- 804 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
...
Tam söylenecekken;
Yüzün bir denizle bir çerçeveye giriyor, vazgeçiyorum.
Tam gidecekken ben, bir deniz erişiyor, mavi sabırlarca kalakalıyorum.
Kıyıdan çıkıp gidiyorsun, bildiğin bir yol gibi, ufkuna hasret yüklü, kabulleniyorum.
Eğer fırtına getirirse seni, perişan su yosunları gibi saçların, kıyılar ellerim oluyor tarıyor, okşuyorum. Geceler, kat kat karanlıklar giyinmiş bir deniz gibiyim. İçimde yaşıyorsun da,
varlığındandır yokluğuna eremeyişim. Senin çiçek ve yağmur oluşun, kiraz ve vişne kokuşun. Benimse ardı arkası alınmaz veballerim.
Hepsi deniz... Saçların, deniz bulaşınca en güzel şarkı. Yüzünün keman eğrisi, saçlarınla sarmaş dolaş barışı, yine ıslak ve ılık bir kıyı...
Hepsi hepsi hüzün yüklü. Susuşun, deniz, rüzgar...
Sen denizce çoğalan, ben yalnız ve sevimsiz bir çerçeve seni kuşatmaya kalkışan.
YORUMLAR
Harika bir tablo..
Hüzün katığı koylarda arsız bir mavi düşünce günüme,
kalakalırım yüzüme vuran çarpık rüzgarın önünde.
Yel girer yüreğime kaskatı katılır saralı bir aşkın gözlerinin içinde.
Kıyı sarhoş deniz pestil diplere,
yunusun derdinden kime ne ?
Martı hala çırpınıyor aynada
(Bu kadar üstüme üstüme gelme ! )
Şizofren bir limanda ölmeden önce..
Sevgive saygılar yüreğine.