Fransa’yı Şiddetle Kınıyorum
Fransa Peygamberimize hakaret içeren karikatürleri yayınlıyormuş ve buna da özgürlük diyormuş… Hani elinde ki altını alıp, sahtesini yerine koysanız ve bunu da özgürlük adına yaptığınızı söyleseniz, ne yapardı acaba? Hani bunu özgürlük için yaptın ve asla çalmadın diyebilir miydi? Çalmak illaki fiziksel bir eylem değildir, insanın inancına hakaret etmek o altını ve elması çalmaktan daha da kötüdür. Bıraktığı izleri ve dehşeti tartışılmazdır.
Fransa, laik bir ülke… Devlet ve din işleri birbirinden ayrılmış yani, bizim ülkemiz gibi. İnsanların dinlerine saygı göstermektir laiklik. Onların kutsallarına dil uzatmamaktır. Din, insanın olmazsa olmazı ve özel alanıdır. Neye inanırsa inansın seçimi yalnızca kendisini bağlar. Öldükten sonra da eğri ya da doğru olmasına göre ebedi bir hayatı olur. Bu tercihi de kendisini bağlar. Kimse dininden dolayı yargılanamaz ve alay konusu edilemez. Bu dünyaya gelen her kişi, seçimlerinden dolayı bir ameli olur ve o amel üzerine yaşamakta hürdür. Ancak bu özgürlüğü başka dinlere saldırmak ve hakaret etmek üzerine oluyorsa, bu özgürlük olmaz ancak olsa olsa kaos olur.
Neden Peygamberimize saldırılıyor? Çünkü, Kur’anın Allah tarafından korunması ve yok edilemeyeceği 14 asır boyunca anlaşıldığından, bununla uğraşmak yerine, onun hayata geçen en güzel örneği olan Peygamberimizin yaşayışı ile yok edilme çabaları bu tür düşünen haçlı zihniyeti için çare olmuştur. Hani diyorlar ki, işte inandığınız Kur’an, her ne kadar onu yaşayan peygamber bile olsa alay edilebiliyor, işte böyle bir dine iman ediyorsunuz, ondan vaz geçin! Öyle bir Peygamber imajı çiziyorlar ki ve özgürlük adı altında bu iğrenç oyunu oynuyorlar ki… Kim elmasa, altına değersiz derse, onun değerini kaybedebilir ki? Böyle bir eylemin kime ne faydası olur ki? Peygamber efendimiz, elmastan, altından daha değerli ve biz Müslümanlar için onun yeri asla doldurulamaz. Kimse ona karşı hakaret, karikatür veya resimle alay edilecek bir eylemde bulunamaz.
Kur’an da, Alemlere rahmet olarak yarattım diyen Rabbimin O, sevgilisidir de… Allah sevgilisine karşı yapılan bu eyleme duyarsız kalır mı? Kim Rabbimle mücadele edebilir ki? Artık bu aleni haçlı zihniyetine dur demek gerekir. Artık Müslüman üzerinde oynanan oyuna ve sömürüye dur demek gerekir. Artık böcek öldürür gibi Müslüman kıyımına dur demek gerekiyor. Bunları hepsi bölünürseniz yok olursunuz ayetinin tezahürleridir. Neredeyse dünyada yaşayan iki milyardan çok Müslüman nüfusun aynı amaçla bir araya gelmesi ve kardeş olması gerekir. Avrupa birliği gibi bir güç olmaktan bahsediyorum. Bu büyük ve manevi güç bir araya gelirse, aynı yola baş koyarsa, kim Müslümana hakaret etmeye yeltenebilir, savaşmaya cesaret edebilir ki… İşte, Allah c.c. böyle bir güç olmamızı ve bu güçle kafirlerden intikam almayı arzuluyor. Sabırlı olması bu yüzden. Yoksa Allah dilerse dünyada şer olur mu, dilerse saniyede yok eder. Müslüman bu sınavı başarmak zorundadır. İnancını güçlendirmek ve kardeşliğini tesis etmeye gayret etmelidir. Yoksa zalim özgürlük adı altında veya başka tür oyunlarla dinimize hakaret etmeye devam edecektir.
Bugün ki haberlerde gördüğüm kadarıyla, çok güçlü tepkilerde ön planda. Katar, tüm Fransız gıdalarının satılmasına engel olduğunu bildirmiş. Devlet bazında resmi açıklamalar var. Sosyal medyada yankıları hayli fazla. Bunlar daha da artmalı. Kudüs’e gittiğimde, Filistinli kardeşlerimiz demişti ki, “Burayı korumak tek bizim sorumluluğumuz değildir. Burayı Müslümanlar ziyaret etmiyor. Bizi tek başımıza bulunca Yahudiler istediğini yapabileceklerini sanıyorlar ve korkmuyorlar. Vatanınıza döndüğünüzde, Mekke ve Medineyi ziyaret ettiğiniz kadar burayı da ziyaret etmelerini yakınlarınıza ve çevrenize söyleyin. Eğer buraya Müslüman Turist çok gelirse, Yahudi korkar ve Mescid-i Aksa üzerine oynadığı oyunlara son verir. “ Haklılardı da. Kudüs’ün kaç kişi ziyaret ediyor ki… İşte bunları konuşmalıyız ve yaşamalıyız. Küfüre karşı güç olmalıyız. Ölmekten korkmamalıyız, sonuçta herkes gün gelip de ölecek… Bunu yok edecek kim var ki? Rızıktan korkmamalıyız. Kur’anda Allah demiyor mu, rızkınızı ben veriyorum. Mesele Allah yolunda, dosdoğru yolda, doğruyu anlatarak, İslami tebliğ ederek yaşamak…
Fransa’a ateşle oynuyor. Peygamberimize hakaret etmesi, her ne kadar kötü bir yol olsa da, bizim bir araya gelmemizi ve kardeşliğizi yaşamamızı sağlıyor. Her kötülükte hayır vardır ya hani. Üstelik her terör hareketi kendi ülkelerine sıçrayarak büyüyor. Artık Avrupa şiddeti yaşıyor, yakılıyor, yıkılıyor. Artık Evrensel haklar iddialarının saçmalığını tüm dünya görüyor. Avrupa, İslami aydınlanmaya doğru gidiyor. Kendi elleriyle bunu yapıyorlar. Allah’a şükür. Şiddetin ve saldırının arkasında İslami aydınlanma var inşallah.
Fransa’yı şiddetle kınıyorum. Elimden gelen bu yazıyı yazmak ve okuyanlarla paylaşmak üzerime düşen görevdi… Bizi yaşatan Allah c.c. kardeşim. Bize rızkı veren yine O. Herkes üzerine düşen görevi yapmalı ve birbirimizle uğraşmak yerine kardeş olma zamanıdır. Selam ve dua ile.
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Kınamak bile az gelir bu melun zihniyeti. Cenabı Allah'ın gazabı üzerlerine olsun.
Duyarsız kalan İslam ülkelerine de yazıklar olsun. Selam ve dua ile...
saf şiir
Fransa ıkınıyor sıkınıyor üzerine çökecek duvar arıyor...Bir senesi de birileri aynı istikametten gitti kendi sonunu hazırladı...İslam Allah'ın (cc.) Peygabber yine Kur'anda zikredilmiş Allah'ın.İslam Dininin koruyucusu kim;Allah (cc)..Kim kiminle boy ölçüşmeye kalkıyor?..Haşa eceli yeten köpek misali..Farkında olmak ve farkındalık yaratmak adına..Güneş balçıkla sıvanmaz diyorum..Ve Şaşkın bir zerre olan fransayı kınıyoruz.Saygıyla..