- 834 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KATLEDİLDİ SEVDASI!1.BÖLÜM
Gencecik bir kızdı,yirmili yaşlarının ortalarındaydı.Tüm dünyası;ailesi,işi ve dostlarıydı.Sabah erkenden kalkar,henüz doğmakta olan yeni güne "merhaba" der ve düşerdi yollara.Günün moda deyimiyle yaşadığı yer "varoş"diye nitelendirilmiş küçük bir mahalleydi.Tanırdı bütün mahalleli birbirini.Evi ile durağın arası bir solukluk mesafedeydi.O bir solukluk mesafede bile,onlarca selam alıp,verirdi.Sımsıcak ve candan gülüşlerle;kimine"günaydın",kimine"merhaba",kimine de"hayırlı işler"dilerdi.İlkokul çocukları,ya anne-baba ya da abla-abilerinin ellerinden tutmuş okul yolunda olurlardı.Esnaflar ise; dükkanlarının kepenklerini açmakta ve güne başlamanın telaşında olurlardı,diğer sabahlar gibi.
Çoğu zaman gelen ilk otobüse binemezdi.Tıklım tıklım olurdu sabahın o ilk saatlerinde.
İtiş-kakış ufak çaplı mücadeleden sonra otobüse binebilirdi.Yarım saatlik mesafedeydi işye
ri.İşini çok seviyordu.Keyifle geçerdi mesaileri.Bazen işçıkışı arkadaşlarıyla buluşup
iki satırlık sohbetler yapabilmek için çay bahçelerinde ya da kafelerde alırdı soluğu.Hayatı seviyordu;insanları seviyordu,ailesini,arkadaşlarını,en çok da yaşadığı kenti sevmekteydi.Gönülden bağlıydı bu kente.Zaman zaman;kent dışına çıkmak zorunda
kaldığında,Otobüsün otogardan ayrılışında içi yanar,burnunun direği sızlar ve ağlardı.Yeni
den kente döneceğini bile bile ağlardı her gidişinde.Hayat onun için akıp giderken güzelliğiyle;nereden bilecektiki,kaderinin ona neler hazırladığını.
Bir gün bir iş için bir yere gittiğinde bir adam tanıdı.Adamın yosun yeşili göz-
leri vardı.Yosun yeşili gözler;ne kadar derin,ne kadar da anlamlıydı.Gözlerini çekince adamın gözlerinden,sımsıcak yürek ısıtan gülümsemesiyle karşılaştı.Sersemledi...Ne
söyleyeceğini bilemedi.Aklından uçup gitti nereye niçin geldiği?"Sen benim kaderim olmalısın"dedi sessizce.Öyle bir fısıltıyla söylemişti ki;sadece yüreği duyabildi.Saniyeler sonra toparlayabildi kendini..Darmadağınık olmuş düşüncelerini...Silkelendi..Ve halletti işini.Yosun yeşili gözleriyle;sımsıcak gülümsemekte olan adam,çay içmeye davet etti.Şaşkındı..Kararsızdı..Kalıp içmelimiydi?Yoksa kaçıp gitmelimiydi?Kabul etti.Yudumlar-
ken çaylarını aralarında güzel bir sohbet başladı.Konuştular ordan burdan.Genç kızın kal-
bi başka şeyler söylemek için çırpınırken,beyni durdurdu kendini.Neler oluyordu?Çaylar bitmişti.Klasik"teşekkür ederim"ve "iyi günler"den sonra,beynine,yüreğine yosun yeşili gözleri olan adamıda alarak,caddenin kalabalıklarına bıraktı kendini.Neden böyle olmuştu?
Neden hala yaralı bir güvercin gibi titriyordu yüreği?Aldığı her nefesin arası saniselere inmişti neden?Karıştı herşeyi...Ve diledi allah’tan"bu adamı alnıma yaz kaderim olsun ne olur!"