- 1307 Okunma
- 9 Yorum
- 8 Beğeni
“SEN”!
“SEN”!
Her Kimsen…
Eşim – dostum, sevdiğim, akrabam, arkadaşım, ahbabım, komşum, tanıdığım. Her kimsen!
Ben uygun gördüğüm için hayatımdasın… Uygunluklarımız devam ettiği sürece benim için varsın. Sen ‘benim’ seçimimsin.
Paylaştıklarımız olduğuna göre doğaldır ki ben de senin için öyleyim.
Bu paylaşımı götürürken ben;
- Her zaman ‘sen’i senden tanımayı yeğledim, başkalarının bakış açılarından ve düşüncelerinden hiç etkilenmedim hatta sırasında tepki almama rağmen sana başkalarının gözüyle bakmadım.
- ‘Sen’ en az ‘ben’ kadar değerli olduğun için üzerine titredim. Benden kaynaklanan hiçbir yanlışın sonucu olmaman için çok dikkatli davrandım. Saygıyı her zaman sevginin yanı başında taşıdım, büyük bir özenle.
- Yardımıma ihtiyacın olduğunu hissettiğim her an yanındaydım, her zaman dillendirmesem de. Elimden geleni yaptım, gelmeyene çare aradım ama senden hiçbir şey beklemedim.
- Kimsenin senin hakkında konuşmasına izin vermedim, yüzüne söyleyemeyeceğim hiçbir şeyi arkandan söylemedim. ‘Dost acı söyler.’ kuralını uyguladım…
- Eksiklerini ve hatalarını fark ettiğimde daha başkaları görmeden düzeltmeye çalıştım, senin eksiğini görüp kendimi üstün hissetmedim, senin üstünlüklerinin yanında da ezilmedim, ‘sen’inle gurur duydum.
- Yağmurda yürürken şemsiyeyi kendime tutmadım. Ben ıslansam da seni korumaya çalıştım.
- ‘İstemek’ zor şeydir bilirim. O nedenle kimseden bir şey istemem. ‘Sen’ de öylesindir diye gözünün içine bakıp, sesinin tınısını dinleyip bana ihtiyaç duyduğunu hissettiğimde sana hemen ulaşmaya çalıştım.
- Kaldıramayacağım hiçbir yükü ‘sen’in omuzlarına yüklemedim çünkü beni ‘yük’ hissetmeni hiçbir zaman istemedim. Hatta sana kıyamadığım için yükünü bile zaman zaman almaya çalıştım.
- Hatamı her fark ettiğimde, ‘sen’ benden küçük müsün büyük müsün diye bakmadan, hiç gocunmadan, büyük bir içtenlikle ‘özür diledim’. Bana yapılan her iyilik için de her zaman ve yürekten hep ‘teşekkür ettim’.
Bu konuda Temel Aksoy : ‘İnsanlarla iyi iletişim kurmanın temeli onlara değer verdiğimizi hissettirmektir. Bir kişiden özür dilemek ya da ona teşekkür etmek “Sen benim için önemlisin, seninle ilişkime değer veriyorum.” anlamına gelir.’ demiş.
Bunları yapmış olmanın vicdani rahatlığı içindeyim.
...............
Yaşamdaki karşılaşmalarımızı ‘tesadüf’ zannetsek de ‘büyük sarmal’ın kuralına göre birbirimize karşı görevlerimiz var, o nedenle bedenlenmişiz. Tasavvufta buna ‘tevâfuk’ denir, ‘olması gereken, planlanmış karşılaşmalar’. İşte bu nedenle bir dönem hayatlarımıza dokunuruz ve görevimiz bitince sessizce çıkarız birbirimizin hayatından. Önemli olan bu süredeki görevimizi nasıl yerine getirdiğimiz, o ’yüreklere’ nasıl dokunduğumuzdur.
Seçimlerimiz zaman zaman değişir, buna da sadece ‘saygı duyarım’. Bu konuda önemli olan ‘yanlışların’ benden kaynaklanmamasını sağlamaktı, sadece onu yapmaya çalıştım. Benim için en önemlisi de ‘başkalarından önce kendime vereceğim hesaptır’ çünkü, kendimizle, ‘yüklerimizle’ ömür boyu yaşarız ve o ‘yüklerle’ gideriz.
Sözün özünü Mevlâna söylemiş:
“İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar.
Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar.
Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.”
……………………..
“Sen”!
Aynı şeyleri kendi çevrendekiler için söyleyebiliyor musun?
Şimdi düşünme sırası sende.
15.08.2017 Serap Irkörücü
YORUMLAR
Hayatım boyunca benden önce sen diyen hatta senden önce sen diyecek kadar sen’leşen biri olarak yazının içinde uyuyup ben’imi bulmak isterdim.
Hayatın şu acımazdım devir daiminde bu sen’den yaşadığım kayıplar o kadar çok ki aynaya baktığımda kendime bazen yapıştırdığım sıfatları buraya yazsam sanırım en uzun yorumum olur.
Elbette; çoğu insan senden önce ben deyip tersini iddia etse de benim söylediğim kesinlikle iddia DEĞİL gerçek. Hatta; bazen insanlar senden önce sen dediğim için içten dışa rahatsızlık BİLE duyarlar.
Ama karakter tıbcası ise her neyse değişmiyor; ben bundan dolayı kazık üzerine kazık yiyorum. Kader deyip geçmek en iyisi sanırım...
Beni oldukça saran bir konuydu...
Saygılarımla Serap Hocam
Serap IRKÖRÜCÜ
Bu konuşma üzerine geçmiş muhasebemi yaptıktan sonra çıktı bu yazı. Yani sizin dediklerinizi 'yedikten' sonra!... :)
Sanırım öyle!.. Her gidişatın rotasını biz belirleyemiyoruz, ne yaşanacaksa yaşanıyor...
Samimi değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim Ersin Bey.
Saygılarımla...
Düşünme sırasının kendinde olduğunun haberi var mı acep???
Veya dostluk adına düşünmeyi felsefesi şiarı olan kaldı mı ki!
çok hassas duyguyla yazılmış zarafeti içinde barındıran bir yazı
sizleri okumak bence ayrıcalık değerli öğretmenim
nice saygılarımla
Serap IRKÖRÜCÜ
Onu bilmiyoruz tabii Müslüm Bey... "Sıra sende" demekle de olmuyor. Kişi, galiba bu kez "sıra bende" demedikçe!..
Çok teşekkür ederim beğenileriniz ve sorulamaya katılımınıza.
Gecikmenin özrüyle...
Saygılarımla...
İncelikler ile dolu bir yazı. İnsan olmanın verdiği insanca yaklaşım ve insanca gelişimin sonucunda olması gerekenler. Çocukluğumuzda bize öğretilenler. Ne yazık ki günümüzde gerek iletişim araçlarının gerek sosya ekonomik sorunları neticesinde insan ilişkileri zaman içerisinde daha sığ ve yüzeysel olmaya bu tarz düşünsel özelliklerin zaman zaman bilinçli zaman zaman da bilinçsiz olarak atlanmasına neden olmaktadır. İdeali ne? elbette olması gerekenler bu anlattıklarınız.
Saatleri geriye döndürebilirmiyiz. Bilemiyorum. Çünkü öyle hızlı bir akış var ki insanoğlu bu akışa kaptırmış gidiyor. Ne depramlar, ne de doğa üstü olaylar insanları kendine getiremiyor. Diğer taraftan da sizin ve sizin gibi düşünen bizler de zaman içerisinde hızlı bir erezyon ile yok olmaya mahkum ediliyoruz. İşte ben bunlara Hayat içinde tutamadıklarım diye adlandırıyorum.
Güzel yazınız için için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
Serap IRKÖRÜCÜ
Bizim kuşaklar için burada anlatılanların hiçbiri zorlama bir yaptırım ya da sonradan öğrenilmiş, eğitim sonucu edinilmiş değerler değil.
Biz, bu değerlerle büyüdük, çocukluğumuzda bu yaklaşımda yaşanan ilişkileri gözledik. O nedenle fedakarlık gelmedi bize bunları yapmak, sadece getirdiğimizi götürmeye çalıştık.
Anlaşıldık veya anlaşılmadık!... Biz ne anlattığımızdan sorumluyuz, karşımızdakinin bizi nasıl anladığından değil!... :))))
Döndüremiyoruz Fatma Hanım ne yazık ki. İşte tutamadıklarımızdan biri de ZAMAN!.
Gittikçe azaldığımız fikrinize de yürekten katılıyorum. Artık kalanlarla idare etmeyi öğreneceğiz Fatma Hanım... :)))
Ortak değerlendirmelerimizin bolca olduğu, beğeniniz ve sohbet kıvamındaki değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
Sevgili Serap Hocam ,
Sorgulatıcı bir yazı olmuş. Bu kadar hassas davranışlarla insanların birbirine yaklaştıkları düşünmüyorum.Kendim hakkında diyebilirim ki insanlar için yapabileceğim en iyi şey onları uzaktan sevmek. Çok yakınken sevmekte vazgeçiyorum ben.Bu sevgisizlik onlar için iyi bir şey yapma dürtümü ortadan kaldırıyor. Ben iletişimsizliğin bir çözüm olduğunu (kendim için) fark ettim. Yani en azından fiziksel olarak durum bu.
Sevgilerimle..
Serap IRKÖRÜCÜ
Düşündüren bir yorum!
Yaşadıklarımızda şekillenen hayatımıza hafızamızdaki izler yön verir aslında. Bazılarının nedenini açıklayabilirken, bazılarının bilinçaltı dürtüler olarak kaldıığını da biliriz.
En acı olan da bu döngüde sebep olmayanlar, sonucun bedelini öderler ne yazık ki.
Kişisel yaklaşımlı, çok samimim yorumun için teşekkür ederim Sevgili Deniz.
Sevgilerimle.
İnsan gibi insan olmak!
Eski zamanlarda sayıları çok daha fazladır eminim şimdiki zamana kıyasla.
Kendi adıma düşüncemi harbi söyleyim mi? Beş yıl öncesine kadar aynen yazdığın gibiydim, seve seve, sadece aile içi değil, herkese karşı aynıydım, verdiği huzurla yaşamak yetiyordu bana, mutlu oluyordum birilerinin işine yaramaktan :)))
Şimdi mi ? cıkss... Niye de :))
Valla olsa dükkan senin derler ya öyle işte, son yıllarda olana, bitene acı bir gülümse kaldı elimde onu da kimse istemez :))
Çok güzeldi paylaşım, kutluyorum arkadaşım, sevgiyle
Serap IRKÖRÜCÜ
Ne kadar samimi ve yön veren bir değerlendirme... Çok teşekkür ederim Sevgili Arkadaşım.
Yaşam anlardan oluştuğuna göre hepimizin yaşadıklarımızın etkisiyle 'her an' değişmesi olası!... :))))
İnsanın olduğu her yerde her an, her şey mümkün ne yazık ki!...
Sevgilerimle.
Neye nasıl bakarsan oda sana öyle bakar
Yazı bütünüyle çok güzel ve ders verici nitelikteydi. Bir kaç defa okudum ki sindirip uygulayabileyim diye
Ve mevlanın sözünün son cümlesi ki tüm yazının özeti gibiydi. Harika bir yazıydı şairem öyle dolu öyle güzel
Yoruma yazacak bişey bırakmamış kalemin
Sevgilerimle
Serap IRKÖRÜCÜ
Değerlendirmeleriniz ve beğenileriniz için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
Hatayı örtebilmek büyük maharet
Dost dost ise görmeli sezmeli ve söylrmeli, yermeden
İncitmeden
Kırıp dökmeden
Kendini yüceltmeden hatayı söylemeli
Sır gibi saklayarak, üçüncü kişiye aktarmadan
Dostça muhabbet ederek söylrmeli..
Hocam ustaca yazılan her satıra ne yüklem getirsem az
Çok çok beğenerek okudum
Selam ve en derin hürmetlerimle
Serap IRKÖRÜCÜ
Her değerlendirme benim için çok kıymetli, hepsinden alacağım notlar, çıkaracağım dersler var.
Değerlendirmeniz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Önce final cümleyi kopyalayarak yatıştırayım
!
(“Sen”!
Aynı şeyleri kendi çevrendekiler için söyleyebiliyor musun?)
Sonra mı?
Kısaca derim ki, maddeler halinde yazılan güzel sözler, Kamil İnsan seviyesine çıkanların düşünüp kurabileceği cümleler!
Eskilerin esfal-i safilin diye tanımladıkları kişilerden böyle cümle beklemek imkansıza eş değer.
Ellerine sağlık Serap Hocam!
Severek okunacak, ders alınacak eğitsel bir yazı!
Saygılarımla.
Serap IRKÖRÜCÜ
Değerlendirmeniz ve beğeniniz için çok teşekkür ederim Necati Bey.
Saygılarımla.
Merhaba Sayın Yazar
Çok güzel bir paylaşım
İnsanlara teşekkür etmek ve özür dilemek evet
Ne buyurur Allah’ın Resulü;
‘İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a da şükretmez'
Hatalıyken özür dilemeyenin tövbe etmeyeceği gibi
Ve tasavvufi anlamda
Şu zamanda anlatılan şu günümüzde yaşanılan değil de
gerçek anlamda İslam ve inanan ölçüsünde
Asırlar öncesinden Allah’ın Resulü’nden;
“Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz.”
Ölçüsü
Ve hz. Ömer dilince;
‘Hatamı kusurumu bana söyleyen benim gerçek kardeşimdir’
İsyan ahlakında N. Topçu fikrinde hz. Ebu Zerr fikrince
Daha fazla uzatmadan bir daha okuyup çok beğendiğimi ifade edeyim
Saygı ve esenlikle değerli Yazar
Elbruz.
Serap IRKÖRÜCÜ
"Kendine yapılmasının istemediğin hiçbir şeyi kimseye yapma, kaldıramayacağın hiçbir sözü kimseye söyleme!..'
Kaldı ki niteliklerde eşitlik olmadığına göre, kendimizden daha üstün vasıflılar olduğunu da düşünecek olursak, bu dikkati defalarca katlamalıyız.
Özlü sözlerle yaptığınız katkı eşliğindeki değerli yorumunuz ve beğenileriniz için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla.