- 635 Okunma
- 11 Yorum
- 6 Beğeni
-SİNEMAMIZDA BATTAL BOY KARAKTERLERİ CANLANDIRMAK MI?-(1)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Evet Battal Gazi dediğinizi duyar gibiyim. Sadece o mu? Kara Murat, Malkoçoğlu, Dünyayı kurtaran adam yok mu? Oysa bunlardan çok daha fazlasıdır o. Hani harplerde isimsiz kahramanlar vardır. Kumandanların, devlet adamlarının, hakanların yanında onların ferdi varlıklarını dolduran somut kişilikler bilinmez. Havaalanından yükselen bir uçaktan yerdeki her şeyin küçücük görünmesi, bir nokta halini alması akla gelebilir burada. Oysa gerçek ebatları ne kadar büyüktür değil mi? Devasa boyutlardadır kimi zaman hatta.
Bunun gibi, bugün itibarıyla yaşama veda eden ünlü sinema sanatçımız Cüneyt Arkın’ın tarihi filmleri, dizileri yanında toplumsal içerikli filmleri de vardır kuşkusuz. Buna paralel olarak canlandırdığı karakterler arasında da, kimi zaman taassupla mücadele eden cumhuriyet döneminin inkılapçı öğretmenini, ya da bir hakimi, gazeteciyi, sendikacıyı, madenciyi, polis müdürünü görebiliriz. Hiç şüphesiz dört yapraklı yoncanın her biriyle başrol oynadığı eski Yeşilçam melodramlarını, aşk filmlerini de anımsarız.
Cüneyt Arkın sonraları tarihi filmlerle anılan, öne çıkan bir popüler sinema ikonumuz halini alacaktır. Bu yönüyle de farklı toplum kesimlerinde müspet yahut menfi yönde kalıp yargılar oluşturur. Günümüze doğru geldikçe değişen nesiller onu bu yanıyla benimser ya da benimsemez. Toplumsal filmleri ancak eski kuşağın anılarında kalmaktadır çünkü.
Şöyle ki, sosyal içerikli filmleriyle ilgilenmeksizin onun tarihi filmleri bana lazım demekte, tarihsel filmlerinden bana ne yahu demekte anlamsız yaklaşımlar olacaktır. Öyle ki, Arkın’ın şehir filmleri onun sinemamızda jön yönünü ve bunun biçimlendirdiği karizmatik cephesini de önümüze koymaktadır. Sinema tarihimizin en yakışıklı jönü, en karizmatik oyuncusu demek mübalağa mıdır acaba? Ayhan Işık, Kadir İnanır, Tarık Akan gibi figürlere haksızlık etmeden tabii ki. Dünya sinemasında dahi Alain Delon misali yakışıklılık bağlamında enderdir zannımca. Şüphesiz burada kastettiğim en başarılı yahut en büyük oyuncu misali bir derecelendirme hiç değil. Ancak aktör duruşu tepeden tırnağa ondadır.
Öte yandan çevirdiği tarihi filmlerde canlandırdığı karakterlerin tarihsel kişiliklerin motamot kendi hallerine bağlı olmaksızın senaryoya, kurguya bağlı absürt hal aldığı da görülmektedir. Bu yüzden kimi zaman negatif bir bakış açısı uyandırdığı da görülür. Şu kadar ki, bu tip filmlerin ve kahramanın değerlendirilmesi noktasında döneminin imkân hudutlarını da göz ardı etmemek gerekir. Demem şu ki, bir yanda tarihi film çekmenin bir güldürü yahut salon filmine göre güçlüğü, detayları, diğer yanda yine buna bağlı olarak sinema teknolojisi bağlamında elli altmış sene önceki olanaklarımız bu tip filmlerin yapılması noktasında bizleri karşılamaktadır.
Ünlü oyuncumuzun ise bu tarz filmlerde dublör kullanmaksızın sergilediği performans çok kez övgüyle karşılanmış bulunmaktadır. Hani derim ki, senaryo ya da sinema tekniğine bağlı dezavantajların Arkın’ın kusuru değil handikapı olarak okunması daha insaflı bir yaklaşım olacaktır kanımca.
Diğer yandan Cüneyt Arkın’ın bu tip filmleri kanalıyla Yeşilçam tarihinin kendisinden önceki dönemlerine göre önemli bir boşluğu doldurduğu ise muhakkaktır. Elbette günümüzde çekilen tarihi dizi ve filmlerin seviyesi düşünülürse üstte de vurguladığım gibi bir emekleme, sıralama, erken yürüme safhalarının meşakkatlerini göz ardı etmemek gerekir.
Bu yaklaşım biçimim fazla öykünmeci, hamasi bulunabilir de. Tam tersi bu eski zaman filmlerindeki pek çok sahneyi yukarda da dokunduğum gibi anlamlı bulduğumu söylemiyorum. O filmlerin Yeşilçam’ın konuya yaklaşımına bağlı kuramsal bir çerçevesi de bulunmaktadır. Absürt ögelerle bilhassa biçimlendirilir ve çerçevelenir. Açıkçası tarihselliğe gülünçlükte katılır bir yandan. Bu tip filmlerin senarist ya da rejisörleri incelenirse kahramanlık mitine bir bağlılığın nişanesi olarak okunması da oldukça zordur. Açıktır ki, Modernizmin düşünce kalıpları bir kahramanlık mitolojisinin sinemaya taşınmasını zaten mümkün kılmamaktadır.
Bunu gelenekçi bir anlayışla olumsuzluk olarak karşılamakta bana uygun gelmiyor açıkça. Çünkü tarihin akışı içerisinde ülkeler arası mücadele vasıtaları, araçları da değişmiş bulunmaktadır. Klasik harbin ağırlığı azaldığı gibi, mevcut şekliyle askeri mücadelenin tarihin eski zamanlarındaki biçimlerinden de uzaklaşmış bulunmaktayız. Ve dahi küresel ekonomik, siyasi gücün ağırlığı artmış bulunmaktadır. Bunun sinemasal izdüşümünün sine masalı aşması da doğaldır hani. Film teknolojisi bazında sorgulanması, eleştirilmesi ise elbet şaşılası değil.
Ne ki, bu tip Cüneyt Arkın filmlerini düşünsel düzlemde anlamsız bulmaksa bu yaklaşıma iştirak ettiğimi söyleyemem. Tam tersi nesillerde tarihselliğe ve bunun sanatsal tezahürlerine karşı bir tecessüs uyandırdığı gibi o alandaki boşluğun, açlığın ürünleri olduğu da kuşkusuzdur.
-DEVAM EDECEK-
L.T.
YORUMLAR
Vefatı, sinema dünyamızda adeta bir devrin sonunu simgeleyen büyük usta Cüneyt Arkın'ı saygı, şükran ve rahmetle anıyorum
Beraberinde ise, naçizane yazımı günün yazısı olarak değerlendiren kıymetli "Edebiyat Kurulu" başkan ve üyelerine şükranlarımı sunarken; gerek sayfama ziyarette bulunmak nezaketi gösteren, gerekse güzide beğeni ve yorumlarıyla sayfamı taçlandıran değerli hocalarımı da saygıyla selamlıyorum
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Kalemine yüreğine sağlık Kıymetli Üstad.
1978 ve öncesinde
pek çok filmini değil neredeyse tamamını seyrettim.
1976 lı yıllarda
köyümüzde elektirik yokken,Traktörün aküsüyle
Köy kahvesinde
Kara Murat Filmini ilk kez izlemiştim.
Yaşımız küçük olduğu için kahveye
çocukları sokmazlardı
babamızın güç bela verebildiği o zamanların 1 lirası 2 buçuk lirası vardı.
kahve işleten kahveye her girenden iki buçuk lirayı topluyordu.
en sonunda paranın da cazibesiyle çocuklarıda o paraya izlettirmeye başlamıştı.
Babam çok fakirdi çayı veresiye içer üç paket Bafra cıgarasını veresiye alırdı bakkaldan.
Yalvar yakar Babamdan bir lirayı zor almıştım.
sonra kahveciye yalvarsamda param yetmediği için almamış boynumun bükük kaldığını görünce dayanamayp gel len gel otur şu ön tarafa betona deyip i,zleyebilmiştim.
CENNET MEKAN OLSUN.
Böylesi değerlerimiz artık pek çok alanda yetişmiyor.
Aynı Kemal Sunal gibi Cünet Arkınımız da iz bırakmıştır.
Saygıyla Rahmetle yad ediyorum.
Sizi de Tebrik ederim.
Selam ve Dua ile.
levent taner
Rahmetle anıyorum ben de ustamızı
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
Evet bu kuşağın dışında sinema dünyasına sanatcı gelmedi tarihimi mükemmel işleyen ve gelecek kuşaklara eserler bırakan büyük oyuncuyu saygıyla anıyorum çok beğendim çalışmayı
levent taner
Rahmetle anıyorum ben de ustamızı
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
levent taner
Sağlık, huzur, bereket dolu bir ömür geçirmenizi dilerim
Selam ve saygılarımla.
Ustanın oynadığı filmler bugünün teknoloji ve koşullarıyla eleştirilip yine bugünün koşullarıyla komik bulunabilir. Tüm bunlar bir asırdan fazla sektöre hizmet eden ve zihinlere kazınan Cüneyt Arkın gerçeğini değiştirmiyor. Bu arada hayatımda renkli gözlü bir çok insana benzetilmişliğim var ilk defa bir erkeğe benzetilmiştim ortaokul yıllarında Cüneyt Arkın'ın kızı derlerdi belki bu yüzden bir akrabamı kaybetmiş gibi hissettim. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun . Cüneyt Arkın'a, filmlerine ve o döneme ilişkin dramatik değil de daha nesnel daha bilimsel yaklaşan yazınızı Tebrik ediyorum.
levent taner
Teşekkür ederim nazik ziyaretiniz dolayısıyla
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Zerafet bağlamında da rabbim nazardan korusun, kem gözlerden sakındırsın dilerim sizi
Selam ve saygılarımla.
Bilimsellik taşıyan tespitlerle atbasi giden öznel cümleler...
Dolu dolu...
Cüneyt Rahmetli olmak istedigimizin toplam biçimidir, denebilir...
Keza toplumda sağcıların kiminin gizli açık Gezmiş hayranlığı var...
Bilmem isabette mıyım?
Çok saygımla.
levent taner
Yüreğine, emeğine, kalemine, kelamına bereket saygıdeğer hocam
Selam ve saygılarımla.
deniz_tayanç1
Onur duydum.
Çok saygımla.
Allah rahmet eylesin. Benim kuşağın sinema jönüydü. Özellikle kıt imkanlara rağmen tarihi filmlerde ki başarısı asla tartışılmaz. Artık Yeşilçam nostaljide yerini aldı. Bir çok Artist arka arkaya gidiyor. Vatanını seven biriydi... Diyecek her şeyi zaten demişsin. Güne düşen güzel yazını kutluyorum. Selam ve saygılarımla.
levent taner
O safta bizde yerimizi aldıysak ne mutlu
Katılım ve katkın her dem kıymetli güzel kardeşim
Çalışmalarında başarılar dilerim
Selam ve saygılarımla.
Ne güzel ve anlamlı bir yazı olmuş. Işıklar içinde uyusun değerli sanatçı Cüneyt Arkın.
Devamını bekliyor olacağım
Saygılarımla
levent taner
Rahmetle anıyorum ustamızı
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
Üstadım, tv'de seyrettiğim Çin Seddi adlı film (daha önce izlemişsem de...) bu defa dikkatimi çeken bir repliği ile gözümde önemli, hatta çok önemli bir boyut kazandı...
Çin Seddi'ne saldıran (ve olağanüstü bir biçimde canlandırılmış ) düz duvara bile tırmanabilen ve saniyesinde insanları yiyen ejderhaların ne olduğunu ifade eden replik şöyleydi: "Bunlar açgözlülüğe hakim olmadıkça başımıza gelecekleri hatırlatmaya gelirler"...
Evet, üstadım, 'kitlesel sanat'ın bilincinde olmaktan tutun da 'evrensel değerler'i üretmeye, doğrulamaya, somutlamaya kadar bireyi ve toplumu doğru koşullayacak, motive edecek ne imkan varsa bu filmde bu replik ile ortaya konmuş...
Öyle değil midir; her zaman olduğu gibi bugün de, yarın da bireylerin ve toplumların felaketlere uğramasının baş sebebi açgözlülük olmuyor mu, olmayacak mı?...
İşte, ben bu filmi muhteşem görselliği yanında bu repliği ile de daima hatırlayacağım...
[Yeri gelmişken yazayım; gerçek edebi metinlerin ve şiirlerin de etkisi böyledir... Üretir, doğrular, somutlar, doğru koşullar...]
Sinemamıza, popüler kültürümüze vurduğu damga ile hoş bir imge yaratan sanatçımız, güzel insanımız Cüneyt Arkın'ın vefatından üzgünüm... Ruhu şad, mekanı cennet olsun...
İnsanları Seveceksin adlı filmindeki bir sahneyi unutamam...
Hapishanedeki azılı mahkumlar, bitişikteki çocuk mahkumlara tecavüz edeceklerdir...
Yine mahkumlardan biri olan Cüneyt Arkın çocukları kurtarmak için azılı mahkumlara dalar...
Son yumruğunu atıp da durduğunda bir acıyla sarsılır...
Arkasını dönüp bakar... Kurtardığı çocuklardan biri onu belinden bıçaklamıştır...
Evet, bu sahne ile anlatılmak istenen, yukarıda aktardığım sözün anlatmak istediğinden daha önemsiz değildir...
Tabii, bütün bunlar seyircinin bakış açısına bağlıdır...
Her ne kadar sinemamız Recep İvedik'e kadar gerilediyse de, Cüneyt Arkın imajı güldürü skeçlerine konu oluyorsa da 'sanatsal alımlama' bu değil midir; herkesin bakış açısına bağlıdır...
Üstadım, yazınızla gösterdiğiniz hassasiyeti paylaşıyorum...
Var olasınız...
Selam ve saygılarımla.
levent taner
Ama senin yorumlarını ifade etmeye hangi buton yeter ki
Emeğine, yüreğine, kalemine, kelamına bereket benim hocam
Her harfi altın suyuna banıp çıkartmışsın yine
Selam ve saygılarımla.
Bugün 28 Haziran 2022 günü aramızdan ayrılan unutulmaz sinema sanatçısı Cüneyt Arkın'a
Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun.
CÜNEYT ARKIN'A SONSUZ SAYGIYLA 💐
~ şiirinden
"Bir Türk dünyaya bedel" sözünün kanıtıydı
Süzülen kartal gibi kanadı açıp gitti
O Türk sinemasının devasa anıtıydı
Malkoçoğlu namıyla, dünyadan geçip gitti
💐
Rolün hakkını verip büyük izler bıraktı
Fatih'in Fedaisi, seven yüreği yaktı
Düşmanın üzerine akıncı olup aktı
Kara Murat'tan korkan, haçlılar kaçıp gitti
💐
"Bekle beni orada" geliyorum demişti
Türkmenoğlu diyor ki : Buluşmak istemişti
Sözünde durmak için bu günü beklemişti
Kavuştu Fatma'sına, dünyadan göçüp gitti
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
28 Haziran 2022 - İzmit
Kendisine Cenab-ı Hak’tan rahmet, ailesine ve kahramanım dediği tüm halkına başsağlığı diliyorum.
levent taner
Sağlık, huzur, bereket dolu bir ömür geçirmenizi dilerim
Selam ve saygılarımla.
Çok güzeldi,Allah rahmet eylesin,
Miiletler Alimleri Kayramanlarıyla yaşarlar,
çok acıklıydı,çok doğru,
sevgi ve özlem vardı,
O güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı
anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarıml her daim
levent taner
Sağlık, huzur, bereket dolu bir ömür geçirmenizi dilerim
Selam ve saygılarımla.