- 1736 Okunma
- 13 Yorum
- 5 Beğeni
GURBETİN KARANLIK AKŞAMLARI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir tanem,
Yine bitmeyen yollarda gidip geliyorum her gün.
Sensiz kimsesiz yorgun nasıl katlanıyorum, şimdi suskun,sessiz, sabah- akşam yürüyorum hiç durmadan.
Yine dilimde hep o şarkı :(Gurbete düştüğüm günlerden beri,)( Ömrümün öksüzdür zevki kederi)
Sizlere vatanıma ne zaman dönecektim. Gök yüzünün o mas mavi rengini ne zaman görecektim.Gurbetin sisli sabahları sisli ve karanlık akşamları ne zaman bitecekti. Bazen, hem göz yaşlarımın ıslaklığı ile hem de o hiç dinmeyen yağmurların yüzümü ıslatan yağmurla göz yaşlarımın karıştığı günler ne zaman bitecekti.
Şimdi vatanımdaki o güzel günleri hatırlıyorum da ne çok boş günlerimiz varmış.Sabahları uykudan bazen kuş sesleri ile bazen de yağmurun camları döven sesleri ile uyanırdım.
Çoğu zaman arkadaşlarla geçen,sabah kahvaltılarımı özlüyorum.Onlarla koştuğumuz sokaklarımızı, caddelerimizi birlikte gittiğimiz kitapçımızı, ne çok boş zamanlarımız varmış.Ya şimdi, dinlenmeye zaman bulamıyordum.Sabah kahvaltılarımı unutmuştum.
Bir tanem,
Bazen erken çıktığım zamanlar yolumun üzerinde bulunan bir arkadaşıma uğruyordum.Ne zaman gitsem,Seher ablanın hamuru hazır çayı hazır. Evin ortasında kocaman bir soba var ve ne zaman gitsem bu sobanın üzerinde çayı kaynıyor.Evde yaptığı ekmekleri de bu sobanın üzerinde pişiriyor,bana bunları ikram etmeden bırakmazdı.Yine böyle bir günde çayını içerken,Türkiye den ne haber var,çocuklar nasıl diye sorunca hiç cevap veremeden ağlamaya başladım.Lokmalar boğazıma dizilmiş yutamıyordum.Her gittiğimde aynı şeyler oluyordu nerdeyse...Biraz teselli bulayım diye geldiğim bu arkadaşımda.Orada biraz sıcak aile ortamını yaşıyordum.Seher abla iki çocuğu ile evin içinde o kilolu halinde hiç yorulma bilmeden döner dururdu. Sonra oradan biraz rahat biraz mutlu ayrılırdım.
Yine böyle bir günde onlardaydım...Sobanın yanında otururken yandaki yatak odasının kapısı açık duruyor,gözüm oraya ilişince karşıda bir bebek arabası yeşil renkte...içimden:(Bu benim bebeğin arabasına çok benziyor)diye bakarak odaya doğru gittim. Baktım bir de bebek karyolası duruyordu,işte bunlar benim bebeğin eşyaları idi.Oraya nasıl gelmişlerdi. O gün eve geldiğimde bana attık demişlerdi...demek buraya getirmişler.Ve ben o gün de çok üzülmüş,ağlamıştım.Şimdi onlara dokunuyor ve sanki bebeğimi yeniden bulmuş gibi bir hisse kapılmıştım.Arkadaşım yanı başımda bana :(Bak böyle yaparsan bir gün o Türkiye ye de gidemezsin,boş ver biraz yaşamaya bak )diyordu.
Belki haklıydı,artık bir çeki düzen vermem lazımdı yaşamak için.
Bir tanem,
Her gün böyle sana yazmak beni mutlu ediyor.Bir alışkanlık oldu yazmak,sana olan özlemimde olabilir bu alışkanlığım.Yokluğunda seninle dolu anılarımı hatırlıyorum.Sanma ki ben buralarda mutluyum.
Bitmeyen bir acının girdabına yakalanmış ne olduğunu bilmeden yaşıyorum.
Bir tanem,senin gözlerin ve sen yoksun !
Düşünüyorum ölürcesine,
Ah çekmekle giderilseydi acılar, çoktan biterdi.
Bir tanem,
Bir yol varmış,iki küçük yolu birleştiren, mavi mavi...neden koparmışlar bağlarımızı...kızmak hakkım değil mi
Tüm sevenler adına sevgiler için.Tüm insafsızlara,engelleyenlere haykırmak istiyorum...Dünyamıza kör kör bakanlara...gittiğinden beri güneş doğmadı dünyama.
GEL
Akşam bitimlerinde
Dökülen göz yaşlarımı kurut !
Gel!
Hiç sabahı olmayan
Karanlıklarımda
Ben varım!
Bir tanem,
Bir şarkı dinliyorum şu an ,yüreğimi burkuyor...ne acı bilsen. Ölürcesine ağlamak istiyorum! Hep ağlamak hep üzülmek, kendimi nasıl avutayım bilmiyorum.Yine bir gurbet türküsü,yine yaşlar ,yine kendim ağlayıp kendim siliyorum göz yaşlarımı.Çünkü göz yaşlarımı silecek kimsem yok benim.
İçime acıları atıyor, neden ben de duygusuz ve katı olamıyordum.Neden her anın mutluluğunu yaşayamıyordum.İçimdeki bu burkulan acı var ya izin vermiyor.
Gurbetten selamlar.
YORUMLAR
Gün güzelliğini kutluyorum, sevgili Günay.
Yerine nasıl da yakışmış güzel yazın ve içime de doğmuştu inan ki.
Sevgilerimle güzel yüreğine.
Aygün Deniz
Merhaba Aygün hanımefendi, bir zamanlar acı vatanda Alamanya'da! aynı duyguları yaşayan biri olarak sizi çok iyi anlıyorum. Böylesi içli, doğal anlatımı ancak yaşayanlar becerebilir.
Kutların yüreğinizden kopan çağlayanların cümle cümle yazıya dökülmüş özgün güzelliğini. kaleminiz son derece akıcı, taktire şayan.
Emeğe ve sanata sonsuz saygımla esen kalın saygıdeğer kalem dost.
Aygün Deniz
Bir tanem,
Bir yol varmış,iki küçük yolu birleştiren, mavi mavi...neden koparmışlar bağlarımızı...kızmak hakkım değil mi
Tüm sevenler adına sevgiler için.Tüm insafsızlara,engelleyenlere haykırmak istiyorum...Dünyamıza kör kör bakanlara...gittiğinden beri güneş doğmadı dünyama.
GEL
Akşam bitimlerinde
Dökülen göz yaşlarımı kurut !
Gel!
Hiç sabahı olmayan
Karanlıklarımda
Ben varım!
Dalıp gittim hüzünlere bir değil bir kaç tane , evladımı kaybettim bende ilk evlat, acısı sönmez içimde.
Ve birtanesinin gitmesi...
Gidişler çok can yakıyor yaşayınca daha iyi anlıyor insan.
Her insanın birtanesi vardır, duysun hissetsin dönsün o birtanesi inşallah.
Kutluyorum gün seçkisini şairem sevgilerimle...
Aygün Deniz
Aygün çok sevindim gurbet mektuplarının serisinden bu mektubunun güne gelmesine.
Ben de bir gurbet adamı olarak neredeyse dertlerimiz, sevinçlerimiz aynı. Yılların acılarını biriktirdik yüreğimizde. Ve bu birikenler yazılara dökülünce daha bir anlam kazanıyor.
Seçki kurulumuza bende teşekkür ederim bu güzel seçimlerinden dolayı.
Nice yazılarında görüşmek dileği ile abim.
Umarım bu hatıraların ve şiirlerin kitaplaşır diye düşünüyorum.
Sevgi ve selamlarımla abim.
Allah'a emanet ol
Aygün Deniz
Hayatın muhtevası bilinmezlikte gizli ve derman bildiğimiz de gizemin ta kendisi.
Bekleyiş asla sonlanmayan bir rüzgar yine de direnç gösterip savrulmak değil de savurmak mevzu bahis iken.
Varlığımızın her zerresinde kıymete binen ne çok şey var.
Dünden ayrı kalamadığım ve bilfiil canımızı yaktığımız...
Düşlerin rengi ise asil bir kuş ve çırpınan değil çarpan bir yürek.
Tüm sevgimle canım arkadaşım benim.
Aygün Deniz
Gurbet sızısı düşmüş satırlara...
Gurbet hiç bitmeyen bir sancıdır yürekte. İster yurt dışında ol, ister vatanında, memleketinde ol, insanın yalnızlığı başlı başına bir gurbet. Bazen evinin içinde bile yalnızsın! Gurbet çöker duygularına, düşüncelerine, sevdiğine. İnsanların çoğu şu zamanda kalabalıklar içinde yalnız hisseder kendini ve sızım sızım sızlanır.
Yazdığın mektuplarda aşağı yukarı böyle. Anlaşılan gurbet diyarında her ne kadar akrabalarının, annenin, babanın, arkadaşlarının yanında olsan bile yürekten sevdiğin sevdalın yanı başında değilse işte o zaman senin kıyametindir gecelerin, gündüzlerin. Her saniyen yürek atışlarında, gönlünde esen ılgıt rüzgarlarda hep o vardır.
Bir türkü dinlersin radyoda; hele o türkü bir de sevdalınla ortak ise; gel gönlünden çığ gibi devrilen hatıralar gözlerinin önüne düştüğünde gözlerin bulutlanır, gökyüzün kararır ve göz pınarlarından boşalır hasret yağmurları.
Yazdığın yazılarında ben bunu görüyorum abim. Yüreğin hep sonbahar, kış! Umutlarınla bekliyorsun Baharları, yazları. Umarım sevdiğine ulaşır bu mektupların...
Tebrik ederim gönül imbiğinden süzülüp gelen duygularını.
Yazmaya devam abim
sevgi ve selamlarımla...