Bugün Ramazan Bayramı
Ramazan günlerinde her güne bir ayet ve şiir düsturu ile yazarak geçen, şükür ile süslenen, kokusuyla kalbimizde açıp güllenen, ilahi mod ile geçti… Her geçen ister mutluluk olsun isterse acı geçiyor hızlıca, ömür geçiyor! Her ne kadar her yerde aleni yiyen, sigara içen de olsa, kimse kimseye neden oruç tutuyorsun demedi… İslami olgunluk, ülkemizde kendi yerini buldu. Oruç tutan gösterdiği hoşgörü performansı ile o oruç tumayanlara daha fazla örnek oldu da bana göre…
Zafer kazansak, madalya alsak, diploma alsak… Başarıyla ve azimle çalışmanın sonucunda gelen her değere seviniriz! Bayramlarda böyledir. Düşünsenize, dünyaya dur deyip, yemeden, içmeden, günahtan vaz geçmişiz. Namaz kılmışız, teravi gibi uzun bir namazı seve seve kılmışız! Ortak iftar etmişiz, ölümün ne olduğunu, provasıyla görmüşüz. Açlık zor, zor ibadet demişiz. Eğer kalbi iman olmasa kim aç kalmak ister, Allah’ın kendisi için istediği ibadete evet der ki…
Şu arefe günü, Ramazan öncesi yaşadığım her şeyi unuttum. Nasıl böyle yoğunlaştım, harika gerçekten… Sanki, Ramazan içindeyim. Bu ilahi ruhun verdiği ulvi yaşayış, umreden gelir gibi, hacdan gelir gibi hissedişin, aynısı… Sanki, üzerimdeki ağırlık verdiğim bir kaç kiloyla, günahımın terk ettiğine paralel hafifleyişim, hoş bir duyguyu yaşatıyor. Bu sene, gerçekten farklı bir yoğunluktu… Bunu hissettim. Hava bile, yaza bir türlü geçmedi. Rabbim serinliği verdi ki, bizi hava bile bunaltmadı. Sınırlarımızdaki savaşlar, gelen şehit haberleri ilahi hissedişin içinde, teslimiyeti bize örnekledi. dedik ki… “Biz Allah’tan geldik, ona döneceğiz..” Öldük, ölenlerle! Dualarımızda rahmetini ve ihsanını istedik Rabbimizden…
Bütün bunlar bir ay sonra bitince, Bayram yapmak gerekmiş… Gerekmiş diyorum, çünkü yaratan bunun için bize cevaz vermiş. Bayram namazını kılın, artık serbestsiniz, yiyin, için ama israf etmeyin demiş. Birbirinize gidin gelin, kahve için, şeker-baklava yiyin demiş. Sılayı rahimde gezin, hastalara geçmiş olsun deyin, dertlilere deva versin Allah deyin, çocukları sevindirin, büyüklerinizi sevgiyle kucaklayın, ellerinden öpün demiş… Ramazanın güzelliğini hasbıhal edin, sevinçle… Allah’ın istediği kul olduğunuzu kutlayın demiş. Ramazanı, Ramazandan sonra da devam ettirin, Ramazanın ilahi senfonisini her an dinleyin demiş. Bu cennet şarkısını söylemek ve mutluluğunu kardeşlik içinde kutlamak ne güzelmiş deyin.
Allah’ım ülkemi seviyor. Bize rahmet ediyor. Her yer bolluk içinde, şükür içinde… Şikayet edenler olsa da, geçmişten daha samimi bir imanla kenetlenmiş durumdayız. Ezber bozan, her şeyi terk ediyoruz çok şükür. Bilinçli , okuyan, Kur’anı her ayetinde doğru bir şekilde öğrendiğimiz bir ay oldu. Çok zorlandım ama ilahi yönü ve gıdası başımı da döndürdü… Allah nice Ramazanlara bizi, coşkuyla, kardeşlik içinde ulaştırmayı nasip eder inşallah…
Son kelam, bayram tatil değil, Ramazanı yaşamanın şükrüdür… Ortak duyguyu, ilahi dönenceyi paylaşma günleridir. Gönül alma, küsleri barıştırma, dosdoğru yolu konuşma-paylaşma günleridir. Birlikte yaşamaya teşvik, kardeşliği tesis günleridir. Gülün, güldürün… sorgulamayın, yaşayın yaşatın… Sarılın, cennet provasında!
Ramazan bayramınızı kutluyorum.
Saffet Kuramaz