- 978 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
En uyuz olduğum sorular.
(.)Nerelisin?
(..)Erzurumluyum.
(.)İçinden mi?
(..)Evet içinden. Hatta altısı içinden, altısı dışından.
(.)Sen mi geldin?
(..)Yo ben gelmedim. Şuan burda değilim ama uydudan naklen yayındayım.
(.)Ay canım uyandın mı?
(..)Yok uyanmadım. Şuan rem evresinden sana sesleniyorum; lütfen .iktir git başımdan biraz daha uyuyayım.
(.)Saat kaç?
(..)Tilki yakala.
(.)Kapıyı sen çalar mısın?
(..)Gerek yok bence, insan gibi isteyelim verirler.
(.)Okul nasıl gidiyor?
(..)Genelde sabittir ben ona giderim. Aslına bakarsan vefasızın tekidir, o öyle herkese gidip gelmez.
(.)Benimle çıkar mısın?
(..)Hayırdır dağcılığa mı başlıyoruz? Nereye çıkıyoruz?
(.)Şu bilgisayarın başında ne yapıyorsun saatlerce?
(..)İşte başındayım henüz, azdaha müsade et bana.
(.)Neren ağrıyo?
(..)Çık git başımdan ağrıyan yerimi açıp göster miyim.
(.)Yolculuk nereye hemşerim?
(..)Amca zaten aynı otobüsteyiz manyadın mı?
(.)Nerde oturuyorsun?
(..) Vallaha değişiyor, bazen sandalyede, koltukta, bazen yerminderinde bile otururum.
(.)Msn kullanıyor musun?
(..)Evet. 2 ay önce kurslara başladım nasip olursa bu ay belgemi alıyorum.
(.)Sınavın nasıldı?
(..)İyidi. Soranlara selam söylememi istedi, ha bide sizide bekliyormuş bir ara gelsinlerde bütünleşelim, sınav olalım dedi.
(.)Kendini biraz tanıtır mısın?
(..)Bu benim bir kısmım. Genelde aksidir, kafası bozulunca kimseyi tanımaz, dahasını sonra siz sorunca anlatırım.
(.)Bir şey sorabilir miyim?
(..)Şaka mısın lan sen? Daha kafadan soruyu sordun ya. Aga git başımdan akşam akşam piyango musun?
YORUMLAR
Yasal uyarı; yukarda okuduğunuz yazı tamamen mizahi bir kurguyla yazılmıştır, gerçek hayatta ya da ösym nin düzenleyeceği bir sınavda çıkma ihtimali milyonda sıfırdır. Bu yazıdaki diyaloglara 'çevremde rastlarım' gözüyle bakmamanız önemle rica olunur.
Bu yazı tamamen hayal ürünüdür, gerçek kişilerle ve kurumlarla uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.
Haddim olmayarak fikrimi söyleyeyim, keşke “En uyuz olduğum sorular” şeklinde bir başlık atsaydınız. “En uyuz olduğun sorular” şeklindeki başlıkta “olmak” fiilini ikinci tekil şahıs kipi ile servis yapınca ister istemez üzerime alındım. Hele, hele bu soruların sorulduğu yerler ve zamanlar, soran kişilerle yakınlık durumu, soran kişilerin niyeti hakkında herhangi bir ipucu vermeyince aldı mı beni ufaktan bir kaşıntı.(yok, yok henüz uyuz kıvamında değil).
Şimdi ben size fazla da uyuz etmeden müsaadenizle sorayım, bu sorular nerede soruldu “KPS” sınavında mı, “Kim 500 milyar ister” yarışma programında mı? Veya kimler tarafından soruldu, program sunucusu mu, şakacı bir arkadaşınız mı, size nazı geçen herhangi bir aile bireyimi, yok sokaktaki sade vatandaş tarafından mı? Şayet gündelik hayatta bu sorularla karşılaştığınızda “uyuz olma” gibi bir tepki veriyorsanız cildiye doktorundan önce bir psikologla görüşmenizde fayda vardır, derim affınıza sığınarak.
Zira bana “saat kaç” diye soran birisine vereceğim cevap benim o anki haleti ruhi yeme, o kişinin bana olan yakınlığına, soruyu sorma şekline, sorma nedenine göre “sana ne” den başlayıp “kılı tüy geçiyor” o kadar uzar. Oysa normal şartlarda ve durumlarda yapmam gereken sevabına, varsa kolumdaki saate bakıp “gerçeği ama yalnız gerçeği” söylemek olmalı. Bunu dışında yapacağım her hareket “faul”dür. Zaten uyuz olunan sorulara bakıldığında asıl uyuz olunması gereken şeyin sorulardan ziyade verilen cevaplar olması gerekir fikri bende daha ağır basıyor.
Aslında bir derya olan güzel Türkçemizde buna rağmen günlük yaşantısını 200-300 kelime ile çeviren, bir şekilde işini gören bir toplumda bu gibi şikâyetlerin olmaması lazım.
Saygılar, selamlar
Timur KOHEN
Gelelim bu sorulara nerede karşılaştığımıza, kps diye bir sınav yok bildiğim kpss var ki kpss sınavına şuan çalışıyorum bu tarz sorular sormuyorlar, k
m 500 bn ister programındada böyle bir soruyla karşılaşmadım.
Ben bu tür sorularla hayatın her anında karşılaşıyorum ve bu sorulara yukarıda yazıldığı gibi cevaplar vermiyorum saat kaç? tilki yakala diyip tavşan kaça gönderme yapmıyorum, bu tamamen mizahi türde yazılmış bir yazı. Gündelik hayattada bazen bu sorularla sıkıldığımızda olur en basiti yolculuk nereye der yan koltuktaki amca uzun bir otobüs yolculuğuna başlarken, bu soruya genelde otobüs hangi şehirden hangi şehire gidiyorsa o şehre gidiyorum dersin cevap olarak, kalkıp amca zaten aynı otobüsteyiz manyadın mı diyemezsin.
Tüm mizahi konuları böyle kötülersek işimiz var. Mizah direk yaşanmaz, bir kısmını yaşarsın mizah kısmınıyle birleştirir gülecek bir şey koyarsın ortaya sıradan bir konuyu abartıyla birleştirirsinki komik bir şey yaratabilesin.
Gül hadi venedik bu kelimenin nesine güleceksin kps! dede çıkmaz ama bu kelimeyi denedik manasına getirerek kullanırsa; 'bu hastayı yurt dışında bir şehirde baktıralım bence,hiç gerek yok biz her şeyi venedik olmuyor.' manasında kullanırsan komik olur.
Ağyar
Tabiki yazıyı mizah amaçlı yazdığını biliyorum ve kötülemiyorum. O kadar çok malzeme varki daha da iyisini yapabilirsin, daha ilginç örnekler bulabilirsin manasında bir gönderme idi.
Dikkat edersen bende kontra yorum yapıyorum. Amacım Türk dilini kullanırken yol açtığımız kelime enflasyonuna vurgu yapmaktı.
Aklıma Zeki Alasya ve Metin Akpınar'ın taa 1984 yılında seyrettiğim "Beyoğlu, Beyoğlu" isimli oyunlarından bir sahne geldi.
Rol gereği iki tiyatrocu biri doktor birisi memur iki samimi arkadaştırlar ve bir birahanede demlenirler. O ara bir çiçekçi kız gelir birahaneye Doktor rolündeki Zeki Alasya çiçekçi kıza dönerek bir beyaz gül rica edebilirmiyim der kibarca ve memur rolundeki Metin Akpınara sorar, senin gül ne renkte olsun diye.
Metin Akpınar "kırmızı ediyorum" diye cevap verir. Doktor bilmişlikle cevap verir "eğer kırmızı ediyorsan ya basur kanaman azmıştır yada ülserin"
Bilmem meramımı anlatabildim mi Timur kardeşim
Selamlar
:))))) Hemen hemen hepimizin karşılaştığı,hatta saçma olup bizlerin bile söylediği cümleler...Enrique arkadaşımız nasıl rastlamamış anlamadım..."NERELİSİN" "SEN Mİ GELDİN" "UYANDIN MI" "KAPIYI ÇALALIM" bunlar günlük hayatta herkesin kullanabileceği cümleler...Kendisi nerede yaşıyor acaba merak ettim:)))
Yüzümde tebessüm bıraktırdınız,teşekkür ederim...
Sevgi ve saygı ile
mavideydisevgi tarafından 3/12/2010 12:49:39 AM zamanında düzenlenmiştir.
Timur KOHEN
Enruqüe arkadaşımızda beni eleştirdi ki benim istediğimde tam olarak bu ama sanırım dalgınlığına geldi makale yada öykü sandıda eleştirdi.
Elbette yazılan her yazı kusurlarıyla vardır yazılarımdada kusurlar olacaktır.
Tebessüm olayına gelirsek bugün okuyanlar biraz olsun gülmüşlerdir bundan eminim.
Saygılarımı sunuyorum.
***
(.)Şu bilgisayarın başında ne yapıyorsun saatlerce?
(..)İşte başındayım henüz, azdaha müsade et bana.
***
Mizah dergileriyle ilkgençliğimde tanıştım.Her derde deva "Gırgır" hakettiği yerde,dünya ölçeğinde saygındı.
Sonra trajikomik biçimde bitirildi ,bu kez de dünya ölçeğinde "karamizah" örneği oldu.Çıkışıda bitişide muhteşem oldu.
Sonra...Leman'a dönüşen "Limon" dergisi -sanki- Gırgır'ın heyecanını devraldı.43 yaşındayım hala okurum.
70 yaşında babamda bıyıkaltından gülerek izler.Hemen yakalarım çünkü altından gülecek bıyığı yoktur.
-Bu siyasi bir dergi bikerem...
derim.
Sanırım fazla uzattım.Mizah tadını yeterince aldım.
Bence yeteneğinizi değerlendirin.
Varolun hep.Selam,saygı.
Timur KOHEN
Yeteneğimi değerlendireyim evet haklısınızda ben 9 yılda müzikle uğraştım reklam olmayınca bir yere varmak zaman alıyor.
Yazı kendime güvenimi artırdı teşekkür ediyorum.
Aynen haklısın kardeşim.
Bazen laf olsun diye saçmalar insanlar.
8 Numara.
Tebrikler.
Timur KOHEN
Teşekkür ediyorum.