- 975 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT AKIP GİDERKEN.....
14/12/2016...KAYSERİ
HAYAT AKIP GİDERKEN.......
Hayat akıp giderken,öyle zor günlerden geçiyoruz ki.....her gün şehitleri toprağa vermekten içimiz parçalanıyor ..Hiç olmadığı kadar gözyaşı dökülüyor,ateş düştüğü yeri yakıyor ama tüm toplumu da peşinden acılara sürüklüyor...Her gün haberleri izlerken kalplerimiz çarpıyor,haber izlemeye korkuyoruz adeta...İzlesen bir dert,izlemesen ayrı bir dert...Memleketi merak ediyorsun,ne olup bittiğini duymak istiyorsun ama artık başın sağolsun demekten ya da denilmesinden kendi adıma utanç duyuyorum..Yeter artık bu acıların bir sonu gelsin diyoruz ama gelmiyor..Batılı emperyalistlerin oyunları bir türlü bitmiyor...İçerde de onların uzantıları...Sanki kurtuluş savaşı şartlarından daha vahim durumdayız..Bombalar ,toplumun kalbinde patlıyor,yürekler kanıyor,bu acının tarifi olamaz ki...Günlük telaşlarla hayat akıp giderken,acılar birkaç gün sonra sadece ateşin düştüğü evlerde ,aileler acılarıyla başbaşa kalıyor..Onlar zaman geçtikçe acılarının ağırlığını daha çok yaşayarak hayatlarına devam ediyorlar...Zamanla onlara başka başka acılı aileler ekleniyor ve giderek babasız çocuklar,kocasız kadınlar,evlatsız anne ve babalar ülkesi haline geliyoruz..
Çocukların babasız,kadınların kocasız,anne ve babaların evlatsız kaldığına mı yanalım yoksa kaybettiğimiz insanların yaşayamadıkları ;çalınan mutluluklarına,geleceklerine mi,arkada bıraktıkları sevdiklerine olan hasretlerine mi,onların çalınan hayallerine mi hangisine yanalım..Üzerimizdeki yük ve sorumluluk giderek artıyor..Toplum psikolojik bir baskının altında ne yapacağını bilmezken, her an herşeyi yapmaya müsait,patlamaya hazır bir bomba gibi tehlikeli bir ortamdayız....Bu acılarla her an her türlü hatalar yapılabilir...Toplumdaki bu ateşi söndürmek için her zamankinden daha çok birlik beraberliğe ve sağ duyuya ihtiyacımız var...Soruna değil,çözüme odaklanmalıyız...Hayat akıp gidiyor ama acıların toplumu olmaktan kurtulamıyoruz...Vatana ateş düşmüşken,kendi evlerimizde bir lokma ekmeği boğazımızdan huzurla geçiremiyoruz...İçimiz yanıyor ,içimiz....Vatan elden gidiyor biz halen uyuyoruz..Komşularımızda emperyalist bir savaş,ortadoğuda sınırların yeniden çizilmesi için dökülen kanlar,yitip giden canlar,kan gölüne dönen bir ortadoğu...Komşularımızda ve ülkemizde oynanan emperyalist oyunların yakıp yıktığı bir ekonomi,hangisine yanacağız vatandaş da şaşırdı...Vatan ve bayrak bizim bağımsızlığımız , özgürlüğümüz ve önceliğimiz...Onlar olmadan vatandan,milletten,özgürlüklerden söz edemeyiz...Bunun için de cumhuriyetimizin kıymetini şimdi eskisinden daha iyi bilip,cumhuriyetin kuruluş felsefesine ve şartlarına,ilkelerine dönüp,yeniden hayata geçrimeliyiz...Birlik ve beraberliğimizi koruyarak,birbirimizi severek,etnik ve mezhep ayrıntılarına girmeden mozaiğimizi koruyarak vatanımıza ve bayrağımıza sahip çıkmalıyız...Emperyalist oyunları ancak bu şekilde bozarız..Kurtuluşumuz cumhuriyetin kuruluş felsefesinde,başka yerlerde aramayalım...Bu kanı durdurmak için toplumun her kesimine görevler düşmektedir...Ve tabi ki siyasetçilere ...ülkeyi yönetenlere...
Hayat akıp giderken;boşuna yaşanılmış yıllar değil,geleceğimiz olan çocuklara bırakacağımız güzel bir vatan için kendimizden izler bırakmalıyız...Ve bu ülkeyi canları pahasına bize bırakan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnetle anarken,emanetlerine sahip çıkmalıyız..
Gönül Beyan
Emekli Öğretmen
YORUMLAR
Merhaba.
Ressam Marc Chagall "Zaman kıyısı olmayan bir nehirdir."derken ne kadar da haklıymış değil mi?
Yazınız hoştu.İiyi geceler dileğimle.
gonulbeyan
Yorumunuzla değer kattınız,çok teşekkürler.
selam ve sevgilerimle