- 313 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İnsan duyarlılığı üzerine…
İnsan duyarlılığı üzerine…
Çevresine karşı duyarlı olan insanlara hayranlığım her zaman olmuştur. Çok basit hareketlerle dahi yapılan duyarlılıkların kıymetli olduğunu düşünüyorum. Mesela yolun ortasına düşmüş bir engeli kaldırarak trafikteki insanların işlerini kolaylaştırmak gibi.
Evladına karşı duyarlı bir baba ve anne örnekleri bizleri hep mutlu etmiş sevindirmiştir. Duyarlılık hassas, özenli, anlayışlı, düşünceli gibi birçok güzel kelimeyi de içerisinde barındırır. Duyarlılık huzuru, geçimi, mutluluğu, anlaşabilmeyi de beraberinde taşır.
Duyarlılıklarıyla bizi celbeden insanlar hafızalarımızda yerlerini hep güzellikleriyle korurlar. Duyarlı öğretmenlerimize karşı sevgimiz, teveccühümüz bir ömür boyu sürer gönlümüzde.
Hayatımızı tercihlerimiz belirler çoğu zaman. Duyarlı bir felsefeye sahip olmakta bir nevi tercihlerimiz arasındadır. Çok hırslı bir insanın duyarlı hasletlere sahip olmasını beklemeyiz. Duyarlı olabilme, tamamen olmasa bile öğrenilebilecek bir realitedir. Sevmek gibi, savaşmamak gibi.
Küçük diyebileceğimiz ve göz ardı ettiğimiz birçok ayrıntıyı dikkate almak demektir duyarlı olmak. Üstün Dökmen bu duruma şöyle dikkat çekmiştir. ‘Küçük şeylere dikkat etmeyi öğrenebilen insan, bunlar karşısında mutlu veya mutsuz olmayı da öğrenebilir’
Birde duyarlı olmayıp da duyarlı olduğunu zanneden, ufak tefek şeylerle vicdanını rahatlatmaya çalışan insan modelleri vardır çevremizde. Dilenciye verilen küçücük paralar gibi. Sosyal medyada olumsuzluklara karşı duyarlı olduklarını ima eden o kadar çok insan var ki. Dünyayı yönetenler de aynen kendilerini bunlar gibi zannediyorlar. Yoksa dünyamız bu halde olur muydu sizce?
Toplumların, ülke yönetimlerinin, insanlığın toplu duyarlılıkları da olmalı. Mesela güncel bir konu; insanca yaşamak adına ölümü göze alarak denizlerden çıkış ararken canlarından olan nice insanı düşünün. Sınırlarda çareler aramayanlara, çareler üretemeyen bu dünya siyaseti oldukça, kıyılardan insan cesetlerini toplamaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.
Duyarlı olmak fedakârlığı da beraberinde getirir. Albert Camus’un ifadesiyle ‘Geleceğe yönelik gerçek cömertlik şu an mevcut olan her şeyden vazgeçmeyi içerir’ diyerek, geleceğe yönelik duyarlılığa dikkat çekmiştir bir nevi.
Duyarlı olma, iyi insan olma, iyi vatandaş olma olgularını da beraberinde getirir oysa. Ne zaman ki iyi insan olma, iyi vatandaş olma öğretilerini ülkemizin insanları öğrenir, o zaman karmaşadan, kavgalardan, terörizmden kurtulmaya başlarız.
Şairin ve yazarın duyarlılığı nasıl olur derseniz? Bu kalemlerin önsezilerinin daha kuvvetli olduğunu düşünürsek, insana, doğaya, dünyamıza gelebilecek olumsuz hal ve şartların bertarafı için çaba göstermesiyle olur. Şairin ve yazarın yenilikçi ve devrimci yönünü muhafaza ederek, sömürü düzenlerle mücadele ve muhalefet etmesi gerekir. İnsanın, toplumun sorunlarına karşı duyarlı olması ve ne şartta olursa olsun adaletin, doğrunun yanında olmasıdır asıl olan.
duyarlı insan müdahalecidir
duyarlı insan toplumcudur
duyarlı insan ölçülü insandır
ve en önemlisi
duyarlı insan güzel insandır
İlkay Coşkun
YORUMLAR
Hele de bu devir de çok da duyarlı insan bulamıyorsunuz. Herkes kendi türküsünü söyleme derdinde ekonomik sıkıntılar ile boğuşup duruyor... Bilmem nerede ki balinalar için dünyayı ayağa kaldırıyorlar ama Afrika'da emperyalistlerin yaptığı katliamlara gıkları çıkmıyor. Evlerinde kedi köpek besliyorlar, aç kalmış bir garibanı doyurmaktan acizler. Karıştı her şey birbirine... Allah sonumuzu hayır eylesin diyelim...