- 715 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Anne Yüreği (16)
Günler haftaları kovalıyor, haftalar ayları ama hiç kimse onu ziyarete gelmiyordu. Bankadaki parası da işe yaramıyordu. Avukat bile tutamamıştı. Baronun verdiği avukat savunmak için gelmiş ama ağanın yaptıklarını duydukça, savunmak istemiyorlar, avukatların biri gidip biri geliyordu.
Avukatların savunmasını üstlenmek istememesi ağayı hepten umutsuzluğa sürüklüyor, gün geçtikçe süngüsü düşüyordu. Artık hiç umudu yoktu kurtulmak için. Hâkim ne ceza verirse, sesini kesip oturuyordu yerinde. Ve son karar günü aldığı toplam hapis cezası. İndimler yapıldıktan sonra, ağırlaştırılmış müebbet idi..
Artık umutları bitmiş, sessizleşmiş, bir köşede kendi kendine oturur olmuştu. Ne yemek yiyor, ne hareket ediyordu. Mahkûmlar kendi aralarında, bu adamın çok yaşamayacağını konuşuyorlardı. Herkes tiksinerek bakıyordu ağaya. Bu bakışlar ve imalı imalı söylenen sözler zaman içinde canını acıtmaya başlamıştı ve bir gün tuvalete giderken, yatağından alıp parçaladığı çarşafı tuvaletin demirine bağlayıp intihar etmiş, hayatına son vermişti.
Kimse gidip cesedine bile sahip çıkmak istemedi ama büyük oğlu,
“ Ne olursa olsun gidip alalım ana, buraya gömelim. Muhtarla da konuşalım, yardım eder Fatma bacı bize”
Muhtar, köy halkını toplayıp konuştu ve cesedinin köye gömülmesine izin verdiler. Ama kimse cenazesine bile bitmemişti.
Meltem öğretmen birkaç ay köyde kalıp, kadınlara okuma yazma öğretmiş, Fatma bacıya da köyü emanet edip ayrılmıştı. Şehre geldiğinden beri birkaç defa gitmişti köye. Ne durumda olduklarını kendi gözleri ile görmüş ve gördükleri karşısında çok mutlu olmuştu. Ve hala zaman buldukça Fatma bacının yanına gidiyordu. Zehra, gösterdiği cesaret nedeniyle köyde el üstünde tutulmuş ve köyden iyi bir delikanlı ile evlenmişti. Yusuf’u unutması mümkün değildi ama her şeye rağmen yaşamalıydı ve yaşayacaktı karnındaki çocuğu için.
Fatma bacının kızı Derya, Meltem öğretmen gibi öğretmen olmuş, kendi köyünde öğretmenlik yapıyordu. Oğlu Deniz, ziraat fakültesini bitirmiş, köydeki çorak arazileri daha verimli hale getirmek için var gücü ile çalışıyor ve emeklerinin karşılığını alıyordu.
Ayşe’nin “okumak istiyorum, yardım eder misiniz?” diye sorması Meltem öğretmeni o köye ve o ana götürmüş, her şeyi bir bir film gibi gözlerinin önünden geçivermişti.
“ Bu ülkede Fatma bacılar, Ayşe ablalar, Zehra kızlar gibi analarımız, kızlarımız olduğu sürece hep umutlarımız var olacak. Artık buna inanıyorum” diyordu.
“Tabi ki okuyabiliyorsunuz. Yeter ki siz isteyin Ayşe Hanım. Ama şimdi değil. Şubattan sonra kayıtlar yapılacak. Haziran ayında da sınavlara gireceksiniz. Bunu düşünmüş olmanıza çok sevindim. Size her türlü yardımı yapacağım. Takip edeceğim kayıt tarihlerini ve kaydınızı yaptırıp size bildireceğim”
Ayşe bir anda sevinçle Meltem öğretmenin boynuna sarılmış, gözyaşlarını salıvermişti. Ağlamaktan teşekkür bile edemiyordu ama Meltem öğretmen de ağlıyordu. Onların yaşadıklarını Sıla’dan öğrenmiş, tüm öğretmenler gibi bu kadına çok büyük saygı duymuş ve çocuklara her türlü desteği sağlayacağına söz vermişti. Ve şimdi bu kadın ortaokul diploması almak için okula gitmek istiyordu.
Meltem öğretmenin boynundan ellerini çektiğinde her ikisinin bakışları karşılamış ama Ayşe’nin yüzünde bir endişe belirtisi hissetmişti Meltem öğretmen.
“Bir endişeniz var sanırım. Bakışlarınız birden değişti”
“Evet, hoca hanım. Şimdi kızım ortaokula gidiyor. Bende okulu dışarıdan bitirmek için başvursam sizin dediğiniz yere, sanki kızım ile yarış ediyormuşum gibi bir duruma düşmek endişesini hissettim. Kızımı okutmak için değil de, kendim okumak için kaçmışım gibi bir duruma düşmek istemem doğrusu”
“Neden öyle düşündünüz ki. Önünüzde bir olanak var ve siz bu olanakları kullanacaksınız. Hiç kimse bir şey demez merak etmeyin. Hatta çok sevinirler benim sevindiğim gibi. Ama bu durumdan endişe duyacak olursanız kimseye söylemeyiz olur biter. Ben size matematik dersinden yardım ederim. Zorlanacağınız ders bu zaten. Diğerlerini okuyarak da öğrenebilirsiniz. Zorlandığınızda kızınız Sıla’dan yardım alırsınız. Olmadı bana gelirsiniz. Öğretmenlerimizin çoğu size seve seve yardımcı olacaktır. Şimdi silin şu endişeyi gözlerinizden bakalım. Daha müracaat için zamanımız var. Sınavlara da çok zaman var. Yarın size hazırlanmanız için kitap getireceğim. Sıla’dan gönderirim”
“Sıla bilmiyor Meltem Hanım”
“Konuşun onunla. O canla başla yardım edecek ve sizi destekleyecektir emin olun bundan”
“Tamam, akşam geldiğimde konuşacağım. Şimdi ayrılmam gerekiyor. Temizliğe gidiyorum. Gideceğim evin hanımı çok iyi bir insan. Öğretmen emeklisi. Onunla da konuşacağım. Sizden başka kimse bilmesin Meltem Hanım”
“Tamam, merak etmeyin. Size yardımcı olacak öğretmenlere anlatırız sadece”
“Teşekkür ederim. İyi dersler, iyi günler”
“İyi günler Ayşe hanım”
Deyip ayrıldılar. Ayşe mutluluk içinde bastığı yeri görmüyordu. Temizlik yapacağı eve ne zaman geldiğini anlayamamıştı. Kanat takıp uçmuştu sanki bir saatlik yolu. Kapıyı vurup eve girdi. Evin hanımı yine gülümseyen gözlerle bakıyordu Ayşe’ye,
“Günaydın efendim”
“Günaydın kızım. Geç kalınca bir sorun mu oldu acaba diye endişeye düşmüştüm. Hayriye hanımın evini arayacaktım neredeyse”
“Yok hanımım, bir sorun yok. Okula uğradım gelirken, onun için geç kaldım”
“Çocuklarla ilgili bir sorun yok değil mi” ?
“Çok şükür çocuklar iyi, okuyorlar. Onların değil benim sorunum vardı. Onu halletmek için uğramıştım”
“Hayırdır kızım, ne sorunu”
“Ben ortaokulu dışarıdan bitirmek istiyorum. Bu konuda bilgi almak için gittim. Sağ olsun Meltem Hanım yardımcı oldu. Bundan sonra da yardımcı olacak”
“Ooo buna çok sevindim. Bende destekleyeceğim seni. Oku kızım oku. Okumayan hep eksiktir sakın bunu unutma. Kitap ışıktır ve sen o ışığı ondan başkasında bulamazsın”
“Bunu biliyorum hanımım. Ben, kitap sayesinde buradayım. Şimdi işimi yapmalıyım. Artık iki çocuk değil, üç kişi okuyacak ve masraflar çoğalacak. Onun için çok çalışmalıyım”
“Senin bir masrafın olmaz. Merak etme, Olursa da senin tüm okul masraflarını aylığından hariç ben ödeyeceğim emin ol bundan”
“Teşekkür ederim, teşekkür ederim”
Deyip hanımın ellerini ve yanaklarını doyasıya öpüyordu Ayşe. Ona en büyük destek yine öğretmenlerden gelmişti ve o okuduğu sürece de bu destek sürecekti buna inanıyordu artık.
Devam Edecek
YORUMLAR
Sevgili Türkan Hanım, bu hikayeler ister gerçek olsun, isterse gözlemlere dayansın hepsi yüreklerimizin sesi, ama tek amacımız var. Sesimizi duyurmak. Türk kadının, haklarını korumak. Tüğrkiye'nin neresinde olursa olsun bu tür yazılarımızla ve örneklerle en azından bir kardelenin okuması ve Doktor, Öğretmen,Savcı, Avukat...v.s. alanlarında ATATÜRK kızına layık bir durumda görmek dileğimiz. Haklarını bilen, savunan birey olmaları. Çok güzeldi yine ,Sevgili Türkan Hanım. Sevgilerimle..
Nermin Kaçar tarafından 10/19/2009 10:38:17 PM zamanında düzenlenmiştir.
Geçenlerde bir kız geldi yanıma...Bir tanıdığımın kızı...Çok ama çok zor şartlar altında okumuş küöük kız. Anası babası töreye direnmiş, köyde kızını okutan ilk aile olmuşlar. Ne yazık ki, kız iyi bir puanla kazandığı öğretmenlik bölümünü okuyamayacaktı. Ne için biliyormusunuz. 300 ytl lik akyıt parasını veremeyeceği için. Baba işsiz anne temizliğe gider...Hangi eğitim gönüllüsü diye geçinene gittiysek gerekli bursu alamadık.Sebepleri çok farklıydı, burada yazmak istemem. Sonuçta kayıt işini kendi imkanlarımızla hallettik. Bir kayıt parasıyla bitseydi ne ala...Bu kızların desteğe ihtiyacı var sürekli olarak.Nerde eğitim gönüllüleri, nerde dernekler...Hepsinin ön şartları var.Hepsine metrelerce uzunlukta dilekçeler yazmalı, tabir yerindeyse ajitasyon yaplaı üstüne bir de birinin SELAMINI yollamak zorundasınız.
Ama yazıdaki öğretmen gibi, sizler gibi duyarlı insanların sayısı artacak eminim. Muhtaç kalmayacak, hayali HAYAL olan kızlar kalmayacak. Şimdi bu düşünce ÜTOPYA gibi görünse de, benim umutlarım var...Sizlerin bu tip yazılarını okudukça da, umutlarım yapraklanıp, çiçeğe duruyor...
Sevgilerimle...
Ooo buna çok sevindim. Bende destekleyeceğim seni. Oku kızım oku. Okumayan hep eksiktir sakın bunu unutma. Kitap ışıktır ve sen o ışığı ondan başkasında bulamazsın
Sevgili ONURUMSUN,
Bir insanın kalbi temiz,ve iyi bir kişiliğe sahip oldumu rabbim onu herdaim hep iyilerle karşılaştırıyor.yazınız çok mükemmel olmuş.aganın son durumu beklenen bir durumdu,hiç şaşırmadım.köylünün kadına verdiği değer takdire şayan çok hoşuma gitti.öğretmen hanımın çalışkanlığı ve idealist bir kişi oluşu köyde nic güzelliklere vesile olmuş.yüreğinizin güzelliğini yazınıza bir bir nakşetmişsiniz.yüreğinize sağlık.sevgiler,saygılar.