laven dedi ; kral çirkin....
pakistanın lahor şehrine ıssız bir tepeden bakarken bilge , yanında bulunan ögrencisine geçmişten bahsetmeye başlamıştı...
bilge bilgisinin üstünlüğüne ragmen aylarca şehre inmez ve halk ile beraber durmamaya gayret ederdi..kendisine gelen hastalar onu nerde bulacaklarını bildikleri için ufacık bir kulübe yaptırmıştı gelen hastalarına orda bakıyordu..ilk ögencisi lave di ..lave öksüz bir çoçuk olması ve babası ile annesinin ismini ve geçmişe ait hiç bir şey bilmemesi onu geceleri satlerce uyutmuyordu...anne ve babasını düşünür ...neden ? neden ? der sabaha kadar aynı düşüncelerle uyurdu...bilgenin lavenin halini bildiği halde bu konuda hiç bir şey söylemiyor ve acısını dindirecek hiç bir teselli davranışa bile girmiyordu..
...
yine sabah olmuş ve laven şehirden gelen hastaları bir bir sıra ile bilgenin bulunduğu odaya götürüyor ve ilaçları konusunda ki ilaçları hep bitkisel olan otlardan yapardı onların nasıl kullanacağı konusunda bilgiler veriyor ve yolcu ediyordu..bilge laven den mennundu tıb ve ruh ilmi konusunda yıllarca çalışmalar yapmış olan bilge bir çok ülkeye ve krala hizmet etmiş yaşlılığının verdiği yorgunluk ve yanlız kalma duygusundan sefilce bir hayatı tercih etmişti..
aynı zamanda gitmiş olduğu değişik ülkelerden bir çok konuda bilgiler edinmiş ve yıllarca dinsel ayinlerin ve dinler araştırması yapmıştı...
kendisine gelen hastalar rahat bir ülkenin ve sıcak bir şehrin insanı oldukları için farklı şikayetlerle gelenler az sayıda olurdu ve tedavilerin sınucunda kesinlik kazanır ve tedavilerin hepside olumlu sonuçlar verirdi..laven ...bilgeye iism takmıştı belkide bilge sıfatının ayrı bir kavram olması gerekliliğine inandığından olsa gerekti..lecn diyodu ..bilgede beyenmişti ve öyle hitab etmesinin bir sakıncasını görmüyordu..
karanlık çökerken laven ...bilge lecn her akşam olduğu gibi odasına çekilecek saati bildiği için eline aldığı notlarından sorularını sorar ve cevabları anlamaya çalışırdı...bilge lecn yorgunluktan bir iççekiş çekerek odasına doğru gitmeye başladı laven ....elinde bir kab dolusu sıcak su ile bilge lecn arkası sıra takib ediyordu ..bilge yerde bir minder üzerine oturur ayaklarını sıcak suya bırakır ve biraz rahatlamanın keyfini çıkarırken bir yandanda laven şarkılar mırıldanır ve bilgenin yüzünde tebessümler oluştururdu...
laven sıcak suyu alırken bilge lecn güler ve her şey sende saklı derdi....laven anlam veremezdi bu sözü yıllardır duyuyordu ve anlam veremeden odadan ayrılıyordu..
gece karanlık çökünce artık saatler gece yarısını bulmuş ve laven uykuların arasında yine hayaller yaşıyordu..rüyalarında şövalye olmuş ülkeler kurtarırken...bilge lecn yatağından kalkıp her gece olduğu gibi odasındaki mumları yakar..eline aldığı bir kitabla sabaha kadar vakit geçirir ve güneş doğmadan önce garib hareketlerle ibadet eder ..yatardı ..lavende kapı aralığında hep bilgeyi izler okuduğu kitabın ve yaptıpı hareketleri anlamazdı..
bilgeninher hareketi bilen laven çok dikkatli davranır ve bilgenin üstün bilgisini hep merakla izlerdi..
hastalar bilgenin kapısını çalarken 14 yaşında bir kız çoçuğu getirmişleridi..kızın annesi ağlıyor ve kızımı şeytanlar aldı diyordu...laven kızı bilgenin odasına götürmüş ve merakla dinlemeye koyulmuştu ..kızın hastalığı neydi ? anlar neden kızı alsınlar ki ? düşünürdü...
kızın annesi olanarı bir bir bilgeye anlatmaya başladı....gece yarısı bayılmaları..şekiller görmesini...söylediklerinin bir bir olduğunu....başkalarının hayatını söylediğini...hastaları bakışları ile iyileştirdiğini..papazların bilmediği bir çok din meselesini bildiğini..hatta bir ün zina işlemiş bir rahibe sen zina işlemişti dediğini..rahibenin sadece kendisinin bildiği bu konuyu nerden bildiğini sorduğunda ..dahası var deyip geçmişine ait bir çok konuyu anlatmıştı....kzıın annesi bunları anlatırken kız annesinin korkusunun boşa olduğunu susması gerektiğini söylüyor ve bir yandan da bilgenin huzurunda utangaç haliyle susmaya gayret ediyordu....
..
bilge bu duyduklarının ilk defa ülkesinde olduğunu ama başka ülkelerde mısır , fars , türk’ lerde bu sıkıntılı hastalığın olduğunuda biliyordu..
bilge kıza kendisi hakkında bildiklerini anlatmasını istemişti..kız bigeye karşı ssukun durmak istemesine karşı bilge ısrar ediyor ve laveye dışarı çıkmasını söylüyordu...bilge ve kız konuşurken kızın annesininde dışarı çıkması gerektiğini söylerken bilge kıza susmasının anlamsız olduğunu kendisini anladığı ifade ediyordu...kız bilge hakkında konuşmak istemedi...ama lavey annesi ve babasını bildiğini söyleyince bilge bi anlamda ayağa kalktı ve sinirli bir hal aldı bu konuda kesinlikle susması gerektiğini söyledi...
aslında bilge bile cevabını merak ediyordu ..acaba gerçekten biliyormuydu kız...geçmişi..haır diyemiyordu çünkü bu hastalığın sebebini biliyordu...kim dedi bilge kıza bakarak...kız bilgenin bildiği olayı anlattı ve her ayrıntısını gözden kaçırmadan ifade etmişti...bilge artık kızın yaşının ufak olması ve bu yaşanan olayın yıllar önce olduğunu düşününce kızın nerden ve nasıl bildiği hususunda cevabsız kalıyordu...
evet ..bilge suskun ..kız meraklı bakışlarla bilgeye bakıyorken bilge burda kalması gerektiğini söyledi..annesini izni ile kıza bir oda verilmişti..ara sıra bayılan ve bayıldığı anda bağırmalar içinde terleyen kızın nöbetlerin gelişini not alıyordu bilge..kıza karşı çaresiz kalmıştı bilge bulunması gereken bir konu olmalı diye söylendi ve dışarı adınlarını atarken yıllardır okumadığı gezginlerin tıb araştırmalarının yazıldığı kitabını istedi..
lave...kitabı bilgeye uzattı ve efendi dedim...kızın hali şu an çok kötü ..terler içinde ve sayıklıyor.....bilge üzgündü..cevabsız kalmıiştı bilge.....
sabah oluncaya kadar düşünen bilge ..ünlü gezgin batutanın hindistanda karşılaştığı cukileri hatırladı....
ama uyku çoktan onu rüyalara daldırmıştı...lave kıza bakarken karşı cinsi izlemenin güzelliği içinde ..kız krizden kurtulmuş rahat bir nefes içinde uyuyorken...gece herkes için büyük ve yorucu yük olmuştu...
sabah ışıklarını lave nin yüzüne vurunca bilgenin dışarda çapa ile ağaç altı düzenlediğini görünce bilgenin düşündüğünü anlamıştı....kızı merak etmiş ve kızın odasına yaklaşmaya başlamıştı..kız ise pencerede bilgeyi izlediğini görünce günaydın dedi...kız sizede günaydın dedi ..lave hafif bir tebessümle bakarken bilge ...buldum...buldum....diye bağrışmaya başladı ....
...
...
utku...
( devamı diğer günler..)
imla kuralları konusunda zayıf olduğumdan yazıdaki hataların hoş görülmesi dileği ile..