YİNE YAZIMIN ÖZNESİ OLDUM...
Nereden geldim de ,yeni yetme hüzünlere müptela nereye gidiyorum?...Hayırlısı ...Bu zorlu yolculuk hangi bilinmeyen zamanda bitmeye mahkum,yarı yaşanmış yarı yaşanmamışlıklarla..
Çocukluğumu düşünüyorum ve zaten ne zaman kaçacak yer ,sığınacak ağaç kuytusu bulamasam hep aynı hİkayeye saklanıyorum...Eskiden daha mı güzeldi her şey?..Herkesin aynı anda bağırarak konuşup kimsenin kimseyi duyamadığı kalabalık aile oturmaları,amca kızlarıyla divan altı sohbetleri,annem babaannnem çekişmeleri,Büyükbabanız geliyor başınızı kapatın telkinleri ,daha safiyaneydi dünya istekleri..Ne ara büyüdüm ki...
Bak şimdi paramparça herşey,birilerinin ayakları altında..Bu yaşta hüzünle kucaklaşmak ne kadar doğru bimiyorum..Fakat nasıl bitmeyen verecekmiş ki geçmişle hesabımı kapatamıyorum..Dilimde o toz pembe zamanlardan kalma şarkı halaa söyleyip duruyorum...
Kendimden sorumsuz günler,aynaya bakmaya mecalim yok.. Eskiden yazdığım ,ufak notlar aldığım kağıtlarımı hep saklardım,kimseler okumasın diye..Tüm giysilerimi itinayla katlardım..Yatağımı yeni dökülmüş asfalt gibi düzler,azıcık bozan olsun ne cıngarlar çıkarırdım..Şimdi buruşturduğum kağıtlarımı bile çöpe atmıyorum..Kıyafetlerim yatak üzerinde,yatağım ise günlerce dağınık vaziyette hayatım desen ona keza pişmanlık ve yıldırılmışlıkla yorgun vaziyette...Bu kadar bulanık yaşanmışlığa rağmen neye güvenİyorsam başım halaa dimdik önde...Övünmüyorum bununla dövünüyorum aslında ....Bir şeylerin intikamına bile küskün, bir avuç düşüm...yaza yaza bitiremedim de buna da bozuluyorum ..Kendimi bazen bir tek yazarken çekebiliyorum ya bu da dokunuyor bana...Tarihimi yazıyorum..Gİrdiğim savaşlarda yediğim bozgunlarımı ...Bu savaşlarda aldığım yaralar ,içimdeki lekeler,kalbimdeki sızılar hiç geçmedi..Bozgunlarımdan ders almadığım besbelli...Neyse boşver...hata kimin içindi ki zaten benim içindi,ben yapıyım diye vardı..
Yine yazımın öznesi oldum gece gece..hem bu saatte uyuyor olmam gerekirken ne yapmak istiyorum acaba?..Hep binbir telkinlerle,tehditlerle yönetilen hayatıma ,aldanışlarıma,salaklığıma ,lise yıllarıma,dünyaya ilk gözlerimi açtığım ana,aşkıma,beni yağmurdan kaçırırken doluya tutulmama sebep olanlara,diyemediğim hoşçakallarıma,sana,bana,herkese gelsin bu yazı...Karalanmaktan yazacak yer kalmamış bu defterin bir son sayfası olacak mı bilimiyorum..Dünlerim çokk acımasız,madalyonun öbür yüzü fazla gerçekçi...
YORUMLAR
yazdıklarının öznesi sade sen değilsin, birçok insan bu yazının öznesi...
benim hep garipsediğim birşey de şudur ki; bu yazıyı yazmana sebep olanlar, gönlünü derbeder kılıp bir başına bırakanlar ve sebepsiz terkedenler okumuş olsalar yazdıklarını emin ol kendilerini yazıda özne konumunda hissedeceklerdir! tuhaf ve acı değil mi?
kaçamadığımız gerçek şu ki;
HERŞEYE RÂMEN HAYAT DEVAM EDİYOR...
yüreğine sağlık ves'selam...
Yine yazımın öznesi oldum gece gece..hem bu saatte uyuyor olmam gerekirken ne yapmak istiyorum acaba?..Hep binbir telkinlerle,tehditlerle yönetilen hayatıma ,aldanışlarıma,salaklığıma ,lise yıllarıma,dünyaya ilk gözlerimi açtığım ana,aşkıma,beni yağmurdan kaçırırken doluya tutulmama sebep olanlara,diyemediğim
Yüreğin dertle değil mutlulukla dolsun güzel yarınlar senin olsun..Sevgilerimle...
Madalyonun öbür yüzü bizim kendimizin görüpde görmek istemediklerimizin bir diğer yönüdür aslında. Emekler, gel-gitler, sevdalar yenilmişlikler ve yaralar. Hepsi bir bütün olsada hepsinin ayrı bir yeri ve zamanı vardır bizler için.
Hayata açılan her kapıda hep bir madalyon olmak dileği ile...
Hayatlarımızı biz değil hep başkaları yönlendirmek isterler ..
Ters giderse aradan çekilirler kendin seçtin çek kaderini denir.
.İnşaallah gün gelir özgürce erkekte kızda kendi kararını verir.
Baskıdan uzak severken ana baba aile bireyleri bırak desede dinlemez kalbini sevgiline giden kalbinin sesine kulak verirler ..
Güzeldi yazın Başarılar dilerim..