- 228 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Öğretmenler Günü Üzerine...
Öğretmenler Günü Üzerine
Geldi çattı yine bir 24 Kasım. Yani Öğretmenler Günü. Gün boyunca ekranlarda boy boy haber yapacaklar öğretmenleri. Bir anda sevgi pıtırcığı olacak tüm öğretmenler. Sonra mı, öğretmen yine günah keçisi olacak. Alıştık artık bu senaryolara. Onun için takılıp kalmıyoruz böyle yapmacık sevgi gösterilerine. Çünkü biz öğretmenler ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Gerisi yalnızca teferruattır.
Kısa bir serzenişten sonra asıl mevzuya geçmek istiyorum. Madem bu günü biz öğretmenlere hediye etmişler, bu günde öğretmenlerimizin göstermiş olduğu fedakarlıklardan ve verdikleri mücadeleden bahsetmek yerinde olacaktır. Hele ki son yıllarda adı öğretmen ama kendisi başka işler peşinde koşan, emeği sömürülen üstelik vasıfsız olarak çalışmak zorunda kalan on binlerce meslektaşımın içinde bulunduğu durumu da göz ardı etmemek gerekir sanırım. Ataması yapılmayan öğretmenler. Ülkemizin, özellikle eğitim camiamızın kanayan yarasıdır. Kim gelirse gelsin kalıcı bir çözüm üretememiştir. Bu gidişle de çözüm üretmesi hiç de kolay gözükmüyor. Tek temennimiz bir an önce çözüme kavuşturulup öğretmenlerimizin öğrencileriyle buluşturulmasıdır.
Çünkü: ‘’Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir.’’
(Fakir Baykurt)
Yüreği ‘’öğretme’’ aşkıyla yanıp tutuşan meslektaşlarımın büyük ustanın bu sözüne can-ı gönülden katıldıklarına eminim. Çünkü eğitim yuvalarımızda bize bunu öğrettiler çok değerli öğretmenlerimiz. Onların hakkını ödeyemeyiz kolay kolay. Bu sebepten ötürü yeri gelmişken üzerimizde emeği olan tüm öğretmenlerimize meslektaşlarım adına teşekkürü borç bilirim. Allah hepsinden razı olsun.
Onlar, bize çok şey öğrettiler bu hayatta. İyiyi, doğruyu, yanlışı, kaybetmeyi ve en önemlisi kazanmayı onlardan öğrendik biz. Yüreğimizi güzelliklerle doldurup bizi uzak diyarlara küçücük yüreklerin umudu olmaya yolladılar. Kimimiz bir dağ köyünde gözleri ışıl ışıl parlayan açılmamış goncalara rehber olduk; kimimiz kocaman şehirlerin varoşlarında unutulmuş, yüreği sevgiye aç goncalara rehber olduk.
Bu mesleğe aşkla bakan hiçbir öğretmenim yılmadı zorluklardan. Gittiği her yeri gül bahçesine çevirdiler. Işıl ışıl oldu onların gittiği köyler, kasabalar ve şehirler. Zaman zaman yoruldular, yanlış anlaşıldılar. Bazen kötü gözle bakıldılar ama asla vazgeçmediler. Çünkü bayrağı devralmışlardı bir kere. Ölmek var dönmek yok diye karış karış dolaştılar güzel yurdumun güzel beldelerini. Hepsine en içten duygularımla teşekkür eder ve yüreği öğretme aşkıyla yanıp tutuşan meslektaşlarımın gününü kutlarım.
Necati Dilek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.