FİDEL CASTRO…
Antiemperyalist dünya kan kaybetmeye devam ediyor. Emperyalist dünya semirip şişmanladıkça… Küba’ nın efsane lideri Fidel Castro, 90 yaşında hayatını kaybetti. Geriye ise Küba için yaptıkları kaldı. Mutlu ve Sömürülmeyen İnsanlar Ülkesi Küba onu çok özleyecek. Tıpkı biz Türk antiemperyalistlerin Mustafa Kemal Atatürk’ü özlediği gibi.
Küba Cumhuriyeti, ABD’nin 150 Km. açıklarındaki bir ada ülkesi. 1492’den 1898’e kadar bir İspanyol sömürgesiydi. İspanya - Amerikan Savaşı (1898) sonunda İspanya’nın yenilmesinin ardından imzalanan Paris Antlaşması çerçevesinde öngörülen Küba’nın bağımsızlığı 1 Ocak 1899’da Amerika Birleşik Devletleri işgali altında yürürlüğe girdi. Küba Devleti’nin siyasal ve ekonomik çerçevesini belirleyici önlemler alan A.B.D., Küba’nın iç ve dış ilişkilerinde söz sahibi olma ve Guantanamo Koyu’nda bir deniz üssü kurma hakkını aldıktan sonra birliklerini adadan çekti. (1901) Daha sonra 1909’da adaya yeniden müdahale eden ABD adayı seçimleri kazanan liberallerin adayı Jose Miguel Gomez’e emanet edip yine çekildi. ABD güdümündeki bu yönetim zamanında Küba, rüşvet, yolsuzluk ve sosyal adaletsizlik batağına saplandı. Cumhurbaşkanlığı hileli seçimler ve askeri baskı yoluyla ele geçirilen bir makam durumuna geldi. 1933’te A.B.D.’nin desteğiyle cumhurbaşkanlığı ele geçiren Fulgencio Batista, uzun yıllar en ünlü diktatör olarak Küba yönetimine damgasını vurdu. Batista zamanında fuhuş ve kumarhane işletmeciliği önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Bunun yanı sıra işsizlik ve yoksulluk ada halkının büyük bir çoğunluğunun hayatını etkiliyordu.
Fidel Castro 1955’te 26 Temmuz Hareketi’ni başlattı. Aralık 1956’da Küba’da başlattığı gerilla hareketi, Arjantinli devrimci Che Guevara’nın ve öteki grupların da desteğiyle Batista’ya bağlı birliklere önemli darbeler indirdi. 1 Ocak 1959’da diktatör Fulgencio Batista’nın Küba’yı terketmesinin ardından Fidel Castro’ya bağlı kuvvetler Havana’ya girip yönetimi ele aldı.
Fidel Castro yönetimi ele geçirdikten sonra hızla devrimlerini gerçekleştirmeye başladı. Küba, devrim sonrasında hızlı bir yapılanma dönemi geçirmeye başladı.
İlk olarak, toprak reformu yapıp işsiz halk yığınlarına iş i,mkanı yaratmanın yollarını açtı. Toprak kamulaştırmalarından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla ABD yönetiminin uygulamaya başladığı iktisadi ambargo ve bunu izleyen Domuzlar Körfezi Çıkarması, Castro’nun SSCB ile yakın bir ilişkiye girmesini hızlandırdı. 1960’larda ABD baskısı yüzünden artan askeri harcamalar ekonomide sarsıntıya yol açtı. 1970’lerde ekonomide başlayan düzelme ile birlikte devlet istikrarlı bir yapıya kavuşturuldu. Bu arada Castro’nun yönetimdeki etkinliği de pekiştirildi. 1990’da Doğu Bloku’nu saran değişim dalgası siyasi olarak Küba’yı etkilemedi. Soğuk Savaş sonrasında Küba, turizm yatırımlarına yöneldi ve kısıtlı da olsa özel yatırımlara izin verildi. Yine bu dönemde ABD ile olan ilişkilerde kısıtlı bir iyileşme görüldü. 1990’ların sonlarından itibaren Çin Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’ne yakınlaşan Küba, Latin Amerika’da da Venezuela ve Bolivya gibi yeni müttefikler buldu31 Temmuz 2006’da Fidel Castro başkanlik görevlerini kardeşi Raul Castro’ya devretti ve 19 Aralık 2007’de koltuğunu bıraktı.
Küba’nın tek parti egemenliğine dayalı sosyalist bir devlet yapısı var. Küba Komünist Partisi’nin (PCC) devlet yönetimindeki ağırlığı 1976 Anayasası’nda açıkça belli edilmiştir. 1965’te hazırlanmaya başlanan ve 1976’da halkoyuna sunularak yürürlüğe giren anayasaya göre yasama yetkisini Halk İktidarı Ulusal Meclisi (Asamblea Nacional de Poder Popular) kullanır. Devlet ve hükümet başkanı konumunda olan Devlet Konseyi başkanı, Bakanlar Kurulu’na başkanlık eder.
Nüfusu 11 milyon olan Küba’nın oldukça karmaşık bir yapı gösteren nüfusu, geçmiş yüzyıllarda adaya değişik etnik toplulukların yerleşmesinin ürünüdür. Kolomb öncesi dönemde sayıları 80-100 bin arası olan ada yerlilerinden günümüzde yalnızca adanın doğu ucunda yaşayan birkaç aile kalmıştır. Küba nüfusunun % 51’i mulattolar (Avrupalı ve Afrikalıların karışımı), % 37’si beyazlar, % 11’i siyahlar ve % 1’i de Çinlilerden oluşur. Çinli nüfus 19. yüzyılda demiryolu ve maden işleri için adaya getirilen Çinlilerin torunlarıdır. Doğum oranı 11.6/1000’dir. Oy verme yaşı 16…
. Devrim sonrasında hızla gelişen ve refah düzeyinin yükseldiği Küba’da halkın tamamına yakını okur yazardır ve dokuzuncu sınıfa kadar eğitim zorunludur. Küba’da 60 üniversite açıldı. Onbinlerce enstitü açıldı. Hem de bizim ‘tu kaka’ diyerek kapattığımız Köy Enstitülerinden ilhamla… Üniversitelerin bünyesindeki Tıp Fakülteleri bu gün dünyanın en iyileri. Kanseri bile tedavi ediyorlar… Küba’da yaşayan herkes sağlık ve eğitim hizmetlerinden ücretsiz yararlanır. Onlar sayesişnde ABD’de binde 12, Türkiye’de binde 80 olan çocuk ölüm oranlarını binde 6’ya kadar düşürmüş durumdalar. Her 100-120 aileye bir doktor düşüyor. Koruyucu hekimlik dalında çok ileri bir noktada olan ülkede, ortalama yaşam süresi erkeklerde 75 kadınlarda 77’ye kadar yükselmiş. Küba enternasyonalist dayanışma anlamında Latin Amerika ve 3. Dünya ülkelerine binlerce doktor gönderen ve bu ülkelerden 17.000 tıp öğrencisine ülkesinde ücretsiz eğitim veren tek ülke. Her aileye, aile büyüklüğüne göre konut tahsis ediliyor, sokakta yaşayan kimse yok. Her ailenin gıda karnesi ve sağlıklı beslenme hakkı anayasal güvence altında.
Onun döneminde Küba’da sağlıklı insanlar yerleşmesini sağlamak amaçlı onbinlerce spor kompleksi açıldı.Başta beyzbol olmak üzere basketbol, voleybol, atletizm ve boks; Küba’da yaygın olarak oynanan ve uluslararası müsabakalarda başarılı olunan sporlardandır.
Onun döneminde Küba’da onbinlerce kültür merkezi açıldı, halkı sanata, kültüre yönlendirmek için…Her köşe başında amatör müzik grupları boy gösterir. Uzun bir geçmişe sahip olan Küba müziği, coşkulu ve hareketli eserlerden oluşup geniş bir yelpazeye sahiptir. 19. yüzyılda yaşamış şair Jose Marti ile 20. yüzyılda yaşamış olan Nicolás Guillén önemli Kübalı edebiyatçılardandır. Ünlü şarkı Guantanamera, Küba’nın devrimci kahramanı Jose Marti’nin eseridir. Aynı zamanda Bolivya ordusuna ve Che’ye yazılan ünlü Soldadito Boliviano (Bolivyalı Küçük asker) şarkısı da Nicholas Guillen’indir
Kişi başına düşen GSMH yaklaşık 9.900 $’dır.
İşsizlik yok…Sendikalaşma oranı yüzde 95…Ülkedeki bütün yöneticiler yılda bir ay tarlalarda ya da üretimde çalışıyor. İş gücünün % 21’inin çalıştığı tarım sektöründe şekerkamışı, tütün, turunçgil, kahve ve pirinç, balıkçılık ve hayvancılık önemli üretim ve ihracat kalemlerindendir.
Özellikle Kanada ve Avrupa Birliği’nden gelen turistler sayesinde turizm Küba ekonomisinin itici gücü haline gelmiştir.
(DERLEME)
FİDEL CASTRO… Yazısına Yorum Yap
"FİDEL CASTRO…" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
30 Kasım 2016 Çarşamba 22:32:06
Varlık her an yeni bir şendedir, insan için en büyük devrim, sanatın ve felsefenin aradığı İNSANI KAMİL bilincine ermesidir, esenlikler dileklerimle...
Kemnur
@kemnur
Her an yeni bir ‘şen’i yaratan varlıktır, insan için en kötü ‘varlık’, İnsan-ı kâmil bilince sahip olmayan hükümranlardır… Esenlikler sayın hocam...
30 Kasım 2016 Çarşamba 22:15:00
ÇEYREĞİNİ OKUDUM GERİSİ HEP SİYAHLA KARIŞIK OKUYAMADIM. ÖZEL BİR UYGULAMAYSA YAPACAK BİR ŞEY YOK...
AMA SENİ OKUMAK HER ZAMAN GÜZEL...
SAYGILARIMLA...
Kemnur
@kemnur
konu hakkında hiç bilgim yok dostum.. ilk kez sizden duydum öyle bir şeyi.Saygılar