- 542 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ADLİYE KORİDORLARIN DA DELİRDİM!...6
Edep “er bezi” taşıdım yıllar boyunca.
Yaptığınız eğer şerefinize uyduysa sizin.
Komşuluğu hile meydanın da gördüm ne fayda.
Nedir fiyatım kancıklar sormaya geldim.
Komşuluk hallerinizi çok seyrettim günahlarınız kollarını açmış sizi kucaklarken gördüm.
Çok zaman vicdanımla bile güreştim.
Kötü sözü layık olana söyleyin.
Meclisinizden payımı aldım kıtalara dizdim.
Hileniz içiniz de saklı dışınıza açılmıyor.
Halk meclisin de gülünüzü görmeye geldim.
Demek sonunda şeytanınız inancınızdan üstün geldi.
Kancıklığa dokunulmaz olduğunu da kanunlardan öğrenmiş oldum, ulan bunlar gibilere kanun adına yetki veriliyor. Her türlü bağlarımı kırmış olsam da şeytanın bağında bağlı kalmadım ALLAH’A şükürler olsun, ama onu bizim köyün hacıları hocaları iyi beceriyor.
İnançta adalet dinin temel direği.
Kanun yetki verdi doğru söyleyin deyi.
Neden yolumu kestiniz kastınız neydi.
İnanç sizin nereniz de sormaya geldim.
Adalet satılmışın inancın da canı bedenin de.
Söz gümüşse sükût altın değil bende
Şeytan kancıklar gelmiş hak yerine.
Sözüm değersizse kıymet vermen demeye geldim.
Şu hale bak yahu!
Kahpe kalleşlere, kahpe kalleş demek bile suç.
Ne yazık ki bazı toplumlar da doğruluğun guru ile ileri gelenleri kimilerini asıyorlar kimilerinin kalemlerini kırıp seslerini kestiler.
Fikirlerine ters düşenleri sürdüler kimilerini mahpushanelere koyup zindanlara hücrelere kapattılar.
Haklının hak arama yolun da darağaçlarının dibinde yaşam haklarını bile ellerinden aldılar.
Hangi zindanların aydınlık ışıklarından istifade etmesini öğrenebildik, darağaçlarının veya zindanlar da hangi türlü güller açtı?
Hey baylar bayanlar!
Beden atımız yük götürür.
Dünya fani gelen gidiyor.
Ölen kendi can borcunu ödüyor.
Ödenecek can borcumuz var bizim.
Ve sahtekârlar yandaşlarıyla her zaman hak etmediği mutluluğun güzelliğini yaşarken vicdan yoksulları başkalarının hak etmiş olduğu mutluluğu ellerinden alırken kendileri gibi başkalarını da öyle yaşamaya alıştırdılar.
Böyle kalleşler iki ayaklarının üstünde dimdik dururken doğru ve haklı olanlar dört ayağı üstünde duramıyor.
Neeeetçeeeeen beeeee gardaş neeeeetçeeeeen!
Köy acınacak akıllıyım sanan şerefsizlerle doldu gören yok.
Bunların tımarhaneler de kayıtları yoksa bile kendi zekâlarının hayranı oluyor.
Dış görünüşleri kutsal şeymiş gibi görünse de kancıklıklarını kimseye vermediler.
Gel, gel barış abinin sözlere gel hele!
Yaz tahtaya bir daha
Tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa
Bir gün öder hesabı
Şerefsiz büyüğün yıllarca kaçtım acı sözlerinden köşe Bucak utandığım için kaçışımın sonu gelmedi şerefsizin arzu zevklerinin tehlikesi altında.
Yıllarca kaçtım davamı komşu sanıp önünüze getirdim ise yapmış olduğunuz kancıklıktan utanmadıysanız sizin komşuluk nereniz de?
Kanun önünde söyleyecek olduğumu söyler kanun da gereğini yapardı, ama bunlar gibi alçaklar odlumu.
Yo kızmak yok, kızmak yok hadi şimdi buyurun buradan yiyin doğrularınızla buyurun.
Bir hadis-i şerifte buyruluyor ki;
“Sizden biriniz kendi nefsi için sevip istediği bir şeyi kardeşi (veya komşusu) içinde sevip istemedikçe gerçek mümin olamaz”
Buyurun şimdi afiyet olsun yiyip için ALLAH sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın.
Hâkim olan en yüce hükmü verecek olan da o rabbim!
Komşu maskaraları çaresiz kalıp davamı kanun önüne götürmeye giderken onun bunun çocuğu olup yolumu keseceğinizi düşünemedim.
Komşuluğunuza güvendim ise suç mu işledim?
Kanun adına sahtekârlığınıza kin nefretinizle doğruluk adına ellerinizi kirletirken yarınlarınızı da düşüne bildiniz mi?
Fırsatçılığınız istek arzularının peşinden koşarken yapmış olduğunuz yemin bile fayda vermemiş.
Hey millet!
Delilerin gamı gasafeti olmaz dünya da!
Buyurun kancıklar buyurun halk meydanına kahpeler hoş geldiniz ibret payınızı almaya nasıl hoşunuza gidiyor mu söylediklerim!
Hey alçak şerefsiz kancıklar kanun adına verdiğiniz ödül vicdansız yüzsüze mülk düzenbaza ikramsa söylediğim sözlerde sizin ödülünüz olsun boynunuza asın madalya yerine.
Böylelerine düşüne bildiğin en alçak sözü söyleyeceksin hakları bu.
Kancıklığa kılıç derler aralar açar.
Hak meydanın da kızıl kan saçar.
Kahpeler över mü-min doğru söyler.
Kancıklar kanunları döver kötüler geçer.
Kancıklığa boyun büküp kaderim demek gelmiyor içimden sadece kalleşler şunu iyi bilirler meydanlara çıkıp ağalara beylere yalakalık yapmayı.
Sahtekârlara suçsuz gözüyle bakıp suçsuzları suçlu görmek hilekâr düşüncelere yeni fesatçı fikirler de düzenbazlara saygı duymak buyurun efendim emredin baş üstüne demekse tek marifetleri.
Hak çalan hırsızlara dokunmamaya özen gösterirken adına doğruluk şeriat kanunu demeye alışmışlar. İşte böylelerinin şeylerine şey söyledin mi ayıp derler.
Vay kancıklar vay!
Alın öyleyse size böylesi söylenir.
Yeryüzü âlemin de hakkı hakta hak bildim.
Dala vere çevirip adıma Müslüman dedirtmedim.
Şerefsizlik zincirine halkı ekleyip akıllı görünmedim.
Kimsenin de boynuna kancıklık zincirini dolamadım.
Yo! Kancıklar her gün yüz yüze bakıyoruz komşuyuz şurada siz görevinizi yaptınız.
Bende sizi yüceltmeye uğraşıyorum.
Böyle şerefli mevkilere herkes layık olup gelemez.
Kolay mı bu mevkilere gelmek kolay mı?
Sergiliyorum seyir yerinde alçaklıklarını sergileyen delinin sergisine buyurun.
Yeminlerinden ayrılmışlar kendileri inançlarından uzak.
Doğruyu bilen Müslüman yalanı neyler.
Kalbin de adalet olan inancın da doğrulur.
Kötü söz küfürse adaletsiz inanca neyler.
Alçaklar kanun adına baskı aracı odlumu kancıklar koruma silahlarını kullanmasını bildiğinden şerefsiz de zorbalığı severse.
Alçaklar sevgisin de yaşadığı için sonuç böyle oluyor.
Gör kalp aynan da adaletinin nefsini.
Terbiye eyle hayânla kendi kendini.
Hocanız iblis Müslüman’a küfür yakışmaz.
Sözlerim küfürse kancıklığınız sizden iler.
Aa! Kötü söz ayıp mı?
Alnımın teri avuçlarımın nasırı sırtımın kiri dört tane çocuğumun geleceği tapuya yazılırken ayıp yok muydu acaba? Öyleyse bunlara da kötü söz hakk.
Haklarını dağıtıyorum halk önünde.
Hak adaletini bilmeyen cemaatlik yapamaz.
Eli yüzü yıkamayla Müslümanlık olmaz.
Şeytanın adaleti Müslüman’a yardım etmez.
Söylediklerim küfürse söz size neyler.
İnançlarının iğrenç kökleri bedenlerin de görünmüyor, şerefsizliklerini besleyen ayakta tutan dil kökleri dünya ya uzanmış iç yüzlerinin kinini görmeyenler insan sanıyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.