Sessizlik Bir Ses Olsaydı
Yorgun bir aile. Sadece sessizliğin konuştuğu bir masa. Masada yedi tabak. Yemekler özensiz, lezzetsiz. Herkesin bitmişliği yüzünden okunuyor. İşte tam o an. Tam o anda sessizliği susturmak istiyorum. Onu kovmak, ya da ondan saklanmak. Kovmayı seçip takılıyorum peşine. Koşuyorum, koşuyorum, gücümün yettiği yere kadar kovalıyorum onu. Ama bunu tek başıma yapmaktan o kadar yoruluyorum ki duruyorum. Biraz dinlenmek istiyorum. O sırada sessizliğin dağılan parçaları birleşip devasa bir şey oluşturuyor. Bu şeyden gelen derin ve yüksek çığlıklar patlatıyor kulaklarımı. Tek başıma onunla savaşamıyorum artık. Sessizliğin sesine katlanamıyorum. Ve pes ediyorum. Bırakıyorum bize hükmetmesi, bana hükmetmesi için. Bu şey bir süre sonra hepimizi yutuyor. Yalnız olmasaydım başarabilir miydim diye düşünüyorum. O masadakiler bana yardım edip yanımda dursa, başarabilir miydim? Anlamı kalmıyor artık. Bitiyor her şey. Boyun eğiyorum sessizliğe. Onlar da zaten eğdikleri boyunlarını önde tutmaya devam ediyor. Mutlu son(!)
Gökçen
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.