- 340 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DEMOKRASİNİN DİKENLERİ
Binlerce yıl öncesinden başlatırlar demokrasi kavramını anlatmaya. Size eski Yunan’dan söz ederler. Parlamentodan, yapılan seçimlerden, seçilebilmek ya da seçmek için sahip olmanız gereken özelliklerden söz ederler.
Sen de kendi ülken adına demokrasinin neresindeyiz diye sorarsın kendi kendine.
İnsanların icat ettiği en üstün yönetim şeklini sorgulamayı hiç aklına getirmeden, neden ? Çünkü insanoğlunun ortaya koyduğu bundan daha güzel yönetim şekli yoktur.
Bu sistem içinde hoşnutsuzluklar bulunsa bile uygulamaya bağlarsın. İyi uygulansa böyle olmaz dersin.
Böyle devam ederken yazıma şimdi aklıma geldi. Kendi kendime sen şimdi bu gidişle demokrasiyi eleştireceksin anlaşılan. Hayır hayır, ne haddime düşmüş ! Böyle bir ukalalık yapmak değil niyetim. Ben de demokrasiden yanayım. Bir alternatif de olmadığına göre…
İyi de o zaman neden bu sözcüğün başına sosyal getiriyorlar. Demek ki sosyal yanını zayıf bulduklarından. Neden gerçek demokrasi bizde diye propaganda yapıyorlar? Neden ülkelerin adlarının başına bu sözcüğü koyma gereği duyuyorlar?
Bakın bunlar düzensiz, saçma sapan sorular. İsterseniz sorunları somutlaştıralım.
Mesela diyelim ki bir ülkede (bu ülkenin bizimle ilgisi yok) demokrasi uygulanıyor ve hakkıyla bir seçim de yapılıyor. Ezici bir çoğunlukla iktidara gelenler zamanla halka zulüm etmeye başlıyor. Ne olur? Yapılacak ilk seçimde halk onu al aşağı eder. Peki bu yolu, yani seçimle gitme yolunu yönetenler kapatırsa? Ya da halk birçok korkudan dolayı zulüm görse de gidip kendine bu zulmü reva görenleri seçmeye devam ederse?
Yine böyle bir yönetimde bir inanç, bir ırk ön plana çıkartılır, diğer inanç veya ırklar azınlık olarak ezilmeye kalkılırsa. Burada çoğunluk olanları kandırmaya, zorlamaya gerek yok ki,halk gönüllü olarak bu yönetimi seçmeye devam ederse.
…
Halk demokrasinin gereği seçime gider biliyorsunuz. Bu toplum eğer bilinçlenmiş bir toplum değilse ve kimi seçeceği konusunda hassas değilse. Yani, mesela okur yazarlık oranı çok düşük, ataerkillik çok yüksek, derebeylik zorlaması var veya demokrasi kültürü çok zayıf… sizce nasıl bir seçim olur ve bu seçimin neticesinde demokrasi, ne kadar demokrasidir?
Yerel seçimlerde, küçük yerleşim yerlerinde millet birbirini tanısa da biraz büyürse ortam kimse kimseyi tanımaz. Mesela bir seçmen belediye başkan adayının neyine göre oy verir sizce? İyi konuşuyor diye mi, yakışıklı veya güzel diye mi?
Elbette partisine göre. Yani o yörede çok sevilen bir parti kimi aday gösterirse göstersin seçilir, demek yanlış olmaz. Peki demokrasi nerede kaldı?
Bir belediye başkanı adayını, yarın işimiz düşür yaptırırız diyen, oğlumu işe aldırırım diyen, ihalelerde bana da bir pay düşer umuduyla, varını yoğunu o aday için harcayan yöre sakinine demokrasiyi anlatmayı denediniz mi?
Seçilen adayın yaptığı yolsuzluk ortaya çıkınca inanmayan, inandırıldığında parti zarar görür diye desteğini çekmeyen seçmen sanırım size yabancı gelmiyordur.
Seçilenden olmadık bir şey isteyen, torpil isteyen seçmeni reddedene “Seni ben seçtirdim, benim işimi elbette yapacaksın.” diye bağıran, işi yapılmayınca da olmadık küfür ve hakaret sıralayanlara ne demeli?
Ben burada sisteme değil sistemi uygulayan insana dikkati çekmek istiyorum. Eğer insanınız yeterince demokrasi bilinci içindeyse, yeterince Allah korkusu varsa korkmayın ne rejim getirirseniz getirin başarırsınız. Yok, bunlar sahip olmayan bir topluma hükmediyorsanız korkun. Çünkü siz yönetmek için ne yaparsanız yapın onlar bir yolun bulup kendi menfaatlerine çevireceklerdir.
Hedefimde hiçbir parti yok, dün böyleydi, yarın da böyle olacak.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.