henüz büyümedim anne
Nasıl özledim dört mevsim yüreğimde dans eden İstanbul sabahlarında uyanışımı. Küçük odamdan minik dostlarıma fısıldamayı. Koşarak fırlardım yatağımdan tüm ev halkını ayaklandırarak. -Deli kız uyandın mı -diye bağırırdı babam salondan sabah gazetelerini okurken.-Hadi koş geç kaldın. Öldüler açlıktan dostların.. hadi acele et- diye söylenirdi gözlüklerinin altından alaylı alaylı gülümserken. Bir koşu koca bir fincan kahve, ekmek kırıkları ve bir avuç yem ile dönerdim odama.
Ne kadar kızardın oysaki anne.-Cam kenarlarına doldurma şu kırıkları.Karıncalar basacak evi- diye. Bir gün vermesen küçük dostların gücenmezler meraklanma-derdin.
Ama gücenirlerdi anne.
Onlar geldikçe bilir misin ki ben tazelenirdim. Ben verdikçe onlar çoğalırdı penceremde.
Ne güzel kuşlardı anne…off anne aklıma geliyorda ne kadar özlüyorum sizi.Senin mutfaktaki keyifli telaşını, babamın ısrarla her sabah aynı türküyle sana kur yapışını.Birde naz yapıyorsan eğer…. Susmaz başlardı şakımaya...
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin
Efkarlıyım, efkarlıyım elini ver nerde elin...........
Sonra sizin atışmalarınızı ve bir kahveyle barışmalarınızı. Nasıl özledim sarılıp koklamanızı, tatillerde yanınıza geldiğimde senin ince süzüşlerini babamın gizli gözyaşlarını.
Hele ki akşam yemeklerimizi. Her akşam bir merasim gibi özenle hazırladığın soframızı, gül kokulu elinin değdiği en güzel yemekleri en çokta tüm odalara kokusu sinen o küçük kurabiyelerini nasıl özledim annem.
Ah anne öylesine yorgunum ki şimdilerde yine gelsem yanınıza sokulsam aranızda uyusam kokunuzla, yine kucağınızda büyümeye devam etsem. Öpsem sizi doya doya.Yine oynayabilsem sakızdan adamlarımla.
Gurbetlik ne zor anne… Bazen kıskanıyorum kardeşlerinden, anasından babasından uzakta olmayanları. Ne kadar şanslılar.Yeter ki canınız sağ olsun oda yeter bana. Az kaldı geleceğim yine ama bu kez ayak sesimi ağlamadan bekle olur mu? Yormadan kendini, telaşlanmadan bekle bu kez.
Yorganımda ki kokumu, sıcağımı sakla annem..
Işığımı hep açık tut.
Küçük dostlarıma sen fısılda.
Geleceğimi söyle anne onlara geleceğimi…
Onlarda uçup gitmesinler yoldaş olsunlar nemli ama hep gülen gözlerinize..
Çoğalsınlar penceremde gücenmesinler annem…
Sizde gücenmeyin gelemiyorum diye her zaman.
ama bilin ki henüz büyümedim ve,,
Sizi çok seviyorum.
*deniz*
YORUMLAR
henüz büyümedim anne
Nasıl özledim dört mevsim yüreğimde dans eden İstanbul sabahlarında uyanışımı. Küçük odamdan minik dostlarıma fısıldamayı. Koşarak fırlardım yatağımdan tüm ev halkını ayaklandırarak. -Deli kız uyandın mı -diye bağırırdı babam salondan sabah gazetelerini okurken.-Hadi koş geç kaldın. Öldüler açlıktan dostların.. hadi acele et- diye söylenirdi gözlüklerinin altından alaylı alaylı gülümserken. Bir koşu koca bir fincan kahve, ekmek kırıkları ve bir avuç yem ile dönerdim odama.
Ne kadar kızardın oysaki anne.-Cam kenarlarına doldurma şu kırıkları.Karıncalar basacak evi- diye. Bir gün vermesen küçük dostların gücenmezler meraklanma-derdin.
Ama gücenirlerdi anne.
Onlar geldikçe bilir misin ki ben tazelenirdim. Ben verdikçe onlar çoğalırdı penceremde.
Ne güzel kuşlardı anne…off anne aklıma geliyorda ne kadar özlüyorum sizi.Senin mutfaktaki keyifli telaşını, babamın ısrarla her sabah aynı türküyle sana kur yapışını.Birde naz yapıyorsan eğer…. Susmaz başlardı şakımaya...
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin
Efkarlıyım, efkarlıyım elini ver nerde elin...........
Sonra sizin atışmalarınızı ve bir kahveyle barışmalarınızı. Nasıl özledim sarılıp koklamanızı, tatillerde yanınıza geldiğimde senin ince süzüşlerini babamın gizli gözyaşlarını.
Hele ki akşam yemeklerimizi. Her akşam bir merasim gibi özenle hazırladığın soframızı, gül kokulu elinin değdiği en güzel yemekleri en çokta tüm odalara kokusu sinen o küçük kurabiyelerini nasıl özledim annem.
Ah anne öylesine yorgunum ki şimdilerde yine gelsem yanınıza sokulsam aranızda uyusam kokunuzla, yine kucağınızda büyümeye devam etsem. Öpsem sizi doya doya.Yine oynayabilsem sakızdan adamlarımla.
Gurbetlik ne zor anne… Bazen kıskanıyorum kardeşlerinden, anasından babasından uzakta olmayanları. Ne kadar şanslılar.Yeter ki canınız sağ olsun oda yeter bana. Az kaldı geleceğim yine ama bu kez ayak sesimi ağlamadan bekle olur mu? Yormadan kendini, telaşlanmadan bekle bu kez.
Yorganımda ki kokumu, sıcağımı sakla annem..
Işığımı hep açık tut.
Küçük dostlarıma sen fısılda.
Geleceğimi söyle anne onlara geleceğimi…
Onlarda uçup gitmesinler yoldaş olsunlar nemli ama hep gülen gözlerinize..
Çoğalsınlar penceremde gücenmesinler annem…
Sizde gücenmeyin gelemiyorum diye her zaman.
ama bilin ki henüz büyümedim ve,,
Sizi çok seviyorum.
GÜZEL YÜREĞİNİ VE KALEMİNİ TEBRİKEDİYORUM. GÜZELBİR YAZI OKUDUM.KEYFLE HAZLA KUTLARIM.
Yorganımda ki kokumu, sıcağımı sakla annem..
Işığımı hep açık tut.
Küçük dostlarıma sen fısılda.
Geleceğimi söyle anne onlara geleceğimi…
Onlarda uçup gitmesinler yoldaş olsunlar nemli ama hep gülen gözlerinize..
Çoğalsınlar penceremde gücenmesinler annem…
Sizde gücenmeyin gelemiyorum diye her zaman.
ama bilin ki henüz büyümedim ve,,
Sizi çok seviyorum.
*deniz*
---------------------------------------------------------------
Gitmek yada uzakta olmak değildir mesele.Sorun yakındayken bile uzak olmaktır.Gönüle, sevgiyi uzak yada yakın sığdırmaktır.Yeter ki gönüle sığdırabilelim o zaman uzaklar yakın olur, özlemler,hasretler sevgiyle beslenir.
Ne mutlu ki yüreklerde kalabilenlere ne mutlu ki yüreklerde başka gönüller taşıyabilene.
Aslolan sevmektir,Aşktır.Yaşamaksa bir bahane.İnsanı sevmeden,hayvanları,doğayı sevmeden yaşamak mümkün müdür?Yaşanıyorsa da buna yaşamak denir mi?
Etrafımızdan sevgiler sevgi taşıyan yürekler eksilmesin dileklerimle sevgi ve saygılar.
cicikagan tarafından 1/5/2010 12:54:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
canımmmm.......
bak şimdi çok kötü oldum inanki.güzel anneni hatırlatabildiysem ne mutlu bana.ama kimsesizliğimi görüyormudur dedin ya...
bu söz kahretti beni...
canım benim mutlaka görüyordur.yanıbaşındadır bunu bil...
çok duygulandırdın beni güzel kızım...
yüreğin hiç üşümesin..
yazamıyorum...sevgimdesin,,
Yorganımda ki kokumu, sıcağımı sakla annem..
Işığımı hep açık tut.
Küçük dostlarıma sen fısılda.
Geleceğimi söyle anne onlara geleceğimi…
Onlarda uçup gitmesinler yoldaş olsunlar nemli ama hep gülen gözlerinize..
Çoğalsınlar penceremde gücenmesinler annem…
Sizde gücenmeyin gelemiyorum diye her zaman.
ama bilin ki henüz büyümedim ve,,
Sizi çok seviyorum.
abla çok güzel yazmışsın annemi hatırlattın bana acaba bi yerlerde görüyormudur kimsesizliğimizi.......kalemine saglık
Beni benden çaldılar,beni benden aldılar Gurbet akşamları…Ciğerlerimi dolduran tertemiz memleket havası,aldığımız her nefes hasret kokusu,sevgi ve aşk abidesi memleketimin her köşesi ....
Hele o bayrağım uğrunda seve seve can verdiğimiz beyazla kırmızının buluştuğu genç kızlarımızın gelinliği,şehitlerimizin son örtüsü gökyüzünde gururla dalgalanırken dosta güven düşmana korku salan süzülüşü...
Bir de yürekleri yakan o mübarek toprağımızın mis gibi kokusu tarlada,bağda,bahçede o nasırlı eller baş tacı öpülesi eller,dedelerimizin,ninelerimizin sabahın erken saatlerinde bağa,bahçeye gitmek için hazırlık yaptığı ondan önce de ahıl da koyunları,kuzuları buluşturan tatlı telaş,kuzular annelerini emmek bir an önce bir damla sütü midelerine indirmek için pür telaş koşuşturmaları yokmu...Aaahhhh yürek yakan Anadolum,Vatanım,bayrağım canım memleketim...
Aile başta baba olmak üzere Anne,kardeşler hatta dede ve nine de varsa değmeyin Anadolumun yüreği güzel buram buram TÜRKİYE kokan insanına...
Uzaklarda hasretle yanmak,o eski mazideki kalan hatıraları hatırlamak sevdiklerimizin yanında olmayışını düşünmek yakıyor yürekleri,acıtıyor içimizi .
Başımızı kaldırıp gökyüzüne bakarak işte benimle memleketim arasında bu gökyüzü aracı oralardan haber veriyor.Ama benim memleketimde mavilik daha başka hasret daha başkadır diyor içinizdeki ses…
Bu mutluluk tablosu ne yazık ki "her nefis ölümü tadacaktır" ilkesi gereği inandığımız gerçekle karşılaşınca bir gün sevdiklerimizde yanımızdan ayrılınca işte o zaman hasret bambaşka bir boyuta ulaşıyor.Gurbet ve memleket havası delip geçiyor yüreğimizi...
Bazen yalnızlık çöker içimize kendimizi o kadar yalnız hissederiz ki DÜNYA'ya sığmayız bir an...Oysa ne hayallerdi belki hissettiklerimiz hani Annelerimiz kızım evladım yavrum diye bağrına basacak,babam belki de gizliden çaktırmadan ağlayacaktı.
Kardeşler belki vefasız da olsa işin içine hasret girdimi bir an her şey unutulacaktı.tıpkı anne hasreti gibi suçunu bağışla sarıl boynuma,eller kadir kıymet bilmiyor.Senin kadar kimse sevmiyor annem.şarkı sözünde de olduğu gibi "hiç kimse senin kadar sevmiyor Annem"
Hasretler dilekleriniz gönül gözünüz semadan ulaşır vatan'a bir gün erer murada yanan hasret dolu yürek kavuşur sevdiklerine...Bu duygular gurbette daha farklı olabiliyor.Hasretle birleşince anlamı da duygusu da farklı yansıyor.
Analar yürekleri yanık analar kuzucuğunun tırnağına bir taş değse içleri parçalanan analar…ANNEM şarkısını yazan şairin hikayesini okumuştum şairin annesi oğlunu ziyarete gelir 15 gün kalacaktır oğlunun yanında .Ancak her nedense 3 gün sonra oğlum beni eve götür der.Oğlu neden anne daha 3 gün oldu geleli der.Hayır oğlum bir sorun yok sen beni bırak gel der.
Aslında sorun vardır ama annesi evine gidince her şeyi anlatır.Gelini 3 günde şairin annesine tat vermemiş o da oğluna kendi evinde dememiş ana yüreği işte kendi evine gidince anlatmış.tabi oğul hemen gelir eşinden jet hızla boşanır ve alır kalemi eline;
Bir yar için seni terk edip gittim
Vicdanıma bir sor ne acı çektim
Kendimi ben sana emanet ettim
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem
Rastlarsa gözlerin yaşlı yavruna
Suçunu bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem
Ne sevgiler geldi geçti kalbimden
Kimse anlamıyor garip halimden
Senin hasretini duydum derinden
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem
“Ah anne öylesine yorgunum ki şimdilerde yine gelsem yanınıza sokulsam aranızda uyusam kokunuzla, yine kucağınızda büyümeye devam etsem. Öpsem sizi doya doya.Yine oynayabilsem sakızdan adamlarımla.”
Evet Anneler onlara doyum olmuyor.Deniz Hanım o kadar güzel yüreğiniz var ki çok beğendim ALLAH sevdiklerinizi size bağışlasın.Tüm mutluluklar sizinle olsun.Saygılarımla kısa kesmek zorunda kaldım.Zira bu tür yazılarda kendimi tutamıyorum.En güzel günler sizinle olsun...Kelami Akdemir.
Ben sana yandım tarafından 9/3/2009 9:10:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
sevgili gürselce,,
yorumunuz çok duygulandırdı beni...insanın sevdiklerini kaybetmesi çok acı olsa gerek.düşüncesi bile yakarken gerçek olması ne denli katlanılmaz bir acı...
dediğiniz gibi bu bir döngü..yaşamak kadar gerçek ölüm ve bizim hakettiklerimizden biri..
nefes alıyorum..nefes alıyorsun...
ve bizi sevenler ya da elimizde kalanlar...
bunlar için bile şükretmek yeterli sanırım...
Allah sizi de sevdiklerinize bağışlasın arkadaşım...
yüreğin ağlamasın birdaha...
çok teşekkür ederim güzel ve bir o kadar duygu dolu yorumuna...
saygım ve sevgimle,,
ÖLÜM ALLAHIN EMRİ, ŞU AYRILIK OLMASAYDI
Doğduğumuz yer değil, doyduğumuz yer demişler vatan, evet, yaşamak için çalışmak, onurluca dimdik durmak ve yürümek için onurluca sona doğru, yine çalışmak gerek, namerde muhtaç olmamak için yine çalışmak gerek, kutsal olan bu, ekmeğinin peşinden geldiğin yerlerde de hayat mücadelesi olanca gücüyle sürüyor.
Bu mücadele esnasında, sana yurt yuva olan evinden uçuyorsun, kanatların palazlanmaya başladımı.Artık ıraklarda, uzaklarda da olsa sanaait bir evin sana ait her şeyin oluyor ama, büyüdüğün o ev, ve seni büyütenler hiç unutulmuyor.
Bakın yaklaşık yirmi üç gün sonra bayram, ve ne annem nede babam, nede ablam hayatdalar, tanrının çağrısı üzerine gittiler kara toprağa ve ben her bayram sabahı, onlara ağlar, elllerini öpememein ezikliğini yaşarım.Ne mutlu sizin aileniz hayatda sanırım, en azından bir telefon kadar yakınlar, ya ben ne yapmalıyım Deniz.
Ama bu bir döngü, yarın bizlerede sıra gelecek ve bayrağı evlatlarımıza teslim edip, o toprağa gideceğiz.
Sonuç olarak, yazın beni çok duygulandırdı, hatta gözlerimin dolduğunuda söyleyebilirim, ve bu bayramların gelmesini hiç istemem ben, sebebinide az çok anlamışsınızdır.
Biliyorsunki, bir köy var uzakta, gitmesende, gelmesende o köy senin köyün, yaşadıkca büyüklere vefa örneğini de gösterdiğine inanıyorum.Allah ailene ve sevdiklerine uzun ömürler versin, ve bu anların kıymetini iyi bilin, bildiğinizden eminim ama yinede yazma gereği duydum işte.
Bizleri göz önünde bulundurarak.
Yüreğine eline diline sağlık, sevenlerinle uzun ve sağlıklı nice yıllar diliyorum.çok güzeldi yazın.Günümün seçkisi kutlarım.........
Gürsel Cengiz tarafından 8/27/2009 11:22:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gürsel Cengiz tarafından 8/27/2009 11:23:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
dost..çcuklar hiç büyümezler annelerini gözünde halen daha o küçük yaramaz ele avuca sığmaz,kendi gölgelerinde yaşamaları gerektiğine inandıkları küçükleridir...ne kadar büyüsekte..
ne güzel bir aile ortamıydı anlatılan.şimdiki gençliğin başaramadığı..sanal hayata yenildiği ortam. tebrikler dost yaşattın bize bu güzel ortamı....saygılar sana ve seni bize kazandıran ailene
çok teşekkür ederim sevgili polyannna....hem yorumunuza hemde bende kızınızı bulmuş olmanıza. bu benim için gurur verici.etrafa ışık saçan bir annesi var kızınızın ne mutlu sevdiklerinize...evet haklısınız geçmişim konusunda.geleceğimde umarım yarınlarımı aratmaz hiç.
bende sizi çok seviyorum...gönülden....
sevgimle,,
Canımmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm
Ağlamak istiyorum yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
Sende kızımı buluyorum hep,birde yeğenimin ismide Deniz oda senin gibi yumuşacık kadife gibi.Bu yaşta bu duyarlılık ve bir su gibi akan kalemin gelecek kuşaklara güvenmemiz
gerektiği sinyallerini veriyor bana.
Mutlu geçmişin hakkında tiyolar almakta beni çok mutlu etti.Ne güzel pembe hatıralarla yaşamak.
Tüm kalbimle yüreğindeki renkler hiç solmasın diliyorum.
Seni seviyorum cici kızım.Ailen seninle ne kadar gurur
duysa azdır.