- 705 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
BİR OTEL VUKUATI
Yine kazasız belasız atlatılmış bir kış ve hemen hemen tüm televizyon kanallarında benzer haberler var. Deniz sezonu açıldı, deniz suyu sıcaklığı İzmir’de şu kadar, İstanbul’da bu kadar, o yaza ait moda mayo defileleri vs.
Tabi Ankara’da malum deniz yok... Ölçülen suyun sıcaklığı, yıkanırken haşlanmayacak, duş alırken dondurmayacak su ayarı onu da ölçüme gerek yok el yordamı ile ayarlıyabilirsiniz.
Aile efradı toplandık senede bir kere yapacağımz yaz tatilini konuşuyoruz. Ben o sene biraz sitem ettim. "Hep aynı yere gidiyoruz ve yoruluyorum. Bu kez yirmigün Didim’de geçirene kadar, kısa olsun mesela beş gün ama dinleneyim, yemek ve iş yapmayayım bir otele gidelim" dedim. Haklısın dediler bizimkiler ve tatil yeri olarak Alanya’yı kararlaştırdık. Tabi ben bilmiyorum başımıza neler gelecek sevinçle bavul hazırlıyoruz.
Ancak yapılmaması gereken bir hata yaptık. Ne mi? Önceden rezervasyon yaptırmadık. Nereyi tavsiye edersiniz diye de kimseye sormadık.
Yolculuk tamam vardık Alanya’ya, inanmıyorum gittiğimiz her yer doluyuz diyor. Akşam oldu ve biz yol yorgunuyuz, çoluk çocuk duş almak istiyor. Bir küçük pansiyon bulduk bir gecelik kalıp ertesi günü yer arayacağız.
Sabah oldu bulduk bir tane. Mahmutlarda bir otel ama sonra öğreniyoruz ki daha yeni otel olmuşlar. Dışı seni içi beni yakar misali dışarıdan gayet güzel görünen otel ilerleyen gün değil saatlerde fiyasko olduğunu gözler önüne serdi.
Daha ilk gün havuza girdik bir duyuru "Önemli bir gerekçe ile havuzumuzda ilaçlama yapılacaktır. Telaş etmeyin" havuzu hemen boşaltın. Nasıl merak etmeyin bizden başka Türk olarak iki aile daha var gerisi turla gelen Rus turist.
Meğerse birisinin cilt rahatsızlığı varmış enfeksiyon kapmayalım diyeymiş.
Derken denize girelim dedik. Otelden kısa bir yol yapmışlar doğruca denize çıkıyor. Ama ben hiç ömrümde öyle dev dalgalar görmedim. Eşim ve oğlum girmeyi denediler yok bu denize girilmez biz otele dönüyoruz dediler.
Kızım ve ben biraz güneşlendikten sonra; "Sanki dalgalar küçüldü aman ne olacak yüzeriz" dedik. Ama bir kulaç, ikinci ve üçüncü de birbirimizi göremez olduk. Dalga bir o yana bir bu yana savuruyor bizi, çıkmaya çalışıyoruz ama yeniden boyumuzu oldukça aşan bir dalga gelip su yutturuyor resmen boğuluyoruz. Derken ben kızımı kurtarmaya çalışıyorum ama kendim denizin dibine ayağımı basamamıyorum ki ... En son dalga kızım ve beni adeta kucaklayıp "Defolun çıkın denizimden sizi istemiyorum" dercesine sahile fırlattı. İnanın derbeder olduk biranda. Sonra kurtulduğumuza sevindik ve halimize gülmeye başladık.
Derken bir atletik yapılı adam kolunun altında bir deniz yatağı ve yanında 12-13 yaşlarında sanırım oğlu denize doğru gidiyorlar. Biz kızımla izliyoruz biz tattık kovulmayı onlar ne yapacak merakla bekliyoruz. Ama tahminlerimiz boşa çıkmadı adam ve çocuğu bizim gibi debeleniyor ve en son çıkışta görmeniz lazım adam mayosunu zor kurtarmış çekiştirip duruyordu.
Anladık Ders-1 Denize girilmeyecek Ders-2 Havuza da tüm önlemlerimizi alıp gireceğiz.
Otelde ilk gecemizi atlattık. Sabah büfe önündeyiz biz çay, meyve suyu sırasındayız. Ruslar ise içki... Gözlerimize inanamıyoruz sabahın sekizinde içiyorlar, yüzleri ciğer gibi..
Biz kahvaltımızı aldık bir yer seçtik oturuyoruz. Masada eşim ve oğlum karşımızda biz kızımla yan yanayız. Karşıdan bir adam görüyorum bize doğru gelen ama yürüyüş bir garip, ben sezdim bir tuhaflık ama turistin karşısında çocuğu var da ona muziplik yapıyor sandım. Ben break dans yapıyor diye düşünürken adam geldi geldi baktım bana doğru gelişi gözleri kaymış ben birden çığlık atarak ayağa kalktım adam meğer benim sandalyeden destek almak istiyormuş küt yerde ve benim ayaklarımın dibinde. Korkunçtu manzara...eşim beni sakinleştirmeye çalıştı. Hemen doktor çağırdık adam zil zurna içermiş böyle her akşam komalık olurmuş tanındık bir yüzmüş onlar için ama ben o yüzü hatırlamak dahi istemiyorum.
Biz doğrudan danışmaya gittik bu nasıl otel diye...Bizi sakinleştirdiler. Geldi öğle yemeği saati... Gittik Türk dediğimiz aileye selam verip yanlarına oturduk. Ne anlattılar biliyor musunuz? Kaldıkları odanın yanındaki odada kalan turist karı koca kavga etmişler ve kadını kocası bıçaklamış ve komşuları Türk aileyi şahit olarak göstermişler. Olay polislik bir duruma dönmüş.
Biz artık ürkmeye başladık parayı da geri vermiyorlar. Güzel laf söz vs.
Akşamı ise Alanya’nın sıcak havası bir de iğrenç yemekler etkilemiş olacak ki eşimin tansiyonu yükseldi. Neyse doktora gittik ve ilacını içti uyumaya başladı.
Ben çocuklarımın yattığı odaya geçtim. Bu sefer bizim yan daireden bir gürültü patırtı koptu. Eşim rahatsız, çocuklar ve ben korkmuşuz. Ben dua etmeye başladım. Kızım da ediyor. Oğlum o zamanlar daha küçükce demez mi "Anne senin ettiğin bu dualar ne zaman etkisini gösterir" inanmıyorum o korku ben de tebessüme dönüştü. Yavrum bu antibiyotik değil ki iki saat sonra diyeyim. Allah inşallah koruyacak bizi... Allahtan gecenin ilerleyen saatlerinde yandakiler barıştılar ki ses soluk kesildi. Biz de rahatça uykuya daldık.
Üçüncü günün sabahı artık kesin karar verdik. Biz buradan başımıza bir şey gelmeden ayrılmalıyız.
Hayatımın bu tatil en ama en kötü tatiliydi. Evde kalsaydık bundan çok daha iyi olurdu.
Aysel AKSÜMER
YORUMLAR
Gerçekten kabus gibi bir tatil anısı olmuş sizin için...O an yaşananlar çok kötü,tatil size zehir olmuş.Fakat eminim bugün yaşadıklarınıza geçmişinizden bir kesit gözüyle bakıp gülümseyebiliyorsunuzdur.Yine de böyle bir tatilin tekrarını yaşamazsınız umarım...Hayat herşeyi gösteriyor bizlere.Kaleminize sağlık...Sevgiyle kalın
Aysel AKSÜMER
Aysel hanım,okurken sizin için endişelendim,sonunda da güldüm.Çocuklar ne kadar masum,dua hemen tesir etsin istiyor.
Yıllar evvel ,bir bayram tatilinde,iki büyük oğlum henüz lise çağlarında,ille bu bayram akrabalarımızla bayramlaşınca bir yere gidelim dediler.İstanbul'da oturduğumuz için Bursa yakın
-Bursa'ya gidelim,Uludağ'a çıkarız dediler.Biz rezervasyon yapmadan
yola çıktık.Koskoca Bursa'da elbet düzgün bir otel buluruz diye.
Dön dolan,bildiğimiz ,bütün kalınabilecek oteller dolu,kıytırık otelleri de bizim delikanlılar beğenmiyor.
-En iyisi evimize dönüp,rahat bir bayram tatili geçirelim, diyen eşimin teklifini,hemen kabul edip,bir yemek yeyip,sabaha karşı evimize döndük.
Sizin yazınızı okuyunca ,o tatil geldi aklıma,sevgiler
Aysel AKSÜMER
Sevgili Aysel anını hem okudum hem güldüm. İşte öyle akdeniz başka Ege başka. Dalgası ve havası çok farklı. İşin içine birde sarhoş Ruslar girince tatil temelli başka olmuş. Neyse geçmiş olsun. Eh ettiğin dualar artık kabul olumştur sanırım. Ne de olsa iki saatı geçeli çok oldu da:)))
Tebriklerrrr çok güldüm vallahi... Sevgilerimle...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
TATİLLERDE İNSAN BÖYLE SÜPRİZLERLE NE YAZIK Kİ KARŞILAŞIYOR...
TATİL PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER...SELAM VE SAYGILAR...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER
Teşekkürler ediyorum güzel yorumun için...Sağlıcakla kalın....