Eleştirenin Eleştirisi

• 1 Haziran 2020 Pazartesi 21:58:54

Millet olarak aşırılığı seviyoruz. Bir olayı veya olguyu değerlendirirken ya kabul etmeyi veya reddetmeyi tercih ediyoruz. Asgari müştereklerde birleşemiyoruz. Ölçütlerimiz hissi, objektif, hakkaniyetli olamıyoruz. Yani usulünce eleştiri yapmayı bilmiyoruz. Muhalefet etme yöntemimiz de aynı : Vurun abalıya! Belki bir iki durum dışında hiç bir muhalefet partimiz adına konuşanlardan iktidar adına olumlu tek söz duyamışızdır.
Yunanca ‘kritike’ kelimesi, ayırt etme, yargılama, eleştirme sanatı demek. Genel anlamda bir insanı, bir yapıtı, bir konuyu doğru ve yanlış yönlerini ortaya koymak amacıyla incelemektir. (1)Fakat uygulamada bir şeyin yanlış yönlerini göstermeyi eleştiri kabul ediyoruz. Örnek olarak, bir kişi birçok kitap yazmış, TV programları yapmış. Onun hakkında “Şunu demiş, bunu demiş, sünneti inkar ediyor, zındık, sapık vs” gibi bazen aslı olmayan söylentilerle güya eleştiri yaparken linç ediyoruz. Kötülemek hoşumuza gidiyor. Belki böylece kirli vicdanımızı aklıyoruz. Belki başkalarının aklıyla hareket ediyor, onları memnun ediyoruz. Bu tavırların temelinde “o benim gibi düşünmüyor, öyleyse her kötülüğü hak ediyor” anlayışı olabilir. Sanki herkes aynı dünya görüşüne sahip olsa ülkenin bütün sorunları bir anda çözülecek, öyle mi? İnsafsızca bir insanı eleştiren birine bunları hatırlatırsanız, onun gözünde siz de düşman safında yerinizi alıyorsunuz.
İnsanın düşüncesini etkileyen ve ayrımcılığı körükleyen o kadar çok etken var. Bazıları taraftarı olduğu futbol takımı yüzünden kavga ediyor, tartışıyor. Bazılarının zihninde ırkçılık, mezhepçilik, cemaatçilik, particilik gibi şablonlar bulunuyor. Bu şablon uymayanlar onlar açısından yanlış yoldalar demek oluyor. Allah ıslah etsin!
Her konuda eleştiri yapılabilir. Fakat usulünce, doğru şekilde, yiğidi öldürsen de hakkını yemeden yapılmalıdır.
(1) nedirnedemek.com