- 1407 Okunma
- 11 Yorum
- 4 Beğeni
KÖY KADINLARI
Canım kardeşim, güçlü kalem Suat ZOBU yakın geçmişte çok güzel bir yazı yazdı. Eski köy yaşantısından bahsetti. Yalın, içten gerçekçi bir yazıydı. Bazıları fark etmese de, fark edenler, beğenenler, duygulananlar oldu. Anlamlı yorumlarıyla sahip çıktılar yazılanlara.
“Köylü milletin efendisidir” sözü boş bir söz değildir. Nasırlı eller vardır bu sözde. Alın teri vardır.
Emek vardır. Üretim vardır. Çile vardır. Unutulmuşluk vardır. En çokta köy kadınlarının gözyaşları vardır. Buğday tarlalarında yığın diplerinde kundaklanmış ağlayan bebelerin sesi vardır.
Köy kadınları; tarlada ırgattır, tandırda fırıncı, yuvarlak tahta sofrasında aşçı, kocalarına hizmetçidir.
Ahırdaki ineğe, kümesteki tavuğa bakmak ta onun görevidir.
Azarlanırlar, hor görülürler, bazen dayakta yerler. Susarlar karşı çıkmazlar. Kabullenir “Buna da şükür” derler. Süs bilmez, söz bilmezler. Onların makyaj malzemesi sadece harman tozudur. En yaşlısından en gencine kadar hepsinin ellerinden öpüyorum. Suat kardeşimin o yazısı beni de aldı o günlere, götürdü:
Güneş çoktan gözlerini yummuş, karlı gece nöbeti devralmıştır. Köyün tek kahvesini tavandaki kirişte asılı –löküs- lambası aydınlatmaktadır. Kahvede toplanan köyün erkekleri, geçen yılın
-Harman veresiye- borçlarını kahveciye ödemişler, yeniden borç yazdırıp çay içmiş, oynanmaktan yıpranmış iskambil kâğıtlarıyla pişpirik oynamışlar evlerine gitmişlerdir.
Kahveci köşedeki bir ayağı kısa, devamlı sallanan tahta masada oturan, hararetli hararetli konuşan üç kişiye dönerek:
“Kalkın artık. Kapatacağım. Gidin evlerinize”
Kalkarlar.
Ali, Mehmet, Cemal. Cemal en küçükleri, hem de en kurnazları:
“Tamam değil mi? Sözümüz söz. Bu gece karıları deneyeceğiz.”
Sorar gözlerle bakarlar yüzüne.
“Yani demem o ki. Sırayla gideceğiz evlere. –Kalk karı bize semaver yak- diyeceğiz. Sonra da nasıl davrandıklarına bakıp onlara not vereceğiz.”
Diğerleri:
“Tamam, kabul.” Derler.
Cemal’in teklifi uygulanmaya konulur. Gidilecek ilk ev Cemal’in evidir.
“Kalk kız bize semaver yak.”
Cemal’in karısı gün boyu kış, soğuk dememiş köy meydanındaki çeşmeden omuzlukla su taşımış, sobaya attığı tezeklerin sıcağında üç çocuğunu yıkamıştır. Yorgundur, uykuludur.
“Essah mı diyon Cemal? Kayvede çay içmediniz mi?”
Cemal bozulmuş, karısı arkadaşlarına mahcup etmiştir onu.
“Kalkın şimdi de öteki evlere gidiyoz.”
Mehmet’in evi. Aynı istek. Karısı:
“Bismillahirahmanırahim. Ben de rüya görüyormuşum. Şimdi hemen, pekmezde çıkarırım acıkmışsınızdır.”
Getirir semaveri çırayı tutuşturur, semaverin ateşliğine atacakken:
“Tamam, tamam gerek kalmadı.”
Gelirler Ali’nin evine, Ali’nin karısı en yaşlılarıdır. Hani biraz da ağırcanlıdır. Cemal arkadaşının karısını konuşturmak için:
“Amann gadinge bizimki de iş mi şimdi? Gecenin bu saatinde çay mı olur? Değil mi?”
Hiç konuşmaz semaveri getirir ortaya.
“Tamam, tamam “deyip, çıkarlar. Karar:
Cemal’in karısına iyi bir dayak.
Mehmet’in karısına “Aferin.”
Ali’nin karısına üç tokat.
Ertesi gün karar uygulanır. Cemal nasıl vurduysa karısının kolunu kırar.
Ali:
“Gel kız buraya.” Der Üç tokat vurur.
“Ne yaptım şimdi ben herif?”
“Öyle icap etti.”
Mehmet mi? Aferin demez. Ya şirnerse diye…
YORUMLAR
Bedri komutanım,
Öyle bir yazı ki, eğer yemek olsaydı bir kaşıkta yutardım desem yalan değil. Her cümlesi asalet kokar, samimiyet gördüm anlatım tarzınızda.
Anadolu kadınları... elleri öpülesi köy kadınlarımız.
Değerler vardır; yan yana yazarsınız, uzun bir liste olur kağıtlara sığmayan... En başına, bu değerlerden "Köy Kadınları" değerini yazarım. Öyle analar, bacılar gördük, Anadolu köylüklerinde, makyaj malzemeleri sadece harman sonu tozu oldu, elleri öpülesi kadınlarımızın.
Onların hakkını ödeyebilecek miyiz, bilmemem!..
Saygılarımla Efendim.
Bedri Tokul
Yorumunuzun tamamına şapka çıkarıyorum.
Ama bir cümle var ki aldı götürdü beni.
İzniniz olursa az bir değişiklikle o cümleyi yazıma ekleyeceğim.
" Köy kadınlarının makyaj malzemesi sadece harman tozudur."
Çok teşekkür ediyor, selam ve Saygılarımı gönderiyorum
Bedri Tokul
Olsun.
Senin beğenmen güne gelmek kadar önemli benim için.
Sevgiler SULTAN.
İşte yazı yazmanın mahareti...
Herkes bir çok şey yazar ve meramını iletir. Ancak, giriş, gelişme ve sonucu böyle kusursuz işlemek ayrı bir yeti.
İçerik ise başka bir ustalık göstergesi. Ve maalesef, ülkemizde hala mevcut olan bozuk yapının resmi insanın yüzüne tokat gibi çarpıyor. Her ne kadar feminizm karşıtı olsam da bu gerçeklik karşısında savunacak bir şey kalmıyor ne yazık ki.
Yüreğine, kalemine taş değmesin ağabeyim.
Saygı ve hürmetlerimle...
Bedri Tokul
giriş, gelişme, sonuç gibi kurala dikkat etmek hiç aklımdan geçmemişti.
Sen öyle diyorsan öyledir. Şimdi dikkat ettim de hakikaten öyle olmuş.
Sana şunu da söyleyeyim alibaba'm bu olay kurgu değil ne yazık ki gerçek.
Sağ ol var ol.
Senin de yüreğine bun uğramasın.
Sana gelecek bela, seni üzecek olaylar sana uğrayamadan yolda telef olsun.
Öperim DOST yüreğinden.
Eskiden o işler oluyormuş ama şimdi biraz zor.Kadınların dediği oluyor artık.
Tebrik ederim.
Bedri Tokul
En iyisi karşılıklı sevgi saygı.
Yorumunuz için teşekkürler.
Ah Cemal, Mehmet ve Ali. . .
Sizi ve sizin gibileri elimize geçirsekte, iyi bir falaka dayağına yatırsak.
Yazık değil mi bu kadınlara? Sizin çocuklarınızı hiç bir lüks olmayan doğum şekillerinde doğursunlar, çoğu yaşam zorluklarınla savaşsın ama gıkı çıkmasın, mektep medreseyi sohbetlerde duysun öğrensin, hayatı boyunca tek amacı ağzınızda çıkacak bir tatlı söz, bir güler yüz olsun. Siz kalkın onların kollarını kırın, tokat atın.
Yazık. . . Hem çok yazık hemde çok ayıp.
Bunları her kim yaparsa, o lüküs vardı ya hani, umarım öbür dünyada mezarılarını hiç aydınlatmasın.
Saygıyla abim.
Bedri Tokul
Onlar ve onun gibiler elimize geçseler değil mi.
Daha fazlasını da yaparız.
Ama maalesef bunlar oluyor işte.
Selam ve Saygılarımla
Anlatım yine mükemmel di ama Anadolu'da bu tür şeyler maalesef çok oluyor Bedri abim Anadolu'yu karış karış gezdiği için her konuya hakim güzel yazılarını bekler ellerinden öperim hürmetle ağabeyim
Bedri Tokul
Köy Kadınları şehirli kadınlara benzemez, erkeklerinin de benzemediği gibi... Sabır abidesidirler onlar dayak da yeseler... Güzel bir anlatım, ders... Kutlarım Abim...
Bedri Tokul
Aynen Öyle Ahmet Kardeş.
Köylerde bir çok kadının adı yoktur.
Selam ve Saygıyla...
Hahaha sen çok yaşa emi.
Sonu nasıl bitecek diyorum ben de. Müthiş bitti. Zeka bu işte. Kalem bu. Adam yazınca yazıyor.
Çok şirin çok güzel bir yazı eyvallah ağabeyim. Selam ve saygımla sağlıklı günler diliyorum. .
Bedri Tokul
O sana has kahkahan hiç eksilmesin.
Canım gardaşım benim.
Hasretle öperim gözlerinden...
Bedri Tokul
Aynen öyle.
Yazık. Çok yazık.
Teşekkürler ONUR,
Selam ve Sevgiyle.