- 250 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Devr-i enkaz
Ahanda bir devir yıkıldı geçmişin üzerine.
İnsanlık enkaz altında kaldı geçenlerde, üzüldük mü?
Farkediyor muyuz sanıyorsunuz ki olayların gerçekleştiği bu dünya üzerindeki gelişmeleri ve hareketleri ve kıpırdanmaları.
Soru sormaya izin verildiği zamanların değerini bilemedik, soru sormaya hiç izin verilmedi.
Ziyanı yok.
Gözlerimize at gözlükleri, ağzımıza bir sakız, kulağımıza kulaklığı takıp saldılar yuvarlaklar üzerine.
Sayılar ve harfler verildi.
Sorular ve sözler geliştirdik.
Hareket edebiliyorken elimizi kolumuzu bağladılar geçen.
Yağmurun yağmasını sevemez olduk teknoloji çağımızda.
Karanlık kalmayı unuttuk elektrikli gecelerde.
Masalara ihtiyacımız var düşüncesini kim soktuysa aklımıza, hep bir masanın etrafına toplandık yerli yersiz.
Masalar bulup kendimize koltuk, sandalye, tabure aramaya koyulduk, ayakta kalan ayakçılık yapıyordu, koltuk garantiydi.
Kimi kucağa oturdu kimi bir tabureye iki kişi sığmaya çalıştı.
Koltuk üretimi arttı ve dekoratörler türedi.
En güzel koltuğu kapan diktatörlüğü eline aldı.
Yönetim laneti ülkeye terör estirmeye balkanlardan başladı.
Balkanlar kan revan.
Bir taraf yaz iken bir tarafta karlar yağdı, bölünmeler işte böyle ortaya çıktı.
Kimi sıcak sevdi kimi soğuk.
Kimi doğuya gitti insanın kimi batıya.
İnsandı her iki taraf insan.
Biri esmer biri sarışın gibi bişeydi, anlaşılamadı.
Kimi siyahtı kimi beyaz kimi renkli.
Irkçılık poyrazlardan esmeye başladı ve bir devir güneyin dağlarında esir kaldı.
Geleceğimiz yontma taş devrinden hallice.
Keyfimiz yerinde mi?
Yerinde.
Toplumumuz yönetilmeye can atıyor.
Fişinizi çekmeyi deneyin belki sizi ölümle kandırıyorlardır.
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.