- 1308 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Tanju duman’la dobra,dobra bir söyleşi
Tanju duman’la dobra, dobra bir söyleşi
Türküler sizin için vaaz geçilmez bunu yaptığınız çalışmalardan anlıyoruz. Peki aktif olarak Türküye’de sanat yapabilmek sizce neyi ifade ediyor-?
Kategorize etmek gerekiyorsa. Öncelikle eğlence sektöründe aktif olan birisi olarak görmediğim için kendimi mevcut sosyal yapısını içeren bir duruşu yansıtıyor. Benim sanat anlayışım bu
Albümlerinize baktığımızda, 1997 Sevdanın renkleri Yönetmen Aranjör Tanju Duman. 1999 da Dağlar çiçek açtı Yönetmen Aranjör Tanju Duman. 2001 Ben olaydım Yönetmen Aranjör Tanju Duman. 2007 Söylemem Alır başımı giderim Yönetmen Aranjör Tanju Duman. Dört tane çok güzel albüm. herkesimden beğeni aldığından hiç şüphemiz yok. Ama anlamadığım konu müzik gördüğüm kadarıyla sizin için her şey. Hem, yazıyorsunuz, yönetiyorsunuz hem de bağlama çalıyorsunuz. Yani sanat içinde az bulunur bir örnek. Albümlerinizdeki bu uzun zaman aşımını neye bağlıyorsunuz-?
Aslında cevabı sorduğunuz soruda görmek mümkün. Albümlerin yükünü kendim taşıdığım için ister istemez yeni çalışmalar bir hayli zaman alıyor…
Buna ayrıca kendi çalışmalarımın dışındaki çalışmalarda eklenince hal böyle oluyor. ancak şu an üzerinde çalıştığım yeni albüm biraz farklı olacak
Konuyu biraz açar mısınız? Hangi konuda farklı olacak
Bahsettiğim yükü bu albümde biraz paylaştırdım. Ben çalışmaların duygu paylaşımlarından ibaret olduğu kanısındayım… Üzerine çalıştığım yeni albümüme birçok farklı duygular. yani farklı insanları da dahil ettim. Buda ister istemez yükümü hafifletti gibi
Yeni Albümde çalıştığınız isimlerden biraz bahseder misiniz-?
Müzik sektöründe belirli kariyeri ve kalitesi olan müzisyenler emek kattı bu çalışmama… Örneğin ben dahil olmak üzere dört ayrı Aranjör çalıştık…
Gitarlarda Tarkan’dan Sezen Aksu’ya kadar çalan Ayhan Gunyil var. isim vermek gerekirse. Senfonik yaylı Aranjmanlar var… Örneğin repertuarda bir o kadar zengin oldu bu çalışmada
Yani bu çalışmanız diğer çalışmalarınızın yanında baya farklı bir çalışma oldu… Peki, eserler yine sizin eserleriniz mi-?
Evet, oldukça farklı bir çalışma oldu… Kendi eserlerim elbette var. Ancak ağırlığı oluşturmuyor. Suat Alican, Cihan Kılavuz, Âşık Yener, Uğur Karataş, Ahmet Can Akyol, Özgür Şimşek gibi dostların eserleri var. Türküler de Mahmut Yalın Türküleri var. Buradan çalışmamıza katkıda bulunan bütün dostlarıma da sevgilerimi sunuyorum… O kadar çok isim var ki hangisini söyleyeyim bilmiyorum
Sizin tarzınız için tam bir dayanışma albümü olmuş diye biliriz yani-?
Evet, ama bu saydığım isimler hepsi benim dostlarım. bu anlamda repertuar da bir dostluk örneği diyebiliriz yani
Bu kadar üretmeyi seven bir sanatçı olmanız. Sizi sosyal hayattan koparıyor mu? ailenize ve arkadaş çevrenize zaman ayıra biliyor musunuz?
Elbette sanıyorum birçok arkadaşım ile tabiri caiz ise kader birlikteliği yaşamaktayız. sosyal anlamda soyutlanmaya itiliyorsunuz. Bunu çok net söylüyorum enteresan bir toplumuz çünkü var olduğunuz toplumun ne kadar içerisinde yer alırsanız o kadar yok edilmeye çalışılıyorsunuz… Buna karşılık ister istemez geri çekilmeye başlıyorsunuz. Bu da farklı algılanıyor. oysa tamamen bir koruma mekanizmasıdır bu davranış
Sanat yapmaya başladığınızdan bu yana sizi etkileyen ve hayatta unutamam dediğiniz bir olay var mı? Varsa rica etsem bizle paylaşabilir misiniz tabi özel olmak şartıyla-?
Yıllardır yaşadığım semtin bir dönercisi vardı. Ve ben orada zaman, zaman yemek yerdim. Enteresan bir adamdı aşçıydı son derece ters ve konuşmaz birisi vs…
Belki birkaç defa alışveriş gereği dışında iki kelime etmemiştir. İlk albümüm çıktı ve ufak, ufak yansımalar alıyorum. Bir gün o bahsettiğim arkadaşın dükkânının önünden geçiyordum. Birden kapı açıldı fırladı o vatandaş dışarı. Yahu ayıp değil mi çoktandır gelmiyorsun. Geçerken de selam vermiyorsun hiç olur mu böyle dedi. Ben durakladım ama üstüme alınmadım sağıma baktım soluma baktım kimseler yok. Adam beni kast ediyormuş. Ardından albümden bahsedince ne hikmet olduğunu anladım. bu anım hiç aklımdan çıkmaz
Bu güzel anınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler… DMP Prodüksiyon yani “Duman Müzik ve Medya Prodüksiyon” hakkında bizi bilgilendire bilir misiniz? Konseptiniz ve çalışmalarınızı hayranlarınız duymak isteyecektir. Reklâmı seven bir sanatçı olmadığınız için bu soruyu çekinerek soruyorum-?
Aslında bu yapım gereksinimi kendi ihtiyaçlarımdan dolayı ortaya çıktı…
Çalışmalarımı stüdyo boyutunda hazırladığım için, medya boyutu eksik kalıyordu… Yeğenim bu işlerde ileri gelenlerden olduğu için montaj setimizi alarak medya boyutunu da devreye soktuk. Amacım bu işi gerçek anlamda yapan arkadaşlara bu anlamda da faydalı olabilmekti. ne kadar faydalı oluyoruz yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarda net olarak göstereceğiz
Yani sanatsal anlamda yaptığınız en iyi işlerden biride “Duman Müzik ve Medya Prodüksiyon” daha aktif çalışa bilmeniz için böyle bir Prodüksiyon şirketi gerekiyordu sanırsam-?
Evet, öylede diyebiliriz
Albümlerinize baktığımızda genel anlamda kendi eserlerinize ağırlık veriyorsunuz. yani ben üretiyorum ürettiğimi de işliyorum mu? Diyorsunuz
Hayır, aslında öyle bir düşüncem olmadı. Gelişen ilişkiler kurulan dostlukların yansımasıdır. Repertuarım benlik duygusunu pek taşıdığımı söylenemez. Aksine paylaşımı severim. o dönem daha türkü ağırlıklı çalışıyordum. Mevcut repertuarı var olan eserlerimden kullanmamın nedeni de budur. Ancak bu günlerde bahsettiğim gibi daha farklı duyguları yansıtmaya çalışıyorum. Yeni albümde bunun aynasıdır
Mesela Ahmet Kaya Bestelerini okumak ister misiniz?
Elbette okuyorum ancak sahne ve televizyon programlarında okuyorum.
Albümde yer veremedik bazı sorunlara takılıyoruz. bu gidişle de o sorunları aşamayacağız
Sorunlar yaşadık diyorsunuz bu sorunları çok özel değilse bizimle paylaşabilir misiniz-?
Özel bir sorun yaşamam söz konusu değil elbette. Bence bu ortak bir sorundur sanıyorum… Ciddi ücretler isteniyor eserler karşılığında artık okunmasını mı önlemek amaç bilemiyorum. ama sonuç hep hüsran oluyor
Kasım ayında Ahmet Ağabeyin 11 Eserinden olunsan bir albüm çıkacak piyasaya haberiniz var mı? Ahmet Ağabeyin yeğeni Simge’nin okuduğu 11 Eserden oluşacak nasıl bir çalışma çıkacak ortaya sizce-?
Bugüne kadar geçmiş röportajlarımda da bahsettim. Yapılan çalışmaları saygı ile karşıladım. ve destekledim ancak bu çalışmayı algılamakta güçlük çekiyorum. Açıkçası mesele Simge’ye albüm yapılması değil. Yanlış anlaşılmasın bunun altını çizerek konuşuyorum. ama beklenen albüm bu değil bence
Ahmet Kaya Şarkılarını bir kadın vokalin söylemesi çok eski bir projeymiş. sizce böyle bir proje olabilir mi-?
Bilemiyorum ama Ahmet Kaya Eserlerini Simge ile ulaştırmak ve bunu işte beklenen çalışma gibi sunulması bana pek doğru gelmedi. Geçmiş ortak çalışmada Ahmet ağabeyin tarzı ile uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlara Ahmet kaya Eserleri okutuldu. Şimdi ise tarzı ve hatta ses rengi ile benzerliği olamayan bir isim sunuluyor. protest müzik okuyan arkadaşlar ile böyle bir çalışma yapılması daha doğru olacaktır diye düşünüyorum
Peki, yeniden ortak bir çalışma olsa sizce Ahmet Kaya Eserlerini okuyacak sanatçılar kim olmalı-?
Başta dediğim gibi kendine pay çıkarıyor söylemlerini önlemek için zaten kendimi katmıyorum. Ama Çetin Orhaner, Uğur Karataş, Yiğit Tekin, Fethi Perilioğlu ve Suat Alican bence bu isimlerden oluşabilirdi. böyle bir Albümü seslendiren arkadaşlar çok da doğru seçilmeli sonuçta Ahmet ağabey yaptığı işerde öncelikle halk derdi
Peki sizler Ahmet Kaya’nın halkına miras bıraktığı bu Eserleri albümünüze katmak istediğinizde nasıl bir teklifle gidiyorsunuz ve nasıl karşılanıyorsunuz-?
Şimdi bir kaç sefer dolaylı yoldan da olsa istekte bulunduk. Ama net bir cevap alamadık şimdi kimse telif konusunda bir şey söylemiyor bile. Çoktur azdır bizim bu anlamda gücümüz yok. Okuyamıyoruz işte Ahmet ağabey yaşasaydı bu çarpıklığa gerçektende üzülürdü. Ama diğer yandan bu son çalışmada Eserler enteresan bir solist ile “bakın işte size yine hak ettiğiniz bir çalışma sunuyoruz" denilmesini de garipsiyorum. Ahmet Kaya Eserlerini seslendirmek bir anlamda tehlikelidir. Nasıl tehlikeli acımasız bir eleştiriyle karşı karşıya gelebileceğimizi de biliyoruz. Kıyaslanacağınız şey direk Ahmet Kaya yorumudur çünkü bazı çevrelerin tepkisini Ahmet Kaya ismi geçtiği için zaten kale bile almıyoruz o ayrı ama onu yaşatmak gerekirse Eserlerini de doğru kişiler tarafından seslendirilmeli diye düşünüyorum. Bayan solist projesi bana işin pazarlama boyutundan bir açıklaması gibi geldi hani
Düşüncelerinizi içtenlikle paylaştığınız için teşekkürler… Türkü barlar sizce sanatçının halkla buluştuğu mekânlar mı-?
Hayır, bence amaç insanlara Türkü dinletmek değil sanıyorum. profesyonel eğlence işletmeleridir o mekanlar
Anlaşılmaz bir biçimde büyüyen bir furya haline gelen bu Türkü bar mekânların amacı içki satmak ve bu gibi mekânlara meze sizce Türkülerimiz mi? beş on tane bira içen bir kişi sizce Türkü dinleyebilir mi yani Türkülerimizde anlatmak istediğimiz konuları anlayabilir mi-?
Şimdi bu tür mekânların amacı bellidir. İnsanlar gider yer içer eğer iyi bir sahne programı varsa dinler eğlendir ve evine gider. Bu mekânlar eskisine göre işlevini elbette değiştirdi. Türkü dinleyen ve kitle ile buluşan bir ortak nokta değil artık. Bilmem yadırgamak gerekir mi?
Değişen ney sizce Türkü barlarda-?
Dönüşüm diyebiliriz. Şimdi ben yaklaşık bir yıldır artık bu tür mekânlarda daha seçici davranıyorum. Oraya gelen kitle sizi dinlemek için gelmiyor. Maksadı yemek içmek ve bol, bol halay çekmek belki bu anlamda size iki Eser söyledikten sonra bir mendil üzerinde iğrenç bir yazı şekliyle ’halay’ istiyoruz diye bir istek geliyorsa dönüşümün sadece eğlence boyutu anlamda geliştiğini ve buna da mekânların ayak uydurduğunu gösterir. Dedim gibi yadırgamıyorum. iyi mekanlar da var elbette. Kalitesini koruyan sahne düzenine kadar ama mevcut ekonomik koşullardan dolayı bunlar da eriyor. ve sınırlarını gittikçe genişletiyor
Konser ve turne çalışmalarınız var mı-?
Bu aralar pek de yok diyebilirim. turne bize şekil itibarıyla uymuyor hani
konserler gittikçe azaldı bunun da nedeni geçtiğimiz dönemde açılan bir kaç televizyon kanalıdır. 24 saat müzik eğlence programları klip yayınları yapmasıdır diye düşünüyorum. insanları doyurdu hatta bıktı bile diyebilirim
Yani o televizyon kanallarına ince bir sitem mi yolluyorsunuz-?
Daha dengeli olmalılar diye düşünüyorum. Herkes birden program yapmaya başladı televizyonlarda. Haftada beş gün program çekenler çıktı. Günde on kez klipleri döndü peki ne için insanlar dinlemeye gelsin ne için organizeler yapılsın ki. sonuçta ihtiyaç meselesidir o televizyonlar biz sizin ihtiyacınızı gideriyoruz diyorlar herhalde boş verin organizasyonları falan
Sanatsal anlamda keşke yapsaydım değiniz ve yapamadığınız projeleriniz var mı-?
Olmadı sanırım. İnandığım ve yapmak istediğim her çalışmayı her projeyi yaptım.
Ama süreç içerisinde farklı çalışmalar olacak fazlasını söylemeyeyim şimdilik
Sanatçı olmasaydınız. Türkülere gönül vermiş bir ozan olmasaydınız. yapabileceğiniz iş ne olurdu-?
Ben müziğin birçok alanında faal olan bir insanım. Öncelikle Müzik öğretmeniyim ikincisi işin mutfak boyutundayım zaten. Aranjör, Yönetmen, Müzisyen ve Operatör olarak çalışıyorum. Kendime albüm yapmam da bu olanaklarımdan ve kendi gereksinimlerimden ortaya çıkmıştır zaten. Benden müzik emekçisinden başka bir şey olmazdı sanırım
Genel anlamda müzik yapmaya çalışan amatör arkadaşlarımız size geldiğinde DMP Prodüksiyon onlara nasıl bir yaklaşım sergiliyor. çalışma yaptığınız sanatçı adaylarında seçici davranıyor musunuz-?
Elbette herkesin çalışmasını yapmaya özen gösteriyorum. Kriterlerim var elbette bunu uzun sohbetler esnasında ortaya da koyuyorum. Olabilecek olmayacak şeyleri net bir şekilde belirtiyorum. Meşhur olacağım duygusu ile hareket edenler çok oluyor maalesef çok emek isteyen çok özveri isteyen bir iş dalıdır müzik. Prodüksiyonu yaptığınız çalışma ilk başta sizi okşamazsa çok zor ama altından kalkamayacağımız bir çalışmada yok diyebilirim
Türküye etnik siyasetine yaklaşımınız hangi yönde yönünüzü seçtiniz mi ben bu yönde gidiyorum diye biliyor musunuz-?
Dengelerin sürekli değiştiği bir dönemde yaşıyoruz. Ben var olan tüm toplumların faydası doğrultusunda bir siyaset gereksinimi olduğunu düşünüyorum. Mevcut mozaik bunu gerektiriyor. Ancak emperyalist oyunların cirit attığı maalesef yine bizim ülkemiz “duruşum bellidir sanıyorum”
Sizce Sanatsal anlamda büyük işler yapmış sanatçılardan halkın beklentisi ney sanatın her dalı için geçerli-?
Şimdi sanatsal anlamda büyük işler yapmışsa bir sanatçı kayda değer görülmüşse yaptığı işler. Bence önce onun halktan beklediği nedir diye sormalı. Tüketim toplumu olma yolunda değil Türküye. Bir hayli yol alınmış bu konuda yarışma programları diziler magazinler vs. bundan arta kalan zamanlarda ise sanatçı irdelemesi yapılmasını çok doğru bulmuyorum... iyi işler yapmış bir sanatçı halkada kendine de en layık yeri seçer diye düşünüyorum
Halka sanatsal anlamda daha güzel ve anlamlı işler suna bilmeniz için halkın sanatçıya yaklaşımı ne olmalı-?
Birincisi yeniden emeğe saygı duyulmalı. Bu albümlerin yağmalanmasını engellemekten başlıyor… Sanat yapan herkese özellikle sanatçı demiyorum. Çünkü ülkemizde sanatçı kavramını; Ajdar da taşıyor. Çünkü sanat yapan vatandaş bu işinden çorba malzemelerini de alabilmeli. Ama gelinen noktada tam terse işliyor. Özellikle Avrupa da bu sorun gittikçe artıyor burada ki kurumlar dayanışma ve destek gecelerine katılmaya adeta mecburmuşsunuz gibi bir tavır içerisinde. Ancak ödenekleri oldukları zaman tercih edilen siz değil daha popüler olan isimler seçiliyor. Şimdi bu çelişki başta açıkladığım noktaya getiriyor. Sizi soyutlamaya başlıyorsunuz, kendinizi sanat yapabilmek için yaşam koşullarınızı ekonomik anlamda sağlamak zorundasınız sonuçta üretmeniz lazım
Bu soruyu yaptığım bütün söyleşilerde sorar oldum, yani alışkanlık gibi bir şey. Müzikle uğraşan genç ve amatörler için ne söylemek istersiniz. Tanju ağabey ben bunları ürettim. bana yardım eder misiniz deseler onlara vereceğiniz cevap ne olur-?
Şimdi ben zaten bir müzik öğretmeni olarak gençlerle iç içeyim onlara salt ders değil yaptığım işin ve onun da hayatıma yansımalarından sürekli örnekler veriyorum. Konu üretim ise kayda değer gördüğüm her şey de yardımcı olmaya hazırım. örnekleri de var bunların
Bize vakit ayıra bildiğiniz için çok teşekkürler. Son olarak sizi seven insanlara buradan ne söylemek istersiniz
Öncelikle şunu söyleyeyim. Baya rahatladım içimi düktüm diyebilirim. İçimde oldukça şeyler birikmiş söylenmesi gereken şeyleri sizlerle paylaşma imkânı sunduğunuz için öncelikle ben teşekkür ederim. Zor bir dönemden geçiyoruz. televizyon önünden kalkıp ellerindeki cips torbalarını çekirdeklerini içeceklerini biraz yana bırakıp zihnini olan biten şeylere çeviren bir toplum istiyorum yeniden. Dostça kalın…
SANATÇI Tanju DUMAN
Röportaj
Ali Osman Abalı