Aşkın İçinde Dünyayı Unutmak

• 29 Nisan 2020 Çarşamba 01:13:24

… Müslüman olanın da olmayanın da çoğunluğu Kur’anın ne anlattığından bihaber… En doğru kaynağından bilgi aktarınca varılan sonuç “Halk ayrıştırılıyor!” oluyor.

Biz İslam’ı kabul edenlere Allah emrediyor diye uyarırız. Eğer bu emrin dışında yaşayan olursa, kötülük yayar diye onunla uğraşırız. Başka dinden olanlar bundan da alınmasınlar ve İslam yanlış diyor diye de asla diretmesinler. Özgürlük adına da savunma yapamazlar, laf atamazlar…. Müslüman olduğumu bile bile, haramı yayıyorsa etrafımda, buyur kardeşim istediğin gibi at koştur diyemem. Çoğunluğun dilinde Müslümanın teslimiyeti varsa bir toplumda, sen aksinin hakim olmasını isteyemezsin. Örneğin içki mi içeceksin, kimseyi özendirecek şekilde içme… Reklamını da yapma! Eğer Müslüman bir toplumda yaşıyorsan, ona saygı duyacaksın, saygı! Müslüman hiç bir zaman senin bunları gizli ve kimsenin bilmediği yerlerde yapmana karşı değil, kendi tercihine saygı duyar da… Eğer bir alış veriş yerinde içki, sigara satılmıyorsa, kimse de içkiyi ve sigarayı merak etmez ve sonuçta içilmez de! Adam sigara satıyor, üstüne de öldürür yazıyor. Vücudu korumak farz ama, yine de alıyor ve içiyor. Eğer sigara hiç bir yerde satılmaz, el altından gizlice dolaşmazsa, karaborsa da olmazsa, kim sigara içer ki? Eğer devlet bu ince çizgiye duyarlı yöneltilmiş olsa, buna kim izin verir ki? Elbette, Allah’tan hakkıyla korkan birisi, vücudunu korumanın farz olduğunu bilir ve sigara içmez. Ancak, bunu tam olarak öğrenmemiş cahil kişiye, dışarıdaki dayatmalar ile İslamın kaidelerini nasıl yaşatabilirsin ki? Genelin tercihi bu tür şerlerin yaşanmasını istiyorsa, bunu çoğunluk istiyorsa, samimi Müslüman’ın yapacağı ne olabilir ki? Dışarısı kötülük dolu ve elinden geldiğince kendini koruyabilmekten başka… Ne kadar içki, sigara satmayan yerlerden alış-veriş yapsa, belki çocukları gidecek oraya! Merak edecek, ham bilgiye sahip ve tecrübesi olmayan çocuklar! Belki satın alacaklar, yasak olduğu için gizli içecekler… Farkına vardığımızda iş işten geçmiş olacak. İçme desek, bize karşı gelecek, günahım bana diyecek… Bir çıkış yolu bulacak ve bizi çaresiz bırakacak bu görüntü. Günümüzde, deist akımın yayılmasının altında ki gerçekte bu. Çocukların sevap ve yasak arasında kaldıkları ikilemde, dışarıda ki yaşama yakınlaştıkça bu akım onları sarıyor.

İslamın yaşanınırlığı, dışarıda ki ortama da bağlı… Söylem ile yaşam birbirine uyumlu olmalı. Bir Müslüman İslamın emirlerini nasıl sorgulayabilir ki? Bunun tek cevabı, Kur’anı bilmemesi… Sünnetini yaşayıp görmemesi! İnsanların yaşamı hep dışarıda, belki de çoğu insan eve uyumaya geliyor. Dışarısı şer adına deccalin dolaştığı korkunç bir bataklık. Koronavirüsten dolayı evdeyizde bunun ne demek olduğunu anladık. Öylesi şerre alışmışız ki, yasak kalktığında fırlıyoruz dışarıya… Ev bizi sıkıyor!

İnsanın içi-dışı bir omadıkça mutlu olması mümkün de hakkındadeğil. İslamın adı var, ruhunu öldürdük dışarıda… Üstelik, Müslüman olmayan azınlık güçler, her zaman baskın olduğu ortamda yaşarken bunu nasıl yapabileceğimiz umut vermiyor. Biz üzerimize düşeni yapmalıyız, anlatmalıyız, anlatmaktan korkmamalıyız. İnsanlığa merhamet eden Rabbimin öğütlerini yaymalıyız.

Mevlana neslinden yeni nesiller dönmeli… Haktan alıp halka vermeli.. Yokluğu göstermeli… İlahi aşk neymiş örnek olmalı. Hak olmalı haksızlık solmalı….Aşk olmalı, yalnızca aşk.. Aşk ölümü öldürmeli, açmalı ilahi ilim kapısını, almalı insanlık Allah için kul olma tapusunu… Dünya olmalı dışarıda ama, kimse elini uzatmayacak aşk olmalı… Mecnun’un çölünde!

El öpmek değil derdimiz
Yağ çekmek…
Yalnız Allah yolunda
Vermektir emek!

Saffet Kuramaz