ülkem de neden hainim peki. Camiye çıplak girereken sen özgürce neden okula giremiyorum ben söylesene örtümle? İsmi yıkıcı olan fail düşman benmiyim sizce. Bir gladyo örgütümüyüm gözünüzde, bu kadar derin ve yasak suçlara dahilce. Neden bana söylesenize?
Ne çok şey konuşuyorsunuz ve boş bir yolda amaçsız olarak nasılda koşturuyorsunuz böyle. Benim örtüm özgür olsa ne çıkar siz birbirirnizi boğmakatasınız,böyle mutlu olmamı nasıl beklersiniz.? Özgürmüyüm ben şimdi ne dersiniz? Sorsaydınız bir kerecik şu örtüme ne şarkılar bestelerdi bilseniz size. Siz beni özgürsüzleştirdiğinizin farkında değilmisiniz?
Ne fark eder Atatürkü sevmiş sevmemiş, ne fark eder Peygamber demiş dememiş, bizim derdimiz bu değilki. İster Kilise de yaşasın, ister Cem evinde. İster Havra da ibadet etsin, ister Cami de. İnsanmısın sen, önce onu bana söyle. Bırakın artık benim üzerimden siyaset tacirliği yapmayı.
Chp, Mhp, Bdp ve hatta şu an özgürlük mücadelesi veren Akp dahi olsa,hiç birinizi örtümün en yakın sınırına dahi yaklaştırmıyorum bilesiniz.
Benim özgürlüğümü pelesnek yapıp sırtımdan nemalanmanızı istemiyorum artık. Ben kendimle özgürüm ve ben kendimle hürüm.
Ben hürriyetimi iki zalim elinde meydan muharebesi olarak görmüyorum. Zalimsiniz sizler? Zalimlersiniz bizi bizlikten benliğe sürüklemek arzusundasınız siz siyasiler...
Ben hiç bir sorunum olmayan bir sarışın ile aramıza esmer bir ayrımcılık nifakı ekip kara bir üretim elde etmenizi istemiyorum. Ben artık Türk,Kürt, Alevi, Sünn-i, Hristiyan, Yahudi çatışması istemiyorum. Ben kardeşce ve özgürce yaşamak istiyorum bu ülke topraklarında.
Ben, Ezan ile, Çan ile, Cem ile, can olmak istiyorum aynı al Bayrak altında. Bana ne onun dini inancı ve yaşantısından. Ona ne benim dinim benim inancım ve benim görüntümden. Bana ne? Ona ne? Size ne?
Ben yıldızları ve ayı koparıp göklerden yorgan yapmak istiyorm bu ülkedeki etnik kökenli bütün kardeşlerimle soğuk kış gecelerinde üzerime.
Ben zemheride çöpten ekmek toplayıp nefesinde kendini ısıtan çocuklara emek harcayın istiyorum bu ülke şehirlerinde. Ben parklarda ve kimsesiz mezarlarda unutulmuş olan canların hesabını düşünün ve hesap sorun istiyorum o koltuklar ve mekanlar içinde yol alanlara ve almış olanlara.
Ben gözleri yaşlı ve bir kuru ekmek uğruna lokanta köşelerinde inleyen anneleri barındırın istiyorum üstü akmayan deliksiz ev gibi olan çatılı evlerde.
Siirt olun istiyorum,Hatay olun istiyorum, Kars olun istiyorum,Edirne olun,Giresun olun, İzmir olun, Erzurum olun istiyorum...
Ben namusu kirletilen ve toprak altına zalimce gömülen kadınların hakkını arayın istiyorum adalet saraylarında. Ben okuldan alınıp babası yaşında adamlara satılan o çocuk yaştaki kızların babalarını alıp yargılayın istiyorum namus mahkemelerinde.
Bir kadın okuyarak namussuz olmaz. Bir kadın eşya gibi satıldığı an kaybeder namus ve onurunu. Zorla onuru elinden alınmış kadınların hakkını sorun istiyorum bu gericilerden ve bu sığ zihniyetlerden.
Ben namusuna zorla tutuklu bir müebbet mahkumiyet gömleği giydirilmiş olan kardeşlerimin hakkını alın istiyorum hak yiyen bu canavarlardan...
Ağlayan merhametlerde koşturun atlarınızı ve vicdansız namus tüccarlarını ezin aykalarınız altında siz.
Duydunuzmu peki ey siyasi ve sivil he-manlar ,haksızmıyım ne dersiniz sizler?
Başörtü sorunu mu. Oda ne peki?
Cevbap? Siz siniz. Cevap bizleriz tabiiki.
Şimdi hepiniz susmalsınız, hepimiz susmalıyız.
Alemleri yaratan Rabbin adına, kanattıkca bu yarayı kaybetmekteyiz bilesiniz...
YORUMLAR
muhteşem bir yazı
vakat gönül dostu her şeyin sahibi olan ALLAH ve resulü
yanlızca gönül savaşı ile bu mücadeleyi kazanmıştır, bize göre namerde boyun eğmek yoktur lakin güzel ahlakın en güzeli olan efendimiz s a v en güzel örne idi hayırlı samimi bir dua düşmanın kin nefret kılıcından daha keskindir,
insanlar ibadetlerini bir borç bilip borç ödemek için ibadet ederse,sonucu feyzi olmayan bir niyaz olur.
Oysaki ibadetler birer kulluk görevi değilmidir
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM ALLAH şöyle buyuruyor ne sizin yaptıklarınızdan bende bir şey fazlalaşır ,nede size verdiklerimden bir şey eksilir buyurmuştur.
Feyzi olmayan ibadetlerin sonucudur iblisin vesvesesine maruz kalmak ve şu dünyanın mevcut hali.
Borç eksilene olur
ALLAH'HA kulluk görevidir ibadet ve niyazlar
Selam ve sevgilerim ile var olunuz daima ,güzel yazıyorsunuz.............