- 937 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
İslamiyet Bu mudur?
Kadına karşı yapılan her şey artık günümüzde vahşete dönüştü.
13 yaşında bir kız çocuğu ( kimilerine göre kadın olarak kabul edilen ÜZMEZ ve ÜZMEZ gibi düşünen beyinler, bu düşünceye bu gün hukuk da sahip olduğunu kanıtladı, verdiği karar ile) SOMALİ’DE üç kişinin tecavüzüne uğruyor ve kız çocuğu tecavüzü kabul ettiği için beline kadar toprağa gömülüp binlerce insanın önünde taşlanarak öldürülüyor. Tecavüz eden erkekler ise hiçbir ceza almıyor.
Suudi Arabistan da 8 yaşında bir kız çocuğu elli yaşındaki bir adam ile evlendiriliyor babası tarafından ve kız çocuğu boşanma davası açıyor ama boşanma isteği “ kötü bir şey yapmadı” diyerek reddediliyor
Pakistan’da aileler arasındaki anlaşmazlığa son vermek amacıyla 4 yaşındaki kız çocuğu, 45 yaşındaki adamla evlendiriliyor.
Sivas’ta bir anne ve baba on altı yaşındaki kızlarını bir odaya sokup, yanına da evlendirmek istedikleri adamı koyup zorla tecavüz ettirtiyorlar.
Yedi yaşında bir erkek ile dört yaşında bir kızın evliliği son anda fark edilip polis tarafından aileler yakalanıyor.
İran’da bir otel odasında altı kadın ile yakalanan emniyet müdürü kırbaç cezası alırken, kadınlara idam cezası veriliyor.
En son rezalet ise dün Vakit gazetesinin camına astığı pankart ( Var mısınız İslam hukukuna göre yargılanmaya) sözü.
Dün alınan bir haber. Hatay’da, Anne ve babaanne kız oldu diye dört aylık bir bebeği döverek öldürüyor ve dere kenarına bırakıyor.
Ve ne yazık ki şu anda Türkiye’de ÜZMEZ hakkında verilen karar. Bizler de hukuk kuralları ile RECM edilmeye kadar varılabilecek kararlar alınmak üzere ve bizler hala gülüp geçiyoruz. Ya da “ bize bir şey olmaz” mantığı ile sessiz kalmaya devam ediyoruz. Tıpkı kendini Avrupalı sanan Milletler gibi
Neler oluyor bizlere. Ölü toprağımı serpildi üstümüze ve nereye gidiyoruz. Lütfen artık YETER demenin zamanı gelmedi mi?
Batı dünyası İnsan Haklarından söz ederken nasıl oluyor da bu tür insanlık suçuna seyirci kalıyor aklı alan var mı acaba. Kendi çıkar ilişkileri sonucunda sustuklarını hepimiz biliyoruz.
Türkan DİNÇER
__________________________________________________________________________
KURANDA RECM HANGİ AYETTE (236)
İşte Kurana dayalı İslamiyet’i savunanlarla diğerlerinin yani gelenekçi İslami kesimin tamamının zıtlaştığı bir konu; recm, yani zina edenin taşlayarak öldürülmesi olayı. Allah Kuran’ın eksiksiz bir şekilde tamamlandığını Kuran’ın Enam 38de şöyle diyor"
Biz bu kitapta, herhangi bir şeyi ne eksik bıraktık ne fazla yaptık...
"Bütün mezheplerin ortak görüşü şudur ki (not=ortak görüşün ender olduğu bir konu) zina edenler taşlanarak öldürülür.
“Oysa Kuran`da zinanın cezası belirtilmiştir”
Nur Suresi 2 de "Zina eden kadınla zina eden erkek. Yüz vuruş vurun her birinin ciltlerine... "
Allah Kuran`da zinanın cezasının ne olduğunu söylemişken;
Gelenekçi İslam grupları zinanın cezasının Kuran’ın aksine taşlayarak öldürme olan recm olduğunu savunmuşlardır. Hatta bu kesim daha da ileri gidip kendilerini haklı çıkarmak için Kuran’ın eksik olduğunu çünkü zina ayetlerinin keçi (yanlış okumadınız) keçi tarafından yenildiğini söylerler.
Recm olayından yola çıkarak aslında bütün mezheplerin ya da geleneksel İslam’ın nasıl yanlış yolda, Kuran`dan ne kadar uzak olduğu ortaya çıkar. Kuran ve gelenekçi İslam temelde bu denli zıttır. Allah Kuran`da Kuran’ın yeterli olduğunu ve dinin tek kaynağının Kuran olduğunu söyler.
Kuranı okuyan herkesin bildiği şu ayetlere ne demeli Kalem Suresi 36–37–38
"Neyiniz var sizin, nasıl hüküm veriyorsunuz? Yoksa sizin bir kitabınız var da ondan ders mi görüyorsunuz? Onda keyfinize uyan her şeyi rahatça buluyorsunuz. "
www.diniyazilar.com/dy/oku/236/kuranda-recm-hangi-ayette.htm
YORUMLAR
İslamı ruhlarımız için en özgürlükçü ve en diriltici şey olarak algılıyorum.İslam bir insan olarak kadına tüm haklarını vermiştir, onurlandırmıştır ve seçkin kılmıştır.
Ama ne yazıkki bu gerçeğe rağmen bu kurallar işlemiyor ve kutsal metinler pratikte karşılığını bulmuyor.
Narsisitleşmiş benlik sahibi erkekler, islamı kendi çıkar ve ideoloileri doğrultusunda yorumlama girişiminde bulunuyorlar..
Olay bundan ibarettir ve islamla hiçbir ilişkisi de yoktur.
saygılar
İslamiyet Bu mudur?
Öncelikle sorunuzu kendi adıma yantlıyorum.Kesinlikle hayır insan hayatına herşeyin üstünde değer veren bir din olan islam bu sonradan icat insani kuralları asla içinde barındırmaz.Çok önemli ve insanlar tarafından çok fazla yalnış anlaşılan bir konuya değinmişsiniz.İslam dini kolaylık dinidir.Hatalar insanlar içindir ve mevla tealanın tövbe kapısı son nefese kadar açıktır. Zina konusunda rabbimiz gözleriyle görmüş olmak şartıyla, dört şahit istiyor ve kişiler de suçlarını kabul ettikten sonra ölüm cezası gerçekleşiyor.Kİ bu imkansız denecek kadar zor bir ihtimal dört insanın işlenen fiili bizzat görmesi çok zor.En büyük silah birdaha asla işlememek üzere sonsuz bir pişmanlık duymak ve rabbimize ağlayarak bağışlanmak için yalvarmak.Nitekim peygamber efendimiz de tövbe etmeyi tavsiye buyurmuş.İnsan günah işler çünki rabbimiz tövbe etmememizi pişmanlık duymamızı istemektedir.Tabi bu demek deyil ki aman ALLAH affeder deyip her istediğini yapmak kalpler nazargahı ilahidir.Orda gerçekten pişmanlık var mı?Bir daha işlememeye kati karar var mı? bunu en iyi bilen odur.Şimdi diyorum ki; yukarıda verdiğiniz örneklerin islam diniyle uzaktan yakından alakası yoktur.Bizim dinimiz insan hayatını esas kabul eden müstesna ve en son dindir.
Yorumlariçin gerçekten çok teşekkür ediyorum.
Sanırım bir yanlış anlaşılma var. Ben islamiyet bu mudur? derken islamın bu olduğunu söylemiyorum. ( dinimiz bunu gerektiriyor ve biz dinimizin gereklerini yerine getiriyoruz) diyenlere soruyorum bu soruyur.
Ben de, İslamiyet'in bu olmadığını anlatmaya çalışıyorum bu sapık ruhlu insanlara.
Teşekkür ediyorum düşünceleriniz için.
Saygılar
onurumsun tarafından 11/16/2008 10:12:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Hemşerim,
Ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde çocuk yaşta evlilik, çocuklara tecavüz hepimizin medya aracılı ile duyarak öğrendiğimiz çok kötü bir olay. Bizim ülkemizin de bir çok yerinde bahsi geçen sapık ve ruh hastası olduğuna inandığımız insanlar tarafından bu tür vahim olaylar yaşatılıyor. Tasvip ediyor muyuz? Asla. Lakin bu kendini bilmezleri yargılarken Yüce Dinimiz İslam’ı, bu kötülükleri emretmiş gibi direk yargılamanızı çok da şık görmediğimi belirteyim. Basit bir olay olsa hemen "Vay İslamiyet- tu-kaka" diye hücum ediliyor. Oysa ki İslamiyet, bir çocuğa bu kötü hareketi mi emrediyor? Benim anamla yaş farkımız onaltıdır. Bu gün hangimiz bu yaşta çocuğumuzu evlendiririz? Tabi ki olmaz deriz. Bir başka yorumcunun da dediği gibi bunun sosyolojik boyutu vardır. Geçmişte Sinop'ta yaşanmamış mı? Hangi köyümüzde kızlarımız zengin birine para ile verilmemiş ki? Hatta bizim köyden biri gelip Osmaniye köyünden, kendinden yirmi yaş küçük, köyün en güzel kızını ikinci eş olarak, alıp götürmüş. Bundan birkaç yıl önce öğrendim; Kızın annesi babası kızı vermek için nerdeyse içine düşmüşler. İkinci eş olarak hala yaşıyor. Kaç tane aslan gibi oğlu kızı da var. Bu inkar edilmez amma, hemen de İslam’a yüklemek de pek hoş ve yakışır olmadığı kanaatindeyim.
Hem basından duyuyoruz, Bulgaristan’da, Romanya’da uzak doğuda küçücük kızlar para karşılığı nelere maruz kalıyorlar? Türkiye’den de turlar düzenlendiğini duyuyoruz. Yoksa onlar da mı İslam adına yapıyorlar bunu? Kendi çocuğuna tecavüz edeni, çocuk pornosu gerçeğini, Müslümanlar mı yapıyor? Bunu aklını uçkuruna katmış sapıklar yapıyor. Hastalık olduğunu siz de takdir edersiniz. Bunların içinde her dine mensup olduğu gibi, Müslüman Dini mensubu da vardır tabii ki. Yani işin aslı bizim memleketimizde adamın ayağı taşa takılsa bazı ideolojilerin etkisi ve baskısı altında yetişmiş, İslam’ı iyi bilmeyen demeyeceğim, ancak eksik bilgi sahibi olanların bu hücumları Yüce dinimiz İslam’ı kirletemez ama, inancı olan sağcı solcu, ortacı bilmem neci herkesi, hatta sizi sevenleri de incitebileceğinizi, bundan sonraki yazacağınızı ideolojik hislerinize kapılmadan yazacağınızı düşünüyor, selamlar sunuyorum. Muharrem ELMACI
Harfiyen katiliyorum, her sucunu,zafiyetini ,igrencligini, Islamiyette var diye örtbas etmeye calisan, nefsi icin Islamiyeti kullanmaya calisan utanmaz insanlar cogalmaya basladi. Bunlarin hepsi Insanlik disidir ve Islamiyetle de Kuranla da alakasi yoktur, Var diyenler sadece Islamiyeti kalkan olarak kullananlardir.
Hele de Hüseyin Üzmez tipi, bunlarin en belirgin örnegidir. Kadina insanlik disi herseyi reva gören örümcek kafali, sapik ruhlu insan müsvetteleri. Duyarli yüreginize saglik, puaniniz tabiki 10 dur.
bazı gelenekleri vs. örnek verip "bu mudur islamiyet" başlığı altında yazmışsınız.
Recm konusunda aşağıda kur'an ayetlerinden örnekler verildiği halde, adeta İslamı recm etme noktasına gelinmiş gibi sanki..
ne alakası var Sivasda 16 yaşındaki kızlarına evlendirmek istedikleri adamı tecavüz ettirmeleriyle "İslamiyet bu mu " başlığının?
ya da diğer örneklerle?
Küçük yaşta evlenme konusu ayrı bir husus..
Anadoluda asırlardır küçük yaşlarda evleniyorlar.
Sosyolojik nedenleri tartışılır, ama islamiyete bağlamlamak yolunda gayretler de başka bir garebet gibi sırıtıyor..
Üzmez hadisesi için, mahkeme beraat kararı vermediği halde, medeni hukuka da recm uygulanıyor adeta sanki..
Adli tıp, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığı bozulmamıştır raporu verdi diye, mahkeme beraat kararı verdi sanıyor bazı anlama özürlüler.
zaten Üzmez de tutuksuz yargılanmaya devam edecek..
Olayın bir başka yönü de oluş şekli..
Çocuğun annesi, küçük yaştaki çocuklara fuhuş yaptırtmak suçundan polis takibine takılıyor.
Telefon dinlemelerinden de Hüseyin Üzmez ile ilişkileri yakalanıyor.
Evvelinde, kızın annesi, polis takibine alınmasını sağlayan küçük yaştaki çocuklara fuhuş aracılığını yaparken, kendi çocuğunu nasıl korumuş bu ortamdan onu sorgulamak lazım..
Belki de kendi kızını da, meslek edindiği iş için kullanıyordu.
Her halukarda, kız çocuğunun da annesinin yaptığı işlerden haberi olup olmadığı, yapılan işleri annesi de işin içinde olduğu için normal olarak kabullenip kabullenmediği bilinmiyor.
Hayatında ilk defa karşılaşıp karşılaşmadığı da bilinmiyor ayrıca kız çocuğunun benzeri taciz ve tecavüzlerle.
Adli tıp raporundaki, "fiziksel ve ruhsal sağlığı bozulmamış" kararı, daha çok çocuğun yaşadığı çevresi ve bizzat annesinin fuhuş işleri dolayısıyla, alışkın olduğu ortamları akla getirdiğinden, Üzmez hadisesinden de ayrıca etkilenmediği ihtimalini akla getiriyor.
Netice de, küçük yaşta çocuklarını dilendirenlerden, çocuklarını hırsızlığa alıştıranlardan, çocuklarına neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmelerini beklemek saflık olur..Dilenmeyi, hırsızlığı ailesi de desteklediğinden sıradan bir olay olarak gören herkes, -çocuk da olsa- "ben kötü şeyler yapıyorum, başıma kötü şeyler geliyor hep" türü bir bunalım yaşadıklarını sanmaktan ziyade, yaptıklarının sıradanlaştırılması nedeniyle, bir kabullenişten dahi bahsedilebilir belki..
Üzmez vakasında, en az Üzmez kadar suçlanacak kişi çocuğun annesi, ailesi..
Üzmez, annesi, küçük yaştaki çocuklara fuhuş yaptıran bir çocuğa tacizle suçlanıp ceza alması gerekirken, asıl anne çocuğun küçüklükten beri ruh sağlığını bozduğu suçuyla daha ağır şekilde cezalandırılmalı..
Fuhuş suçları, kendinden daha büyük bu türden sonuçlar doğurabildiğinden İslamiyette ağır cezalarla cezalandırılmayı gerektirmekte zaten..İlgili fuhuş ve zina cezalarını ve ayetlerini zaten siz eklediğiniz yazıda vermişsiniz.
arkadaşlar üçüncü kişiliklerin yanılmalarını sapkınlıklarını dine ve islama mal etmiyelim islam mantık dinidir .ilim dinidir . cahillerin agzında sakız degildir...boş verin cahillerin davranışını.....
YAZININIZ ÖZÜ ÇOK ETKİN TEBRİKLER....
Sadece İslamın adı var bizim insanlarımızda lakin özü ve kendisi ne yazık ki yok...
Herşeyde olduğu gibi insanımız İslamında sadece şeklini yaşıyor,niteliğini ve kalitesini yaşıyamıyor ve yansıtamıyor.
Her zaman olduğu gibi paketin dışına bakıyor insanımız,kalitesine ve niteliklerine bakmayı akıl edemiyor.
İşte namazda şöyle durulur,böyle eğilinir onu yapıyor lakin namazın özünden ve kendisinden bihaber namaz kıldığının farkında olmuyor.
Sebebi bu olsa gerek bu gidişatın...
Duyarlı yazınız için teşekkür eder,saygılarımı sunarım.